Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.03
Gram Altın
2465.12
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Şubat 2017

Ahmet Türk Fotoğrafının Söyledikleri

Son dönemde medyada en fazla tartışılan görüntülerden birisi, Ahmet Türk'ün fotoğrafıydı. Kolları iki asker tarafından tutulan Türk'ün ellerinin de kelepçeli olduğu anlaşılıyordu. Bu rencide edici görüntü, herkes gibi beni de rahatsız etmişti. Çünkü Türk, Kürt siyasi hareketinde etkili olmakla beraber şiddet ile arasına mesafe koyabilen ender siyasetçilerden birisiydi.

Politik hayatında aktif roller üstlenen Türk, Kürt meselesinin de barış ve kardeşlik ile çözülmesinden yanadır. Ancak Türkiye'nin gecikmeye başladığının da farkındadır. Abdullah Öcalan'la da zaman zaman görüşmeler yapmış olan Türk, çözüm ile ilgili şöyle bir anısını paylaşır: "Biz rahmetli Özal'ın mesajını götürmek üzere Öcalan'la görüştük. Özal, bize 'Akan kanın durması için çaba içinde olmanız gerekir' deyince, kendisine ateşkesin sürmesi için Bekaa'ya gitmeyi düşündüğümüzü söyledik. 'Elbette' dedi.

Her dönem barışın yanında olan Türk'ün tutuklanması, hapiste kalmasına engel olacak derecede hasta olmasına rağmen içeride tutulması ve elleri kelepçeliymiş gibi hastaneye sevk edilmesi, barıştan ve çözümden yana Türkleri ve Kürtleri rahatsız etmişti. Fakat Türk'ün yapmış olduğu açıklama herkesi şaşırttı. Ayrıca bu açıklama barış süreci ile devletin ve toplumun hangi aşamada olduğunu göstermesi bakımından da oldukça manidardır. Dikkatle okunmalıu2026

"Beni mahkemeye de hastaneye de götürdüler. Tabi hastaneye giderken, askerler çok nazik davrandılar. Hastaneye giderken kelepçe takılmadı. İki jandarma koluma girdi. Yerler buzlu olduğu için ben de önüme bakıyordum. Ondan dolayı böyle bir fotoğraf ortaya çıktı" diyen Türk, o anların detaylarını şu şekilde aktarıyor; "Dürüstçe konuşmak lazım. Bana karşı zorlayıcı bir yaklaşımları olmadı. Tam tersine çok insani bir yaklaşım sergilediler. Beni bıraksanız da kaçmam diye şakalaştım. Onlar da bana kaçmayacağımı bildiklerini, birinin bana saldırmaması için, bir şey olduğunda onlar zor duruma düşeceklerini söylediler."

Bu söylem, hiç şüphesiz devletin ve Kürtlerin barış süreci ile geldiği yeni aşamayı gösterir. Her ne kadar çözüm süreci kendi içinde bazı eksiklikleri taşısa da, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü için gerekli bir adımdı. Türklerin ve Kürtlerin aynı mavi göğün altında yaşamaları, vatandaş ve kardeş olmaları ile mümkündür. Açılım süreci, bu gayeye matuftu. Ancak şiddetin ve terörün şehvetine esir olundu. Ardından yaşananlar malumunuz; hendek savaşları ve ölümleru2026

Türkiye, Kürt sorununu demokratik ölçüler ve ulus devlet perspektifi içinde çözmek zorunda. Güvenlik ve özgürlük paradigması aynı anda işleterek barışı inşa edilmeli. Yoksa bu terör bumerangı daha çok can alma devam edecek. "Üç dört yıl önce de söyledim, şimdi de tekrarlıyorum" diyen Türk'ün ikazlarına herkes kulak vermeli: "Eğer bizim kuşak da giderse, genç kuşakla oturup diyalog kuramazsınız. Bunu yaşanan olaylardan da görüyoruz. Kürt sorunu çözmeyi erteleyemeye devam ederseniz, çok daha zor bir sürecin bizi beklediğini söyleyebilirim."

Savaşı bitiren ve barışı inşa eden bir çözümu2026