Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Ekim 2019

Aşkın buyruğunda bir başkaldırış: Nuri Pakdil

Siyah beyaz fotoğrafta, en önde Nuri Pakdil oturuyor.

Hemen arkasında ayakta duran dört kişi var: Alaeddin Özdenören, Erdem Beyazıt, Akif İnan ve Rasim Özdenören.

Fotoğrafın arkasına şöyle not düşmüş Nuri Pakdil:

Ankara, tarih, miladi bindokuzyüzyetmişiki, dört şubat.

GAFLETİ İPTAL EDENLER

BÖYLECE KELİME HAKK’IN MUTLAK YOLUNDA

YENİDEN DEĞER YÜKLENİRKEN TOHUM

ÇATLAMIŞ, ERDEMLİ BİR EYLEMİ YENİDEN

YÜZEYE ÇIKARTMIŞ, GERÇEK DOSTLUK ÇAĞIN

KAVGA ORTAMINDA TÜM İLİŞKİLERİ ÜLKÜYE ÇEKMİŞ,

VE GENE İNSANIN KURTARILMASI İÇİN,

KELİME, AŞKIN BUYRUĞUNDA BAŞKALDIRMIŞTIR!

Pakdil’in düştüğü notta kelime için söylediği belki de yaşamının özeti.

Nuri Pakdil’in dilinden bir Nuri Pakdil anlatısı belki de: Aşkın buyruğunda başkaldırış!

Kuran; yani “Mutlak öğreti”,

Hz.Peygamber; “ezeli ve ebedi önder”

Müslüman; “antifaşist, antiemperyalist, antinasyonalist, antifiravunist; devrimci”

Emek; “Kutsal”

Gramerini kuran adamdır Nuri Pakdil.

Bir yönüyle hâkim grameri kıran adamdır o.

Çünkü “İnsanın damarlarında sağlam cümleler dolaşmalıdır.” (Notlar IV)

Boyun eğmeyen, başkaldıran, yazıyı eyleme dönüştüren adamdır.

Biat II’de “Eylem yapıyorum, o halde varım.”, diye haykırır…

Kavgası olan adamdır Nuri Pakdil, kavgasını veren adam.

Rasim Özdenören onun için “O tavır koymanın ve protestonun adamıdır.”, der.

“Harfler askerlerimdir.”, der o: “Benim yiğit, savaşçı, yılmaz sözcüklerim ileri!” (Notlar I)

Ona göre; “Bilinçli yazarın bombası yapıtlarıdır.” (Notlar II)

“Bu kitabı da namluya sürün!” (Notlar III)

Yazarın sözcüklerle başkaldırdığına inanır Pakdil.

Onun için onun her sözcüğü tepeden tırnağa tavır ve duruştur.

Ve onunla özdeşlecektir artık: “Klas duruş”

Ona göre; “Sevmek fiili tüm zamanlarda çekilmeli.” (Notlar IV)

Sevgisi, sevdası ise tek kelime ile ifade olunur çoğu zaman: Kudüs

Pakdil, Kudüs Şairi’dir. Ve bir şair ile bir şehir hiç bu kadar yaklaşmamıştı birbirine…

“Kudüs sevilmeden insanlığa girilmez. Bizim için özel bir konumu vardır. Kudüs’ü savunmak gerçek bağımsızlığı savunmaktır.” (Notlar I)

Müstakil adamdır Nuri Pakdil.

Kendi sesi nefesi olan.

Varoluşunu duyumsar ve ürkmeden “Özgürlük”, diyebilmektedir onun için.

Eskimiş, pörsümüş ne varsa söküp atmak ister bilinçten.

Onun için belki de “ paslı çivileri söker gibi yazıyorum” diyecektir.

Müslüman bilinci; emek, özgürlük sözcükleri eşliğinde devrimci duygularla adeta kendi gramerini inşa ederek dışavuran Pakdil’i Cuma günü kaybettik.

Mirası önünde hürmetle eğiliyorum.

Tüm omurgasızlara tokat gibi çarpan bir hayatı yaşayarak bu dünyadan göçen büyük devrimci Nuri Pakdil’e Allah’tan rahmet diliyorum…

NOT: Özgür Eğitim-Sen’in ev sahipliğinde on beş günde bir gerçekleşen Özgür Eğitim Sohbetleri bu hafta 25 Ekim Cuma günü Nuri Pakdil anısına toplanıyor. Sendika “Nuri Pakdil Anısına” gerçekleşecek etkinliği şöyle duyurdu:

‘İnanca giden yolların tıkandığı’ bir dönemde 'Ne mutlu Müslümanım diyene!' şeklinde haykıran Nuri Pakdil'i, lise öğrencisiyken (1972) başlayan ve kendisine 'arkadaşım' hitabıyla birden büyüdüğünü hissettiren ‘hem güzel hem de çok zor’ ilişkinin, ‘klas’ bir duruşun ve ‘gaflete mahal bırakmayan bir eylemin’ tanığı ve ortağı Usta Yazar Hüseyin Su ile konuşacağız.

Nuri Pakdil’i ‘gerilmiş yay gibi yaşama hassasiyeti. Adanmışlığın tecessüm etmiş hâli.’ olarak tanımlayan ve buna hayatıyla şahitlik eden Hüseyin Su ile anıyoruz…

‘Sükût Suretinde’ yaşayan Kudüs Şairi’ni ‘Takvim Yırtıkları, Entellektüel Öfke Nuri Pakdil, Edebiyat Eylemi ve Nuri Pakdil, Nuri Pakdil’in Mektupları I-II-III’ kitaplarıyla Türkiye’ye tanıtan Hüseyin Su ile merhum Nuri Pakdil’i anıyoruz.

Anmak sorumluluk üstlenmektir!

Anmak anılanın hatırasına sahip çıkma iddiasıdır!

Anmak anılanı ‘efsane’ olmaktan çıkarıp düşünsel, yazınsal üretimiyle yüzleşmektir.

Hüseyin Su ile Özgür Eğitim Sohbetleri’inde ‘yüzleşmeye’ davetliyiz hepimiz….