Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2441.59
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Şubat 2021

Ayakta Kalan Kazanır

Ekonominin bana göre bir tanımı da insanların alışkanlıkları üzerine bina edilen yaşama çabasıdır.

Siz o alışkanlıkları öğrenir daha sonra onun üzerinden bir sistem kurarsınız.

Bu şekilde birden çok sistemin iç içe geçtiği yapı, şu anda gördüğümüz karmaşık, kontrol edilmez ekonomik düzeni oluşturur.

Finans piyasası, gelir sağlamak için bunun üstüne kurulan başka bir üst yapıyı oluştururken reel sektörün birbirine kenetlenmiş arz ve taleplerden oluşan sistemi de bunun alt yapısını oluşturur.

Netice itibarıyla bir kişinin kolay anlayamayacağı kadar koca bir yapı ortaya çıkar.

Kurumlar, kurallar, politikalar, istatistikler bu yapıyı anlamaya ve yönlendirmeye çalışır.

***

Yapının varlığı; insanın, “yaşama arzusu” ile “kâr hırsına” dayanır.

Meselâ basitçe...

Türkiye’nin şu an yaşadığı en büyük problem: Dolarizasyon

Yani dolara olan yüksek talep...

Bazıları bu talebin yurt dışından Türkiye’ye döviz sıkıştırmalarından kaynaklandığını düşünüyor.

Halbukî böyle bir durum yok.

Doların yükseleceğine olan inanç, tasarrufu olan insanların parasını yatırım yapmak yerine dolarda tutmasına neden oluyor.

Bunu aşabilmek için de faizler yükseltilerek insanların paralarını dolardan Türk Lirasına dönüştürmesi ve faize yatırması teşvik ediliyor.

Bir yandan da yurt dışından dolar cinsi tasarrufu olan kişiler ya da yatırım fonları, Türkiye’deki bu cazip faiz oranlarından faydalanmak için ülkeye dolar sokup TL’ye çevirerek aylık şekilde bu faizlerden faydalanıyorlar.

Yani bizi sömürdüğünü söylediğimiz yabancıların gelmesinin nedeni bizim dolardan kâr sağlama isteğimizden geliyor.

***

“Dolar saklayanlar vatan hainidir” demek doğru olmaz.

Ekonomi bilimi ölçülebilir, denenmiş hareketler üzerinden şekil alır.

Bilhassa finans piyasaları için bu durum “kanun” gibidir.

Salgınla birlikte ekonominin birçok alanında değişiklik yapma imkânının doğması işte bu kanunların da değiştirilebileceği fikrini akla getirdi.

Tesla bu fırsatı iyi değerlendiren firmalardan biri...

Davos Zirvesinin ana gündem maddesi olan "Büyük Sıfırlama" da bu kapsamda gündeme getirilen bir konu...

Finans piyasaları, kapitalist sistemin hem nimeti hem de belasıdır.

Yatırımların artmasında çarpan etkisi yapan finans piyasaları, aynı zamanda uzun amortisman süreleri nedeniyle reel sektörden uzak durmaktadır.

Kriz durumlarında bugün olduğu gibi devletlerin reel piyasayı canlı tutmak için ucuz maliyetle verdiği krediler ya da piyasada harcama yapılması için karşılıksız dağıtılan paralar büyük çoğunlukla finans piyasalarına akmaktadır.

Kredi çekip dolar yapan mı dersin yoksa hisse senedi alan mı...

Velhasıl kelam: Kapitalist sistemde devlet ne kadar müdahale etse de kâr hırsı her zaman kazanır.

***

2020’de yenilenebilir kaynaklardan üretilen 21.614 MW’lık güç için YEKDEM kapsamında 38,62 milyar TL destek verildi.

1 Temmuz 2021 sonrasında uygulanacak yeni YEKDEM desteklerinin Resmî Gazete’de yayımlanması ile 4,5 yıl boyunca sektör için belirsizlik ortadan kalkmış oldu.

Türkiye enerji açığı olan bir ülke.

Bu açığını başta petrol ve doğal gaza bağlı kaynaklardan gideriyor.

Bu kaynakların yüzde 90 oranında yurtdışından gelmesi Türkiye’nin cari açığına ciddi zarar veriyor.

Yenilenebilir enerjinin kurulum maliyeti çok yüksek.

Birçok işletme bu nedenle bu işe yatırım yapmak istemiyor.

Çünkü herkesin elindeki para sınırlı.

Parayı verip GES kursalar bile en erken 6 sene sonra kâr etmeye başlıyorlar.

Amortisman süreleri çok uzun olmasa da yüksek faiz birçok sermayedar için daha cazip duruyor.

Taş atıp da kolun mu yoruluyor sanki...

Sistem ancak projelerin yurtdışı finansmanı ile yapılması durumunda işler hale gelebiliyor.

Bu gibi yatırımların artmasını sağlamanın tek yolu enflasyonu düşürmek ve sadece reel yatırımlardan kâr edilebileceğini tüm piyasaya göstermektir.

Bu nedenle alınan sert tedbirlerdeki kararlı duruşu devam ettireceklerini açıkça söyleyen Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın bu tutumu doları aşağı çekiyor.

Önümüzde zor bir süreç var.

Tasarruflarınızı temel yatırım kalemlerinde değerlendirin.

2021 ayakta kalanın başarılı olacağı bir yıl olacak.