AMELLER NİYETLERLE DEĞER KAZANIR
Muaviye'den:
u2013 Ameller kaplar(a konan sıvılar)a benzer. Kabın dibi güzel (temiz) olduğu zaman üst tarafı da güzel olur. Altı bozulmuş (kirlenmiş) ise, üst tarafı da bozuk olur.
(İbni Mace/Zühd 20)
* * *
Kirli ve pis bir kap, içine konan temiz sıvıyı bozar, kirletir. Ameller de niyet denen bir kap içine konan sıvı maddeler gibidir. Kabın içinde riya kiri, gösteriş mikrobu, benlik pisliği bulunmaması gerekir. Kap temizse, yani niyet sağlamsa, kabın içine konan şey de temiz olur.
* * *
Bu hadis, amellerin niyetlerle değer kazandığını, korunduğunu veya bozulduğunu açık bir şekilde ifade etmektedir.
Çünkü niyetler, amellerin kapları hükmündedir. Bu sebeple bir amelin Allah katında makbul olması, o amelin işlenme niyetinin temiz ve ihlaslı olmasına bağlıdır.
Niyet temiz ve ihlaslı ise, yani işlenen amel, Allah rızası düşünülerek, sırf emr-i ilahi olduğu için yapılıyorsa, o amelin güzelliğinde, temizliğinde ve makbuliyetinde hiçbir tereddüde yer yoktur.
Niyetlere riyakarlık, kibir, ucup, benlik, menfaat duyguları katışırsa, Allah rızası dışında başka hisler ve tercihler söz konusu olursa; tıpkı dibi kirlenmiş, mikroplanmış bir kabın, içindeki sıvıyı da kirli ve mikroplu hale getirmesi gibi, bozuk niyetle işlenen amellerin de ihlası bozulur. Sağlığı ve temizliği kaybolur.
Amelinin Allah katında ihlaslı ve makbul olmasını dileyen her mü'min, o ameli yapma niyetine son derece dikkat etmesi gerekir. Kirli bir niyet, en güzel bir ameli bile kirletir, değersizleştirir. Ulvi bir niyet ise, sıradan basit bir ameli, pırlanta gibi değerli hale getirir.
Nitekim, gösteriş duygusuyla, kibirlenerek, kendini beğenerek yapıla bir hayır, insanların gözünde çok değerli bir iş ve amel olarak görülse bile, Allah katında boş bir çabadan öteye gidemez. Üstelik Allah için yapılması gereken bir ameli, amel sahibi, bozuk bir düşünce ve niyetle işlediği için, görevini kötüye kullanmak ve ihanet etmek cezası bile görebilir.
