Amerikan Rüyası !
"Amerikan rüyasını gerçekleştirmek" diye bir cümle kalıbı vardır Amerikalıların dilinde. Holywood sinema sektörünün neredeyse en önemli repliği, siyasetçilerin halka sattığı en büyük hayali ve millet olmayan kalabalıkları o hayalin etrafında birleştirme çabasındaki ipleri elinde tutan egemen kesimin havuç sopa denklemiyle insanlara sundukları yaşam tarzının bir cümleyle ifade edilişidir Amerikan rüyası.
Günde yirmi milyon insanın evsiz olarak sadece aş evlerinde karnını doyurduğu, saniyede birkaç tecavüzün yaşandığı, dakikada bir cinayetin işlendiği, zengin ve seçilmiş belirli bir zümre dışında kalan, özellikle siyahi, Latin ve göçmenlerin insan yerine bile konulmadığı, dünyanın en borçlu, gelir dağılımındaki uçurum en fazla ve ahlaki yozlaşmanın en çok olduğu polis devleti Amerika'da, Amerikan rüyası hikayesiyle en çok da Amerikalılar kandırılır aslında.
Bu rüyanın ne olduğunu onu satanların da bildiğine emin değilim ama Amerika toprakları dışında kalan dünyanın da bir Amerikan rüyası olduğunu biliyorumu2026
Amerikan başkanlık seçimleri sonrasında Türkiye başta olmak üzere bütün dünyada, gözlerin Amerika'ya çevrilip, dikkatle ve tabir caizse heyecanla bir bekleyişe girilme sebebi işte bu rüyanın gerçekleşme ihtimaline dairdir.
Zehirli yaşam tarzını bir reklam dehasıyla bala bulayarak dünyaya sunan ve maalesef istetme başarısı gösteren, dünya savaşları sonrasında yakaladığı fırsatı değerlendirerek dünya jandarmalığı rolünü ele geçiren ve bu gücü sadece zulüm yapmak için kullanan, belirli bir elit kesim dışında kimsenin hakkını hukukunu gözetmeden her türlü kötülüğü yapan ve bütün bunları yaparken de adalet insan hakları eşitlik ve özgürlük bayraktarlığını maske olarak kullanma becerisini maharetle değerlendiren kötünün öncü gücü bir ülke düşünün.
Amerika, yeryüzünü kana bulayan emperyalist güçlerin merkezi, kana doymayan orduların komutanı ve tarihin ve nesillerin zihnine kötülüğün sembolü olarak kazınmış ülkedir.
Ülkesi işgal edilmiş, zenginlikleri sömürülmüş, yaşam tarzı değiştirilmiş, emeği zayi edilmiş, namusu çiğnenmiş, aşağılanmış ve küçük düşürülmüş milletlerin, yılların öfkesiyle Roma'yı ateşe veren ve başlattığı yangını yüksek bir tepeden keyifle seyreden Neron gibi, Amerika'nın ateşler içinde kalışını seyretme rüyası gördüklerini söylemek abes olmayacaktır.
Trump'un seçilmesi Amerikan derin devletine rağmen gerçekleşmiş veya onların planlarıyla olmuş, Amerikan siyasetini değiştirir veya değiştirmezmiş, Amerika'nın herkesin bildiği seviyesizlik seviyesi bütün dünyaya açık edilmiş falan filan tartışmalarından çok, seçim sonucunun beyni ve ruhu iğdiş edilmemiş Amerikanca düşünmeyen insanları heyecanlandırması, işte bu rüyanın gerçekleşebilme ihtimalindendir!
Zulüm ile abad olunmaz. Amerika son yüz yıl boyunca dünyaya sadece zulüm getirdi. Ülkeleri yağmaladı, işgal edip zenginliklerini sömürdü ve dünyanın yaşanmaz hale gelmesinin ana sebebi oldu. Abad olmayacaktır elbette. Biz, ama bugün bu vesileyle, ama yarın başka bir vesileyle Amerika'ya dair kurduğumuz rüyanın gerçekleşeceğine, bunu gerçekleştirmenin fiili ve kavli duasını yaparak inanıyoruz.
Amerikan seçim sonuçlarına bakış açımız bundan ibarettir vesselam !
