Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.90
Gram Altın
2393.91
BIST 100
10205.24
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 May 2023

Aksâ'da Gözaltı

Mescid-i Aksâ Külliyesi içinde Rahmet Mescidi önünde 25 Nisan 2022 Salı günü işgalci polisler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Özgecan Mutlu’yu polisi rahatsız ettiği gerekçesiyle gözaltına aldı. Mutlu’nun gözaltına alınması ülkemiz sosyal medyasında derhal karşılık buldu ve sonrasında Dış İşleri ve Büyükelçilik yetkilileri devreye girerek kardeşimizin serbest bırakılması sağlandı. Süreç içinde Kemal Kılıçdaroğlu bile Mutlu’nun serbest bırakılması için mesaj paylaşsa da bu paylaşım öncesi Dış İşleri’nin devreye girmesiyle gözaltı sonlandırılmıştı.

2018 yılında Ebru Özkan’ın yaklaşık 20 gün gözaltında tutulmasından 5 yıl sonra ilk kez gerçekleşen bu olay sonrasında Türkiye’de sosyal medyada tartışmalar ve görüş ayrılıkları ortaya çıktı. İlk saatlerde şiddetli İsrail eleştirileri yaşanırken sonrasında tartışmalar serbest bırakılmadan Özgecan Mutlu’ya yöneldi. Bir kızın tek başına Kudüs’e gitmesi eleştirildi. Yaşananların seçim öncesi bilinçli bir provokasyon olduğu yazıldı. “Nasıl olur da işgalci polisi onun kolundan tutar böyle bir şeye nasıl sebebiyet verir” bile dendi. “Kesin bir şey yapmıştır ki gözaltına alınmıştır” zannından tutun da bu olay sonrası Türkiye’den turistik gezilerin azalacağına kadar türlü eleştiriler yapıldı. Hakaretlerden ağır iftiralara kadar uzanan tartışmaları soğukkanlılıkla değerlendirmek gerekiyor. Olay sonrasında hem Özgecan Mutlu ile hem de onu destek paylaşımı yapanlardan bazılarıyla görüştüm. Mutlu’yu eleştiren isimlerle değerlendirmeler yaptım. Filistin’deki Arap kardeşlerle de süreci görüşme imkânı buldum.

Özgecan Mutlu’yu eleştirenler kendisinin daha öncesinde defalarca uyarılmasına rağmen nasihatlere dinlemeyip işgalcileri sürekli taciz etmesinden dolayı bu olayın yaşandığını iddia ediyorlar. Bu olay sonrası zar zor Kudüs’e gitme konusunda ikna edilen insanların korkuya kapılacağı ve Filistin’e gelişlerin azalacağı endişesi taşıyorlar. Gözaltı sonrası 55 kişilik bir grubun ziyaretini iptal etmesi de delil olarak gösteriyorlar.

Özgecan Mutlu, 24 yaşında bir öğrenci. Kayseri Erciyes Üniversitesi İbrani Dili ve Edebiyatı’nda okuyor. Kendisiyle görüştüm. Mutlu Kudüs’e daha önce kısa süreli bir yolculuk yaptığını, ilk ziyaretinde hiç problem yaşamadığını bu yıl tur dışı bireysel seyahatin yaklaşık üç ay sürmesinden dolayı işgalcilerin dikkatini çektiğini, yaşananların bir yıldırma ve uzaklaştırma politikası olduğunu söylüyor. Aksâ içerisinde çocuklarla top oynarken işgalcilerin gelip topu karakola götürdüğünü sonrasında topu geri alma çabasının bile sıkıntı ürettiğini belirtiyor. Bakışların, vakarlı duruşun bile hedef alınmak için yeterli olduğunu ifade eden Mutlu, iddia edildiği gibi işgalcilerin yakından fotoğrafını çekmek yahut arkalarında balon patlatmak gibi tahrikler yapmadığının altını çiziyor. 5 Nisan’da yapılan büyük Kıble Mescidi baskını esnasında yaşanan vahşeti, göz altıları görmesine rağmen tepki göstermemeye dikkat ettiğini ifade eden Mutlu, amacının asla ortamı provoke etmek olmadığını ifade ediyor.

Özgecan Mutlu’ya destek çıkan isimler ise yapılan eleştirilerin Türkiye’den giden ziyaretçileri pasifize edeceğini, silik duruşun da işgalcinin elini kolaylaştıracağını ve bu davranışın kompleks üreteceğini belirterek “İsrailli turistler Türkiye’de ne kadar rahat hareket edebiliyorsa Türkiye’den gidenlerin de Kudüs’te o kadar rahat hareket etmeliler” tespitini yapıyorlar. Bir gözaltı olayının büyütülmesi, gündemleştirilmesi ve harlanması ile gidecek kişilerde özgüven sorunu oluşabileceğini belirten bu kişiler, olayın ve sürecin abartıldığını düşünüyorlar.

Filistin’in öncü murabıt ve murabıtaları Özgecan Mutlu’yu kendilerini zora düşürdüğü yahut Türkiyeli ziyaretçilerin sayısında düşüş yapacağı gibi iddialar varken eleştirmek yerine destekleyen açıklamalarda bulundular. Filistin’in içinde bulunduğu durumu en iyi gören, maslahatı, tedriciliği gözeten ve merhaleyi ve siyaseti çok iyi okuma yeteneği olan Filistinli kardeşlerimiz de Mutlu’ya hayır dua mesajlarıyla destekte bulundular. Sosyal medya paylaşımlarında, Telegram’da gözaltı olayına yönelik Filistin tarafından neredeyse hiçbir eleştirinin olmaması da ayrıca önemli.

Münferit bir olaydan ötürü hızlı ve yoğun eleştiride bulunmak doğru değil. Peş peşe, örgütlü olduğu ihtimali olan gözaltılar zinciri yaşanmış olsa elbette başka görüşler ortaya çıkabilir, haklı olarak sabotaj eleştirileri yapılabilirdi. Üstelik eleştiriler ilgili kişinin gözaltından çıkması, Kudüs’ten ayrılıp yurda döndükten sonra yüz yüze konuşulması gerekirken sosyal medya dediğimiz kuyunun, heyulanın içerisinde bir genci tartışmak hiç doğru bir yaklaşım değildi.

Diğer taraftan Mutlu’nun olay öncesi paylaşımları dolayısıyla yapılan nasihatlerin de kulakardı edilmesi ve paylaşımlardaki üslubu doğru değildi. Büyüklerimizin, fikirlerine kıymet verdiğimiz, Kudüs meselesine emek ve ömür harcamış isimlerin değerlendirmelerini her zaman gözetmemiz ve kıymet vermemiz gerektiğini unutmamamız gerekir. Hürmet olmadan sağlıklı mücadele olmaz. Kudüs’ün Türkiye tarafından anlaşılması için mücadele vermiş, insanların bölgeye ziyaretleri için yollar açmış, köprüler kurmuş kişilerin tecrübelerinden kaynaklı eleştirileri en azından usulünce dinlemek gerekirdi.

Kudüs ziyaretlerimizde de hayatımızın her alanında da itidali seçmek bir Müslümana yakışan en güzel tavırdır. Ziyaretlerimizde de itidal, eleştirilerimizde de itidal, cevaplarımızda da itidal asla terk edilmemesi gereken bir haslettir.