Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
35.03
Gram Altın
2472.87
BIST 100
10492.04
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Ekim 2023

AKSÂ FIRTINASININ YERKÜRE KARŞILIĞI

7 Ekim’de gerçekleşen Aksa Fırtınası operasyonundan ve işgalci İsrail’in soykırıma varan cevabından sonra yeryüzünde yaşayan milyonlar tarafını seçti. İslam dünyasındaki eylemlilikleri değil de yerkürenin kalan kısmını incelemeye çalışalım. Londra’da çok farklı inançtan yaklaşık 300 bin kişinin katıldığı yürüyüşle Filistin’e destek verildi. Bu katılım İstanbul dâhil pek çok İslam şehrindeki katılımların fevkindeydi. Londra’daki gösteriler sert geçti; katliamlarda açıkça işgalci İsrail yanlısı yayın yapan BBC önünde yapılan gösterilerde gözaltına alınanlar vardı. İrlanda’nın başkenti Dublin, ana muhalefet partisi Sinn Fein lideri Mary Lou McDonald’ın da katıldığı gösteriler İsrail Büyükelçiliği önünde uzunca bir süre devam etti. İtalya’da Milano’da Merkez Tren Garı önünde başlayan yürüyüş boyunca Filistin bayrakları taşındı. Roma’da Vittoria Emanuele meydanında “Özgür Filistin” çığlıkları duyuldu. Milan’da gündem futbol değil Filistin’di. Belçika’da Liege’de kefene sarılmış oyuncak bebekler, Leuven kentinde Martelarenplein meydanı da bombardımanın durdurulması için, gırtlaklarını parçalayan sivillerle doluydu. Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de soykırımı durdurma istekleri göğü inletti. Sırbistan’ın Boşnak nüfusunun yoğun yaşadığı Sancak bölgesinin en büyük şehri olan Novi Pazar’da Filistin’e destek gösterileri sonrası yardım kampanyası başlatıldı. Karadağ’da, Boşnakların yoğun olarak bulunduğu Rozaje, Plav ve Gusinje kentlerinde Filistin’e dua, işgalci İsrail’e beddua sesleri yükseldi. İspanya’da başkent Barselona işgal karşıtı en yüksek seslerin çıktığı şehirdi. Sevilla, Filistin’e destek konusunda başkentle adeta yarışa girdi. İsveç’in başkenti Stockholm’de protestolarda gözyaşları sel oldu. İsviçre’de Basel ve Zürih şehirlerinde gösterilere izin verilmese de hem Cenevre’de hem de Bern’de binlerce kişinin katıldığı eylemlerde Filistin ve Türkiye bayrakları birlikte taşındı, Lozan kentinde Place de la Riponne meydanında ilk kez topluca “Özgür Filistin” çağrısına tüm şehir şahit oldu. İskoçya’nın Glaskow kenti Filistin’le dayanışma gösterilerine şahit oldu. Malta’da Msida diye adını ilk kez duyduğum kentte bile Gazze için destek gösterileri vardı. Fransa’da Filistin’e destek eylemleri yasaklansa da Cumhurbaşkanı Emmnuel Macron’a inat, binlerce insan Cumhuriyet meydanını doldurdu. Göz yaşartıcı gazlarla yürüyüşlerine müdahale edilen göstericiler, coplarla acımasızca dövüldü. Paris’in Cumhuriyet meydanı, Tahrir meydanına dönüştü adeta. Yüzlerce kişiye para cezası kesildi. “Katil İsrail, suç ortağı Macron” seslerini Paris’te duymayan kalmadı. Norveç’in başkenti Oslo’da Dışişleri bakanlığı önünde gerçekleşen gösteride “Terörist İsrail Oslo’dan defol!” sloganları atıldı. Atina’da Sintagma meydanında toplanan 10 bin kişi İsrail Büyükelçiliği’ne yürüdü. Müslümanların, komünistlerin ve Hıristiyanların katıldığı ve vicdan ayaklanmasının yaşandığı gösterilerde “Katil İsrail” ve “Kahrolsun Amerika” pankartları taşınıp sloganlar atıldı; görüntüler Beyazıt Meydanı’nı andırıyordu. Hollanda polisi ise havalimanında yapılan protestolara katılan gençlere coplarla saldırdı. Seul’de “Gazze’nin yanındayız” pankartları ellerde gezdi. Şili’de Santiago kentindeki dev gösterilere eski bakanlar, milletvekilleri destek verdi; kitlesel görüntüler fevkaladeydi. Venezuela’nın başkenti Caracas’daki Filistin’e destek gösterisi İHH ile Özgür-Der’in birlikte yaptıkları eylemlere benziyordu.

Yerkürenin güneyinde Avustralya’nın Melbourne kentinde toplanan binlerce insan kuzeyde yaşanan katliama net tavır koyarak İsrail’i lanetledi. Sidney’de 15 bin kişi Filistin için toplandı. Bir başka büyük ada olan Yeni Zelanda’da gerçekleşen dev destek yürüyüşünde, “Nehirden denize Filistin özgür olacak” sloganları kulakları mest etti.

Filistin meselesi Afrika’yı karpuz gibi ikiye böldü. Kenya’nın başkenti Nairobi’de mum yakarak destek gösterileri yapıldı. Sahraaltı ülkeleri Cibuti, Sudan ve Güney Afrika Filistin’i açıkça destekledi. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa boynuna geçirdiği poşi ve elinde tuttuğu Filistin bayrağıyla adeta gürlüyordu. Kuzey Afrika ülkelerinde Filistin’e büyük destek gösterileri vardı. Kenya, Zambiya ve Kongo işgalci İsrail’in yanında saf tuttu. Onlarca ülke, dışa bağımlılıkları ve atlatamadıkları kölelik ruhundan dolayı tarafsızlık moduna geçip efendilerini ürkütmeme kararı aldı.

İşgalciye en güçlü desteklerden birini veren Almanya, Gestapo kurallarını devreye sokup Filistin’e destek gösterilerini yasaklasa da Berlin’de Brandenburg Kapısı’nın önündeki meydan hınca hınç Filistin’i destekleyen pankartlarla doluydu. Pek çok gösterici gözaltına alındı. Münih’te eylem yapanlar polis tarafından dövüle dövüle gözaltına alınırken, İsrail destekleyen Yahudilere müsaade edildi. Frankfurt Kitap Fuarı'nda Filistinli yazar Adania Shibli'nin ödül töreninin ertelenmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Fuar organizatörleri "İsrail ile tam bir dayanışma" içinde olduklarını bildirdi ve fuarın programı da Yahudi seslere öncelik verecek şekilde yeniden düzenlendi.

İşgalci İsrail’in bir numaralı destekleyicisi Amerika’da başkent Washington’da göstericiler Beyaz Saray’a yürüdü. Yahudi aktivistler, Kongre binasını basıp oturma eylemi yaparak Siyonist İsrail’i protesto etti. New York’ta toplu dualar yapıldı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, “Filistin” diye ünleyen gençlerle doluydu. Manhattan’da insanların yoğun olduğu caddelerde binalara projeksiyon cihazı marifetiyle şu cümle yansıtıldı: “İsrail hastaneleri bombalıyor, Biden bunu ödüyor”. Harvard’ta öğrenciler destek yürüyüşü yaptılar. Eylem yapan gençlerin isimleri, fotoğrafları ifşa edilerek billboardlara yansıtıldı. Hedef gösterilen gençler “Korkmuyoruz” diyerek bir kez daha Filistin için destek eylemi yaptılar. San Francisco’da, Balboa Lisesinin koridorlarında Filistin’in sembolü olan puşileri giyen gençler koridorlarda eylem yaptılar. Yine San Francisco’da federal bina önünde eylem yapan göstericiler Filistin’e destek için kendilerini binanın dışına zincirlediler. Michigan, San Diago, Minneapolis, Chicago, Houston, Dallas gösterilerle dolu günler geçirdi. En beğendiğim sloganları şu oldu: “Gaza Gaza don’t you cry, Palestine will never die!” (Gazze Gazze ağlama, Filistin asla ölmeyecek!) Kanada’nın Mississauga kenti işgalci İsrail’i protesto sesleriyle günü sonlandırdı, Montreal’de de yürüyüşler vardı.

Yerkürenin her tarafında açıkça Filistin’de destek veriliyor. Göbeğinden emperyalizme bağlı liderler işgalci İsrail’i desteklese de kitlesel destek neredeyse hiç yok. BM salonunda Filistin temsilcisi alkış tufanıyla uğurlanırken işgalci İsrail temsilcisinde çıt çıkmıyor. Herkes her şeyin fakında. Herkwsin tarafı net aslında. Filistin’e Müslümanlar, Hıristiyanlar ve sağ duyulu Yahudiler açık destek verirken ülkemizde ırkını din edinmiş bir takım gruplar Arap nefreti üzerinden pompaladıkları İslam düşmanlığı ile gündem oluşturmaya çalışsalar da yeryüzünün cevabı hepsinin ağzının payını vermeye yetiyor da artıyor.