Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Temmuz 2023

Akbelenin kara belaları

Değerli okurlarım cennet vatanımız her daim şer güçlerin saldırısı altında olmuş ve olmaya devam ediyor.

Bu saldırılarda kanamaya müsait yerlerimiz bulunmuş ve kanatılıp gündeme taşınarak, malum kesimin hazır trolleri vasıtası ile sosyal ve dijital medya köpürtülüp ülkemizin farklı bölgelerinde durumdan vazife çıkarılmış ve çıkarılmaya da devam ediyor.

Keçecizade Fuat Paşanın Fransa imparatoruna, siz dışarıdan biz ise içeriden Osmanlıyı yıkamadık yıkamıyoruz dediği gibi, bugünde aynı sözü içerdekilere ve dışardakilere söylemek mümkün.

Haini ve hadimi çok olan bir milletiz.

Uzaklara gitmeyelim.

Yakın tarihte yaşadığımız gezi hadisesinin tozu dumanı kalktı, bugün tahlilini daha iyi yapıyor ve içerden ve dışarıdan hain ellerin kimler olduğunu çok açık bir şekilde biliyoruz.

Amacın ağaç olmadığını gezicilerin bizzat sözcüsünden duymak ve devletle masaya oturanların hükümetten taleplerine bir göz attığımızda amacın ne olduğu zaten ayan beyan ortada.

Amaç ne ağaç ne de park.

Amaç çok açık ve net olarak hükumet edenler ve devletimiz.

Aynı şekilde 15 Temmuz hain darbe girişimi içinde söylenecekler farklı değil. Onun bunun çocukları cennet vatanımızı cehenneme çevirmek için milletin meclisini, polisini hatta vatandaşını kurşun yağmuruna tuttu.

Şöyle böyle dün geçti. Bugün dünden daha emniyet içerisindeyiz.

Yıllarca vatandaşın birinci öncelikli sorun olarak gördüğü terör belasından kurtulmuş durumdayız.

Bugünün en önemli meselesi olan ekonomik sorunlarla mücadelede birlik ve bütünlük içerisinde devlet-millet el ele vererek enerjimizi buralarda harcamamız gerekirken birkaç gündür maalesef Akbelenle yatıp akbelenle kalkıyoruz.

Burada da amaç kesinlikle üç beş ağaç değil.

Malum ateşin çocukları ha bire ormanlarımızı ha bire yakıyor.

Onlara karşı sus pus olanların, bugünkü duruşlarında samimiyet aramak safdillikten başka bir şey değil.

Benzer kanatılmaya devam eden başka bir yede Üsküdar Validebağ korusu.

Koruya yakın oturan ve sabah yürüyüşlerine katılan bir sakin olmam hasebi ile de Üsküdar belediye başkanlığına koru ile ilgili arzı halimde olmuştu.

Mezbelelik durumda ve köpeklerin işgali nedeni ile vatandaşın girmekten korktuğu bu güzide koru bugün bir gurubun işgali altında ve ne belediye, ne devlet buraya giremiyor.

Yanlış duymadınız.

Aynen böyle.

Belediyenin koruyu yaşanılabilir hale getirmek için yaptığı her girişim malum kesim tarafından en şiddetli bir şekilde engelleniyor.

Korunun son durumunu gözlemlemeye cesaretim yok maalesef.

En son gittiğimde başıma gelenleri geçtiğimiz yıl yazmıştım.

Karabelalar sadece Akbelende değil, bugün her yerdeler ve teyakkuz halindeler.

En küçük bir kıvılcımdan koca ülkeyi yakmaya yeminli bu güruha karşı uyanık olmak gerek.

Dün terör en öncelikli ülke sorunu idi.

Bugün karabelalar.

Çiçeği burnunda hükumetimizden elbette beklentilerimizin başında, vatandaşın yaşadığı ekonomik sorunlar var.

Bir kısım vatandaş gerçekten çok ama çok zor durumda.

Evi barkı olmayan ve çalışamayanlardan başlamak üzere garip gurebalar için ivedi çare ve çözümler üretilmeli.

Sosyal devlet olduğumuz bilici hafızalarda tazelenmeli.

Fırsatçılar her dönemde maalesef varlar.

Geçen hafta memleketim Kahramanmaraş’ta fırsatçılar güruhunun hünerlerini dinledikçe pes dedim. Bu kadarı da olamaz dedim ama olmuş.

Karabelalar daha çok akbelenler bulur.

Varsın bulsunlar.

Devletimiz eski devlet değil.

Milletimiz eski millet değil.

Türkiye’miz eski Türkiye değil.

Yeni Türkiye sabredenler için yeni güzelliklerin beldesi olmaya aday.

Sabera zafera.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.