Apocu Kemalistler / Sandık Cuntası

27 Mayıs…

Gezi Darbe Girişiminin altıncı, 1960 darbesinin elli dokuzuncu yıldönümü…

Menderes’i ve iki arkadaşını katledenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan için de kinle dolular.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi’nin baş şüphelisinin Soros olduğunu iddia ediyor. 1960’ı da aynı odak planladı, uyguladı.

“ Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” diyorlar lakin asker, polis ve bebek katilleriyle, Soroslarla beraberler…

‘Atatürk’e karşı Atatürk, dine karşı din’ yöntemiyle istismarda sınır tanımıyorlar.

Atatürk’ün posteriyle terörist elebaşının paçavrasını yan yana asıyorlar.

Her cunta, terör örgütüdür.

27 Mayıs 2013’te Gezi kalkışmasını, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümüne ayarladıkları muhakkak…

31 Mart seçimlerindeki şaibeler, cuntayı işaret ediyor.

Türkiye, bölge üzerinden kuşatılıyor.

ABD, Körfez’e on iki bin asker göndererek güneyimizde terör devleti kurulmasını hızlandırıyor. Güvenli Bölge aldatmacadan ibaret.

ABD, Türkiye’nin S 400’ler alımını bahane ederek darbe zemini oluşturmaya çalışıyor.

Temsilciler Meclisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’de demokrasiyi gerilettiğini, Türkiye’yi otoriterleştirdiğini, demokratik normlardan uzaklaştırdığını, Türkiye’de özgür basına yönelik saldırıların arttığını, söyleyerek Sorosçu / Apocu Kemalistlere, Takkeli Conilere isyan malzemesi vermekte.

Demokrasiden ve basın özgürlüğünden bahsediyorlar ama Cemal Kaşıkçı cinayetinde kulaklarının üstüne yatıyorlar. Kaşıkçı’nın katilleri teşhis edilmeseydi, bunu Türkiye aleyhine köpürteceklerdi. Demokrasi âşığı(!) ABD, FETÖ elebaşı Pensilvanya Şeytanı’nı beslemeye devam ediyor.

Gezi çapulcularını alınlarından öpenler, 27 Mayıs 1960’ı Hürriyet ve Anayasa Bayramı ilan edip 3 Nisan 1963’ten 12 Eylül 1980’e kadar kutladılar.

“Millî egemenlik hiçbir kuruma, zümreye devredilemez” ilkesini; “ Türk milleti egemenlik hakkını Millî Birlik Komitesi eliyle kullanır”a dönüştürdüler. Bu ifadeler, 12 Eylül cuntasında ‘ Millî Güvenlik Konseyi’, 28 Şubat Post Modern Darbe sürecinde ‘Batı Çalışma Grubu’ ve 15 Temmuz’da da ‘ Yurtta Sulh Konseyi’ oldu.

Sorosçu - Apocu Kemalistler / Takkeli Coniler, darbe girişimini sandıklara fesat karıştırarak sürdürmeye çalışıyorlar.

754 sandık kurulu başkanının kanuna aykırı görevlendirilmesini izah edemeyen seçim kurullarının her biri ve bu kanunsuzluğa bulaşmış, ‘görevlendirilmiş’ herkes Sandık Cuntasının elemanıdırlar.

Millete hep tepeden baktılar.

“Kabilesi kölemiz olan birinin sözlerine mi inanacağız! ” diyerek Hz. Musa’yı yalanlayan, ona hayat hakkı tanımayan Firavun gibi, Kemalizm de milletin yönetimde söz sahibi olmasına rıza göstermedi; milleti, ‘çarıklılar’, ‘takunyalılar’, ‘çember sakallılar’, ‘sıkmabaşlar’, ‘yobazlar’, ‘göbeğini kaşıyanlar’ vb. ifadelerle yaftaladı.

Seçim şaibesiyle kendini acilen Anıtkabir’e atan nev zuhur ‘prens’, “PKK’yı biz hiçbir zaman terör örgütü olarak görmedik; biz PKK’yı silahlı halk hareketi olarak gördük.” “Cenazelere (Terörist leşlerini kastediyor.) katılmayan milletvekilleri hakkında kimse kusura bakmasın ilk önce ben disiplin soruşturması açtırırım.” diyen, "silahlı terör örgütü kurma ya da yönetme", vb. onlarca suç isnadıyla yargılanan malum eski Eş Genel Başkan’ın kendisi hakkındaki övgüsünden pek memnun olmuş ki şöyle diyor:

"Gerçekten de barışçıl, uzlaşmacı ve evrensel değerleri öne çıkaran dili vardı. Bundan da çok mutluluk duydum. Hatta kendi adıma bunun Türkiye için bir fırsat olabileceğini ve birçok duvarı yıkabileceğini de dile getirdim. Bugün de hâlâ aynı kanaatteyim. O dilin geçerli olduğu bu ülkede çok daha mutlu olabileceğimizi görüyorum. Bu bağlamda böyle siyasi bir çizgisi olan bir insanın benim hakkımda pozitif bir şey söylemesi elbette beni mutlu etmiştir."

Terör yandaşlığı ‘siyasi çizgi’ imiş(!?) Terör sevicinin, ‘Barışçıl’, ‘uzlaşmacı’ , ‘evrensel dili’ varmış(!?)

Soros,( ABD) Kemalizm’e, Takkeli Conileri, ( FETÖ) ve PKK’yı da eklemlendirdi; bunları 23 Haziran sonrası Gezi’ye hazırlıyor.