Dolar (USD)
32.41
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2402.73
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 May 2016

Atlama Taşı

Türkiye keskin bir virajda.

Bundan sonra ani firen ya da ani gaz bizi felakete götürür.

Düşmanın birlik olduğu, ülkemiz üzerine oyunlar oynadığı bir dönemde geri düşmemize neden olacak her engeli aşmamız gerekiyor.

Böylesine kritik bir dönemde Ak Parti'de gerçekleşecek kongreyi de MHP'de yaşananları da CHP'nin değişimini de HDP'nin rolünü de iyi okumamız gerekiyor.

Türkiye bir sistemsel sorunla karşı karşıya.

Bu ülke, Ahmet Necdet Sezer u2013 Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Sezer u2013 R. Tayyip Erdoğan dönemlerini yaşadı.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın anlaşamadığı zaman nelerin yaşandığını artık yakından bilmekteyiz.

Başta da dedim ya bu saatten sonra anayasa kitapçığı fırlatıldığı diye yüzde 7 bin 500 lere çıkan faizler bu ülkenin kaderi olmamalıdır.

Üstelik Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana kendi öz yönetim sistemini tam olarak geliştiremediğimiz de ortada.

Nitekim güçlü bir Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü arasında bile eski silah arkadaşı olmalarına rağmen yaşananlar bu ülke için ders niteliğindedir.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın anlaşamaması üzerine verdiğim örneğe tam tersi yani Abdullah Gül - Recep Tayyip Erdoğan ve Recep Tayyip Erdoğan u2013 Ahmet Davutoğlu dönemiyle de yani birbiriyle anlaşan liderler örneğini de bir gönderme yapabiliriz.

Nitekim dava arkadaşları olan bu isimler arasında dahi zaman zaman fikir ayrılıkları çıkmıştır ki bu çok tabii bir yaklaşımdır.

Aynı fikri paylaşmamak insanın doğasında var olan bir olgudur.

Dolayısıyla bizim sistemsel sorunumuz başkanlık mı, anayasa mı gibi tartışmaları yaparken ana konuşma konumuzun aslında "bizim için bir atlama taşı, bizleri yüceltecek, yükseltecek sistem ne olmalı?" sorusunun yanıtı olmalıdır.

Özellikle başkanlık sisteminin neden tartışılmasından bile çekinildiğini anlamış değilim.

Bu sistemin bizler için gerekli mi gereksiz mi olduğunu tartışmak yerine bazı kesimler olayı tamamen bir planın parçası olarak sulandırıyorlar.

"Diktatör, padişah" gibi tezviratları kullanarak bizim lehimize mi yoksa aleyhimize mi olduğunu dahi tartışmamızı engellemeye çalışıyorlar.

Böylesine bir ortamda birileri de ısrarla askeri devreye sokarak darbe hülyalarını bir kez daha hayata geçirmeye uğraşıyor.

Ama atladıkları şudur ki Türkiye artık eski Türkiye değil.

İşte bu yüzden bu saatten sonra her kesim aynı noktaya odaklanmalı.

Bizim için atlama taşı ne olur?