Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2381.15
BIST 100
10224.27
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Haziran 2021

Az daha sabır!

İnsan, derdini öteledikçe o dert iyileşmeyen yara misali daha da derinleşiyor insanın yüreğinde. Benim gibi insanlar derdini yazarak dillendiriyor ve bir nebze de olsa içindeki yangına su serpmiş oluyor. İnsan, işte böyle bir varlık. Bazen konuşarak, bazen susarak, bazen haykırarak, bazen de yazarak teskin ediyor içindeki yaraları.

Dünyayı sigaya çeken virüs illeti ile tanışmamızın üzerinden yaklaşık on sekiz ay geçti. Bu süre zarfında daha önceleri hayatımızın rutini olarak kabul ettiğimiz yaşam kaideleri şu günlerde anormal davranışlar gibi gelmeye başladı bize. Birbiriyle tokalaşan insanlar görünce garipsiyor, izlediğimiz eski filmlerde insanlar sosyal mesafeyi ihlal edince durumu tuhaf karşılıyor, eski maçları izlerken tribünde seyirci görünce “Hey gidi günler!” diye geçiriyoruz içimizden. Bir diğer taraftan ise bu duruma alışmaya başladık. Artık tokalaşmak, sarılmak, birlikte oturup çay içmek anormal davranışlar olarak değerlendirilmeye başlandı. Mevzubahis sağlıksa gerisi teferruattır gibi sözlerin sesi her geçen gün daha da gür çıkmaya başladı.

İnsanın sağlığı için tehdit unsuru oluşturan bu virüs illeti hayatımızın merkezine yerleşti ve onun bilgisi olmadan hiçbir karar alamaz olduk. Bu durumun daha ne kadar devam edeceği ile ilgili kesin ifadeler ise henüz kullanılmıyor. Yani öngörülemeyen bir tehdit ile karşı karşıyayız. On sekiz aya varan bir mücadelenin nihayetinde elde elle tutulur bir sonuçtan maalesef henüz bahsedemiyoruz. Bunun yanında mutasyonlu virüs diye bir durum ile de karşılaştık.

Olay bu kadar ciddileşmiş ve insanların çoğu bu durum ile ilgili ellerinden gelen tüm çabayı sarf ederken bazı insanların ise aşırı rehaveti virüsten daha çok ürkütüyor bizi. Olayın merkezinde olan sağlık çalışanlarımızın göstermiş olduğu çaba takdire şayandır. Kimse bu onların zaten görevi, bunu yapmak zorundalar, gibi sözler söyleme aymazlığına girmemeli. Bu virüs illetine yakalanmış ve hastanede yatmış olan kişilerden dinlediğimiz kadarıyla sağlık çalışanlarının göstermiş olduğu gayretin küçümsenmesi nankörlük olur. Birileri gerekli tedbirleri almayarak ölüme koşarken sağlık çalışanlarımız ise onların yaşaması için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Burada sağlık çalışanlarımıza bütün insanlık adına teşekkür ediyoruz.

Eski normallerimizin anormal olarak karşılandığı şu dönemlerde bu durumu gün geçtikçe kanıksamaya ve kabullenmeye başlar olduk. Sabah evden çıkarken başlıyoruz tedbirleri alıp almadığımızı kontrol etmeye. Maskesiz asansöre binmiyor, kapıyı açmak için bin bir türlü manevra yapıyor ve kapı kollarına temas etmemek için çırpınıyoruz.

Arabamıza bindiğimiz zaman bir nebze de olsa özgür olduğumuz hissi uyansa da işyerine vardığımız zaman tedbirler bir daha çıkıyor karşımıza. Önceden tokalaşıp sarıldığımız mesai arkadaşlarımızla uzaktan selamlaşıyor, sosyal mesafeye dikkat ederek ayaküstü sohbetlerle durumu geçiştiriyoruz. Hepimizin dilinde ortak tepki olarak insanların ihmali durumu yer ediniyor.

Biraz daha dikkat edebilmiş olsak kim bilir belki de baharı ve güneşli günleri daha erken karşılamış olacağız. Maalesef genel olarak ihmal ettiğimiz kurallar neticesinde birçok insan bu virüse yakalanırken bazılarımız da hayata veda ediyor. “İhmal öldürür!” sözü daha bir anlam kazanmaya başlıyor. Bu duruma sitemlerimizi büyütüp kendimizi kahrediyor olsak da bir ihmal furyasıdır almış başını gidiyor.

Az daha sabır!.. Sabır birçok şeyin ilacıdır. Eski normallerimize yeniden kavuşmak için bugün öğrenmemiz gereken temel eylem sabırdır. Bir vakte kadar eski alışkanlıklarımızı rafa kaldırıp bizim için gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarımızın hatırı için de olsa sabırlı olmamız gerekiyor. Aksi takdirde sıkıntıyı öteledikçe sorun çözülmüyor.

Bu yaz aylarının son maskeli yaz olması umut ederek tedbirlere uyalım. Sabrın sonunda selamete ermek dileğiyle az daha sabır…