Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2400.02
BIST 100
10336.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Ağustos 2018

Artık yüzyüzeyiz

Yaklaşık 100 yıl önce başlatılan "Batıcılık" akımıyla birlikte Anadolu insanı "Batılışalma"ya zorlanmış ancak doku uyumsuzluğu nedeniyle ciddi problemler yaşanmıştır.

Türkiye özellikle son birkaç yıldır öz kimliğine dönüş sürecini başlatmıştır.

Öz kimliğimize dönüş ekonomik, siyasi, hukuki, kültürel vb. her alanda olması gereken adeta bir dip dalgası ile olacak bir süreçtir.

Bu süreç elbette ki kolay olmayacaktır. Ancak olması gereken de budur.

***

Kapitalist ekonomik sistem kendi içinde çıkardığı krizler sebebiyle zenginleri daha zengin fakirleri daha fakir hale getirdi ve getirmeye devam ediyor. Türkiye ise buna karşı kazan-kazan sistemiyle bölüşüm ekonomisi uygulamaya çalışıyor.

Dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun mazluma el uzatan ve sömürü ilişkisi kurmadan karşılıklı kazanma yoluyla ilişkilerini geliştiren Türkiye kapitalist, emperyalist ABD ve küresel sermaye zihniyetinin karşısına dikilen tek güç olarak durmaktadır.

Gezi, 17/25 Aralık, hendek-barikat-canlı bomba terör saldırılarında maşa kullanan kapitalist-emperyalist sermaye uygarlığı. günümüzde artık aracıları aradan çıkararak doğrudan saldırıya geçti.

Silahlı saldırıların doğrudan ve en şiddetli olduğu gün olan 15 Temmuz hain darbe girişimi de başarısız olunca artık yeni cephe açtılar.

Nitekim Gezi olayları ile başlatılan ve 15 Temmuz sonrasında şiddetini artıran ekonomik saldırılar geçtiğimiz hafta zirveye ulaştı. Para üzerinden saldıran ABD merkezli küresel sermaye gücü Türkiye'yi teslim almak için ekonomik saldırılar gerçekleştirdi.

Neden mi ekonomik savaş?

Bir ülkenin askeri gücü ne kadar önemliyse ekonomisi de aynı ölçüde önemlidir.

Askerleri bir yerden bir yere göndermenin bir maliyeti olduğu gibi atılan her bombanın, sıkılan her merminin, kalkan her uçağın bir maliyeti vardır.

Ekonomik güvenliği güçlü olmayan ülkelerin askeri güvenliğinin de güçlü olması beklenemez.

***

Tarihi bir kırılma yaşanıyor. ABD'ye karşı büyük bir mücadele veriyoruz.

Türkiye yeni sistemde küresel bir güç olacaktır.

Hatırlarsanız Fransa cumhurbaşkanlığına aday olmak için başbakanlık görevinden istifa ederken Valls "Xi Jinping'in Çin'ine, Vladimir Putin'in Rusya'sına, Donald Trump'ın Amerika'sına, Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'sine karşı adayım ve bağımsız, değerlerinden taviz vermeyen bir Fransa istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Bu ifadeleri ne Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seven biri, ne de Türkiye dostu bir ülke lideri söyledi. Dünyanın yedinci ekonomisine ve beşinci askeri gücüne sahip olan Fransa başbakanı kullandı.

Çünkü Türkiye'nin potansiyel gücünü bizden iyi biliyorlar.

Türkiye, gelen her saldırıyı başarıyla atlattığı ve güç sıralaması basamaklarını üçer beşer çıktığı için başta ABD olmak üzere AB ve diğer ülkelerin hedefi haline gelmektedir.

***

Türkiye'nin güç basamaklarını üçer beşer çıkmasının nedeni kendi öz kimliğine uygun yapıya dönme sürecine girmesinden kaynaklıdır.

Başta askeriye olmak üzere emniyet, yargı ve diğer devlet kurumlarındaki hainleri temizleyen Türkiye bundan sonraki süreçte liyakat esaslı sadakat temelli çalışma sürecine girmek zorundadır.

Bunun yanında yerli üretimi güçlü olan, başta kendi kendine yetebilirliğini sağlayan, sonrasında ise gerek bölgesine gerekse diğer coğrafyalara ihraç eden bir ülke konumuna gelecektir.

Küresel sermaye gücü elbette ki bu durumdan rahatsız olmaktadır.

En büyük müşterilerinden birini kaybetmenin yanında diğer pazarlarını da kaybedecek olan sermaye gücü Türkiye'nin bu ilerleyişini engellemek için adeta tüm kozlarını oynamaktadırlar.

Milletimiz şunu bilmelidir ki; Türkiye bu süreçlerin hepsinden başarı ile çıkacaktır. Türkiye bir diriliş dönemine girdi ve bu süreçten dönüş yoktur.

Bize düşen işimizi daha güzel yapmaktır.

İşlerimizi güzel ahlak temelli, aldatma ve kandırma olmadan en kaliteli ve güzel şekilde yapmak en önemli vazifemizdir.

***

Kurban bayramınızı kutlar, İslam aleminin birlik ve beraberliğinin sağlanmasına vesile olmasını dilerim.