Dolar (USD)
32.23
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2424.82
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Haziran 2015

Algı yönetimi diye bir şey

Yaşadığımız çağ yeni yönelimlere ve yeni söylemlere çok açık bir zeminde ilerliyor. Gündemimize her gün yeni bir kavram düşüyor ve bir anda herkesin aklına hücum ediyor bu değişim.

Algı yönetimi de son günlerin en gözde kavramlarından biri. İnsanları etkilemenin ve akıllarıyla oynamanın en kolay yolu algı yönetimi oldu. Gerçeği olduğu gibi elinin tersiyle itip, ortaya çıkan gerçeği kabullenmeyip ne biliyorsa ve neyi söylemek istiyorsa onda diretmenin adı oldu algı yönetimi.

Algı yönetimin en güçlü destekçisi yine yeni bir kavram olan üst akıldır. Uygun zemin oluşur oluşmaz üst aklın verdiği işaret ile algı yönetimi akla ziyan fikirleriyle insanların aklıyla oynamaya başlar. Hiçbir kurala uymadan ve hiçbir ahlaki değeri gözetmeden.

En yakın örneğe bakalım. Seçimlerden sonra oluşan tabloya saygı duyulması gerektiğini söyleyen ve milli irade vurgusunu yapan muhalefet, aynı iradenin %52 oyla Cumhurbaşkanı yaptığı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı saygısızca davranmayı bir marifetmiş gibi göstermeye çalışıyor. Mecliste yapılan yemin törenine katılan Cumhurbaşkanının salona girdiği anda ayağa kalkmayan muhalefetin ortaya koyduğu algı yönetimi hangi milli irade değeriyle örtüşür acaba?

Kavramlar çabuk eskiyebiliyor. Çünkü gündemi hızlı yaşayan bir toplum olduk. Fakat bazılarına göre gündem hiç değişmiyor. Mesela hala Cumhurbaşkanlığı Külliyesini ağzına dolmayı marifet sananların yapmak istediği algı yönetimi ve sürekli dillendirdikleri "saray" vurgusu ne yazık ki sadece kendilerinde karşılık buluyor.

Külliyenin maliyeti, lavabonun fiyatı, iftar yemeği, masanın fiyatı gibi haberler sürekli manşet yapılarak kendilerince israf dersi vermek isteyenlere sormak gerek, ya siz hiç para saymadınız ya da paradan atılan altı sıfırdan haberiniz yok. Bir masa için biçtikleri fiyatı ben eski parayla söyleyeyim de varın siz bu haberi ortaya atanların zihniyetini tahmin edin. Masanın fiyatı eski parayla haberi yapanlara göre altı buçuk trilyon. Güler misin bu habere ağlar mısın? Cumhurbaşkanlığından yapılan gerçek açıklamaları duymazdan gelip yalanlarına devam etmeleri de ayrı bir garabet.

Mimarlar Odası, 3. köprüyü durdurmaya çalışırken, masanın fiyatı hakkında bir algı yönetimi yapma yoluna girerken acaba İstanbul'un en gözde yerlerinde ormanları yok edip lüks villalar yapanları neden görmezden gelir ki? Mimarlar Odası son zamanlardaki çıkışlarıyla neyi imar etmek istediğini açıkça belli ediyor.

İşini doğru yapan insanlara ihtiyacımız var. Fikri ne olursa olsun, yeter ki dürüst olsun. İnsanların aklıyla oynayarak bir şeyler yapmaya çalışanlar pişkinlik gibi bir sıfata sahip oldukları için sonuç nasıl olursa ona göre çark etmekte de oldukça başarılılar. Seçim kendi istedikleri gibi sonuçlanınca hazırda beklettikleri komplo teorilerini rafa kaldıranların hangi üst akıllar tarafından yönetildiklerini anlamak için işleri sadece saldırmak olanlara ve ortalığı karıştırmak için tetikte bekleyenlere bakmak yeterli olacaktır.

Olanı biteni kendi süzgecinden geçirerek olayları okumak gerek. Milli iradeseyle milli iradedir. Zamana ve mekana göre değişim göstermez bu irade. İşine geldiği gibi yönlendirmelerle insanların aklını karıştırarak puan toplamaya çalışmak ancak birkaç seans daha rağbet görür. Dostların sevincindense düşmanların tavırlarına bakmak daha sağlıklı bir düşünceyi kuşanmak için faydalı olacaktır. Sağlam bir zihin yapısıyla hareket edenler için hiçbir algı yönetimi etkili olamaz, hiçbir üst akıl onlara dayatmada bulunamaz.

Halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanına saygı duymak devlete saygı duymaktır. Bunu hiçbir algı yönetimi değiştiremez. Örften, gelenekten bahsedenlerin biraz daha devlet ahlakıyla hareket etmesinde fayda var. Şükür ki milli iradenin gücüne inananlar bu topraklarda hala ayakta duruyorlar ve kendilerine düşecek görevi eksiksiz yapmak işin hazırlar.