AK Partili Mehmet Ali Çelebi ve Putin, CHP'li Cemil Bayık ve Biden

Donald Trump’ın ABD Başkanı olmasıyla, dünyadaki en etkili ve dünyaya yön veren liderler bir troyka olmuştu. Erdoğan-Putin-Trump üçlüsünü o zaman, dünyanın troykası olarak ifade etmiştim.

Donald Trump’tan sonra iki lider kaldı: Erdoğan ve Putin.

Joe Biden sadece derin ABD’nin bir kuklası olarak, bir engelli memur gibi işine gidip geliyor, eline iliştirilen kâğıtları okuyor.

Artık dünyaya yön veren iki lider var: Erdoğan ve Putin.

*

Türkiye’nin en büyük gücü adalettir.

Putin, Türkiye’nin ADİL olduğunu, adaletsizlik yapmayacağını ve en büyük gücünün ADALETolduğunubiliyor.

Bunu bütün dünya da biliyor.

Putin, yeni bir dünya düzeninin (Selam/Pax-Anadolu),ancak Türkiye liderliğinde kurulursa, dünyada adaletin sağlanacağını biliyor.

Dünyanın mehdisi Türkiye’dir.

ABD, zorunlu/mecbur olarak, Rusya da gönüllü olarak Türkiye’nin dünya liderliğinin yolunu açıyor.

ABD, Yunanistan ve PKK (HDP) üzerinden Türkiye’yi durdurmaya çalışıyor.

Türkiye’yi Yunanistan ile doğrudan bir savaşa ve Kürtler üzerinden de bir içsavaşa sürüklemeye çalışıyor.

Bu amacında da epey mesafe katetmiş durumda.

CHP ile HDP (PKK) arasındaki seçim ittifakları da HDP (PKK) liderliğinde büyük bir Kürt isyanının temellerini güçlendiriyor.

*

Putin-Rusya AK Parti’yi, Biden-ABD ve PKK CHP’yi destekliyor.

ABD bu planları yaparken, ilginç gelişmeler oluyor.

PKK (HDP), kendi amacına ulaşmak için CHP ile seçim ittifakları yapıyor.

HDP (PKK)’nin amacı net: Bir PKK ulus devleti kurmak.

Bu ittifak aslında PKK’nın çözüm sürecini bitirmesiyle başladı.

PKK, Erdoğan’ın PKK’ya silah bıraktıracak bir halk desteğine ve güce sahip olduğunu, Kürtlerin çoğunluğunun desteğini de aldığını görmüştü. Silahsız bir PKK’nın biteceğini ve amacı olan bir PKK devletine ulaşamayacağını anlamıştı. ABD ve AB ülkelerinin de kışkırtmasıyla PKK, çözüm sürecinin en büyük amacı olan silahı bırakmadı ve çözüm sürecini bitirdi. Çözüm sürecini bitirdikten sonrada kendisine içerden kullanabileceği partnerler aradı. Partnerleri (CHP, İYİ Parti, …) de Erdoğan düşmanlığında birleşerek PKK ile seçim ittifakları yaptı.

2023 seçimlerinde de ittifak yapacaklar.

Millet ittifakının tabanı da bu ittifaklara ciddi bir tepki vermedi.

Hatta terör örgütleri yerine devlete hesap soruyorlar.

Millet İttifakının tabanı, kayda değer cesur çıkışlar yapamadı.

Millet İttifakının tabanını terör örgütlerine karşı bilinçlendirmek gerekiyor.

Korkaklar devlete, cesurlar terör (PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C, …) örgütlerine hesap sorar.

*

Mehmet Ali Çelebi AK Parti’ye katıldı, Cemil Bayık da CHP’ye katılabilir.

CHP eski milletvekili Mehmet Ali Çelebi, AK Parti’ye katıldığını duyurdu. Twitter'dan bir açıklama yapan Çelebi, "PKK-Öcalan severlerin hoş görüldüğü denklemde olmam düşünülemez." diyerek Millet İttifakı'na da tepki gösterdi. Çelebi'nin AK Parti'ye katıldıktan sonraki ilk fotoğrafını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir paylaştı. Kandemir, "Vatana,millete olan vefasını ile sonuna kadar Cumhur İttifakının yanındayım diyen Sayın Mehmet Ali Çelebi'nin üyelik işlemlerini tamamladık. Rozetini Sayın Cumhurbaşkanımız Çarşamba günü yapılacak olan grup toplantısında takacaktır. Hayırlı olsun" dedi.

*

Mehmet Ali Çelebi, Twitter hesabından bir yazılı açıklama da paylaştı. Çelebi yapığı açıklamada, "Yüce Türk Milleti, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin namuslu ellerinde yetişen asker kökenli bir milletvekili olarak yol haritamı çizen şehitlerimiz ve beni bugünlere getiren aziz milletimizdir. Açıktan tarafım. PKK-Öcalan severlerin hoş görüldüğü denklemde olmam düşünülemez!" diyerek, AK Parti’ye neden geçtiğini ilan etti.

*

CHP’nin Atatürkçü vatanseverleri Memleket Partisi’ne katılmalı

CHP içindeki vatansever milletvekilleri, belediye başkanları, … CHP’den istifa ederek Memleket Partisi’ne katılmalı.

Türkiye’nin birlik ve beraberliği için, geleceği için bunu yapmak, gerçek Atatürkçü ve vatansever CHP’lilerin boynunun borcudur.

Mehmet Ali Çelebi cesur bir çıkış yaparak vatanseverlerin yolunu açtı.

Cesur olun ve CHP’yi bırakıp Memleket Partisine katılın.

CHP ile HDP (PKK) ittifakı, CHP’yi de Türkiye’yi de uçurumun kenarına doğru sürüklüyor.

Çelebi gibi cesur olun ve bunu önleyin.

CHP ile HDP (PKK) arasındaki ittifak, tuvalete giderken (PKK), Anıtkabir’e gidiyorum diyenlerin ittifakıdır.

*

PKK’lı Cemil Bayık, Ekrem İmamoğlu’nu destekliyor

Cemil Bayık, HDP’lilerin İmamoğlu’na oy vereceğini ilan ederek, “Sevinçle, istekle sandığa gidip 31 Mart’taki tutum ortaya konmalıdır” demişti.

PKK’lı XebatAndok ise HDP'nin desteği olmadan CHP-İYİ Parti ittifakının hiçbir yerde kazanamayacağını söylemişti. Andok, “AKP’nin gitmesini isteyenler de İstanbul’a çok önem verip çalışmalıdır. Seçime sanki bir tek İmamoğlu ve Yıldırım giriyor. Zaten CHP sadece kendi oyları ile Türkiye’de hiç bir yeri doğru düzgün alamaz. Yoksa CHP ve İYİ Parti oyları ile hangi belediyeyi kazanacaklardı?” demişti.

PKK (HDP)’nın Millet İttifakına desteği Türkiye’yi bölüp bir PKK devleti kurana kadar devam edecek.

***

Vladimir Putin (Rusya) Türkiye’nin yanında, Joe Biden (ABD)ve PKK ise CHP’nin yanında

Putin: “Türkiye en büyük Avrupa gaz merkezi olabilir” dedi.

Moskova'da Rusya Enerji Haftası'nda konuşan Putin, Türkiye'nin Avrupa için en büyük gaz merkezi olabileceğini söyledi. Putin “Türkiye onaylarsa bu fikir hayata geçebilir” dedi.

*

Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Erdoğan'a, Ukrayna'daki arabuluculuk ve esir takası konusunda minnettarız. Kendisi tahıl krizi konusunda da aktif rol oynadı" ifadelerini kullandı.

Putin ayrıca, "Ukrayna müzakereler için hazır ise, arabuluculuk çabaları gerekecek. Ukrayna'ya daha kapsamlı saldırı yapmaya gerek yok. NATO birliklerinin Rusya ile doğrudan çatışması küresel bir felakete yol açar. Umarım bunu söyleyenler böyle adımlar atmayacak kadar akıllıdır" diyerek, Türkiye’nin bu krizi de çözeceği mesajını verdi.

*

Joe Biden (2020) ise; “Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento'ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için... Bu iş bir süre iyi gidiyordu.

Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.” Diyerek CHP ve PKK’ya desteğini ilan etmişti.

Ayrıca Joe Biden,

"Darbe ile değil, seçimle" demişti.

“Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.

Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.

Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya'ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak.

Özellikle Doğu Akdeniz'de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey... Ama cevabım 'evet, endişeliyim.'' Diyen Biden, 15 Temmuz darbe girişiminde ABD’nin rolünü de açık etmişti.

Evet, Putin Erdoğan ve Türkiye’nin yanında, Joe Biden ve PKK da CHP ve ortaklarının yanında.

Millet 2023 seçimlerinde bu oyunu da bozacak.

***

Yalana, sansüre, istibdada hayır

Muhalifler,yalanı önleme yasasının çıkmasından sonra, ‘kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ sloganıyla yeni yasayı eleştirdiler. Sansüre karşı çıktıklarını söylüyorlar, ama yalana karşı çıkmıyorlar.

Kimsenin sansür ve istibdat istediği yok. Biz de sansüre ve istibdada elbette karşıyız.

*

Yasanın adı (basın kanunu) dezenformasyon değil, yalanla mücadele yasası aslında.

Yasa Gazi Meclisten çıktı.

Önemli olan uygulamadır.

Uygulamada görülen aksaklıklar tekrar düzeltilebilir.

Yasa yalanla mücadele yasası olarak uygulanmalıdır.

Bir haksızlık olursa buna en başta biz karşı çıkarız.

AK Parti ve Erdoğan’ın en büyük amacı Türkiye’de de dünyada da İSLAM ADALETİ’nin sağlanmasıdır.

*

YALANLA MÜCADELE YASASINI ÖZETLERSEK;

1. İnternet ortamında işlenen suçlarda yer sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan sorunlar nedeniyle yurt içi – yurt dışı ayrımı kalkacak.

2. Halk içinde endişe, korku ya da panik oluşturmak için, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamunun zararına olacak şekilde alenen yaymak suç sayılacak.

3. Kamu düzenini bozmaya yönelik yapılan dezenformasyon amaçlı bilgileri yayanlar 1-3 yıl kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

4. Bu suçları failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle işliyorsa (Troll hesaplar), ceza yarı oranında artırılacak.

5. ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ başlığıyla müstakil bir suç tanımı oluşturulacak. Böylelikle failde özel kast, gerçeğe aykırı bilgide özel nitelik ve eylemde elverişlilik aranacak.

6. İnternet haber sitelerinde cevap ve düzeltme hakkı teminat altına alınacak.

7. Basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkilendirilen basın kartlarının kimlere verileceği yeniden düzenlenecek. Basın kartı gerekliliklerine uymayanların kartları da iptal edilecek.

8. Adli sicil kaydında basın kartı verilmesine engel bir suçtan mahkumiyeti bulunan kişilere bu mahkumiyetler adli sicil kaydından silinmedikçe veya yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmedikçe basın kartı düzenlenmeyecek.

9. Değişiklik teklifiyle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınıyor. Böylelikle, internet haber siteleri de ilanlardan yararlanabilecek.

*

Kabul edilen yasa bu şekilde özetlenebilir. Yani ‘kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ denilebilecek bir durum ortada yok.

Yasa yalanla mücadele edecek, gerçeklerle değil.

Muhalefetimiz yalanların değil, gerçeklerin peşinden gitmek zorunda.

Gerçeğin peşinde olmak zordur.

Yani muhalefetimizin işi artık çok zor.