Ateşenin sıcaklığı
Dünyamız son yüzyılda ortak yaşama kültürü ile tanışmış diyebiliriz. İtiraz edenlerimiz elbette olacaktır. Ancak globalleşme veya başka bir ifade ile küreselleştiğimizi söyleyebiliriz. Yeryüzünde hangi ırktan veya renkten, hangi dinden veya inançtan olursa olsun insan olarak birlikte yaşama zorunluluğumuzu unutmayalım.
Kamudaki görevimiz icabı
ve gönüllü teşekküllerdeki vazifelerimiz icabı yurt dışında tertiplenen
toplantılarda bazen bildiri hazırladık, bazen dinledik bazen de etkinliğin
tertip heyetinde görev yaptık. Gittiğimiz ülkelerdeki insanlarla bilgi
alışverişi yanı sıra yeni dostluklara da yelken açtığımız olmuştur. Ülkelerin
gelenek ve görenekleri ile insanlarının hayat tarzları hakkında karşılıklı yeni
bilgiler edinirken, dünyamızın ortak sıkıntılarına da birlikte çözüm üretme çabalarımızı
da unutulmayacak gerçektir.
Ülkemize görev yapmak
üzere gelen büyükelçilerimiz başta olmak üzere ateşe, müşavir ve meslek
memurları ile tanışmalar gelinen ülkenin bağımsızlık günleri, tarihi
kişiliklerinin anılması veya yeni çıkan kitaplar vesile olur.
Geçtiğimiz hafta sonu Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
(TİKA) Çad Ofisi eski sorumlularından Erhan
Vargün dostumuzun daveti ile Çad Büyükelçiliğine Ateşe olarak göreve
başlayan Bechir Abakar Oumar ve
çocukları İbrahim, Hasan ve Recep Tayyip
Erdoğan’la ile tanışma fırsatım oldu. Ülkemizdeki göreve başlayan elçiye Abdülhamid
Han’ın kurduğu Yıldız Porselen fabrikası mamulü Ayet el Kürsi hatlı tabak ve bir
fincanının kırk yıllık hatırı olduğu konusunda hemfikir olunan kahvemizden takdimim
ile gelecek günler için başlangıç yapmış olduk.
Gecenin bize göre diğer
ev sahibi sayılan Çad Büyükelçisi Adoum
Dangai Nokour Guet’ti. Ankara’da Yemen mutfağının güzel örneklerini sunan
lokantada hazırlanmış kamelya altında ikram edilen yemekte bir elin parmağı
kadar Çad’dan okumak için ülkemize gelen üniversiteli öğrenciler hem hizmet
ettiler hem de Türkçe konuşma aksanları ile gecemize renk kattılar.
TBMM de parlamenter diplomasi
çerçevesinde ülkeler arasındaki anlayışı geliştirme, çeşitli konularda iş
birliği ve görüş alışverişinin sağlanması, parlamentolar arasında yakınlaşma ve
ülkelerin tanıtımı için ziyaretler düzenleyerek uluslararasındaki dostluğun
geliştirilmesine yardımcı olmak gayesi ile ülkeler arasında Parlamentolar
Arası Dostluk Grupları oluşturulduğu malumlarınızdır.
TBMM Türkiye-Çad Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı yapan 27.
Dönem Ordu Milletvekili Ergün Taşçı,
24, 25, 26 ve 27. Dönem Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’ndan
Koordinatör Melih
Mücahit Ateş ile Kırıkkale Merhamet Eğitim ve Yardım Derneği Başkanı Mustafa Sadıç’la sohbetin konusu Türkiye
ile Çad’ın ortak meseleleriydi. İki ülkenin tarım ve hayvancılığından sanayiye
varıncaya kadar sosyal meselelerimizi de ekleyince Ankara’nın gece ayazında
üşümemeniz olamazdı. Çad’ın bilinmeyenlerinin yanı sıra bankacılık sektöründe
Türkiye’nin olmamasının eksikliğine vurgu yapılırken ülkemizde öğrenim gören
gençlerin sorunlarını da masamıza yatırmıştık.
Afrika
atasözünde okumuştum “Hızlı gitmek
istiyorsan yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan beraber.” Bildiğimiz kadarı
ile ülkemizin uluslararası ilişkilerden ekonomiye, sanattan sosyolojiye etkin
olduğu her alanda etkili ve doğru adımlar atarak kalkınma tecrübeleri konusunda
diğer ülkeler için bir model haline gelen TİKA’mız olduğu için bir kere daha
şükranlarımızı arz ettik. Kalkınma tecrübesinin başka ülkelerle paylaşılması ve
işbirliği ortaklığı anlayışı ile çalıştığını bildiğimiz TİKA’nın 5 kıtada
150'yi aşkın ülkede kalkınma merkezli işbirliği çalışmalarıyla Pasifik’ten Orta
Asya’ya, Ortadoğu ve Afrika’dan Balkanlara, Kafkasya’dan Latin Amerika’ya kadar
birçok ülke ile bilgi ve tecrübesini paylaşan kurumumuz olduğu için o akşam
gurur duyan sadece ben değildim ve’s-selam.