Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Nisan 2016

Amerika'da Sular Duruluyor

Amerika başkanlık seçimiminde partilerin Başkan adayı belirleme ve delege seçimleri tüm heyecan ve hararetiyle devam ediyor. Ancak 'Büyük Salı' beklenildiği gibi Clinton ve Trump'ın zaferiyle sonuçlanırsa artık Temmuz'a kadar olacak delege seçimleri 'ünvan maçına' dönüşecek.
Demokrat aday Bernie Sanders bugüne kadar yaptığı 'sol ağırlıklı' siyasi 'uçuk kaçık' söylemlerinin yanısıra ilk defa daha akılcı laf ederek diğer aday Hillary Clinton'a kaybetmesi halinde Cumhuriyetçilere karşı beraber mücadele edeceğini ilan etti. Bu gayet doğal ve sıradan bir ifade gibi gelse de aslında birçokları gibi bence de artık Sanders'ın sonucu kabullendiği ve 'havlu attığı' anlamına geliyor.
Geçmişe dönük tekrar vetireye baksak ve tahlil etsek bence Sanders için en 'ironik' kısım 'retorik' seçimindeki tutarsızlık olacaktır. Sadece son New York seçimlerine $5,7 milyon yatıran Sanders, hem 'fakir edebiyatıyla' boşa düştü hem de vaatlerinin seçmenlerde de karşılığı olmadığını gördü.
Öte yandan Trump, yani seçimlerin 'olay ada(m/y)ı' sadece altmış yedi bin dolar harcayarak büyük bir zafer elde etti.
Cumhuriyetçiler, Clinton'ın önünü kesmek için kullanılan FBI soruşturmasından daha akılcı olarak Trump'a karşı birleşme sinyali verdiler. Bu doğrultuda delege seçimlerinde halen önde giden Trump'ın 1247 delegeyi bulsa bile adaylığını engelleme konusunda diğer adaylar Cruz ve Kasich müşterek hareket edip Trump'ı adaylıktan çıkarmayı hesap ediyorlar.
Bu iş sanıldığı gibi basit değil yalnız! Daha dün Maine eyaleti için Cruz'a destek olan vali Paul LePage, "Cruz bizi sırtımızdan bıcakladı!" diyerek Trump'ın parti içinde elini güçlendirdi.
Tüm bu hengamede işin asıl kazananı Hillary Clinton elbette. Ve fakat şunu da yerli yerine oturtmak lazım. Clinton zaten 8 yıldır Başkan olarak görülüyordu. Bunun yanısıra, taa kocası sabık Başkan Clinton'dan beridir hem siyaseten hem şahıs olarak bu işe daha hazır durumda.
Gerek dışişleri bakanlığı sırasında gerek genel siyasi ortamda, hem 'global' olarak hem de Amerika için en makul aday.
Türkiye için de, Amerika gibi stratejik NATO müttefiki olan bir ülkenin ortak menfaatlerini gözeten, yine en makul siyaset Hillary Clinton'da. Bu sadece ortadoğu ve Suriye siyasetinde değil Ermeni meselesinde de böyle.
Diğer tüm başkan adaylarının maalesef hemen her konuda Türkiye ile ters düşen düşüncelerine karşın Clinton'ın elbette Türkiye siyasetine yakın durması tüm dünya için olumludur.
Başta Demokrat aday Sanders olmak üzere Cumhuriyetçi adaylar Cruz ve Kasich de Ermeni lobisinin destekçilerinden mesela! Sonra Suriye'de PYD desteği yanısıra rejimle de anlaşma taraftarları...
Başkan olmaya en yakın gözüken Clinton'ın, akla da en yakın aday olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz vesselam!