Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2439.76
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Temmuz 2017

Azgın laikçiliğin beslemeleri

Terör örgütleri : FETÖ, PKK, DEAŞ...

Diğer bir deyişle 'HERO'LARI

Örgütlü istismarcılar.

Din, mezhep,etnisite... Her şeyi istismar ediyorlar.

Darbelerden beslendi. 28 Şubat Post Modern darbe süreciyle adeta şaha kaldırıldı. Yasaklarla beslendi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, FETÖ'nün ipliğini pazara çıkardı. " Kendi Dilinden FETÖ - Örgütlü Bir Din İstismarı" başlıklı çalışmayı kamuoyuna açıkladı. Allah'la Kur'an'la, Peygamber'le toplumun nasıl kandırıldığı, İslam'ın nasıl yozlaştırılmak istendiğini ortya koyan bir çalışma.

Toplumu dinden uzaklaştırıp ezansız/mabetsiz bir millet oluşturma Haçlıların en büyük hedefi. Bu hedefe ulaşmak için 100 yıldır çalışıyorlar. "Laiklik" ve"irtica" ellerindeki en güçlü silah.

Darbeleri bu iki kavramı gerekçe göstererek yaptılar. "Laiklik elden gidiyor" ve İrtica hortladı." algı operasyonlarının vaz geçilmez aracı.

Diline, dinine, tarihine düşman, mankurtlaşmış nesilller oluşturmak için Toplum Mühendisliği yöntem ve tekniklerini uyguladılar.

'Örgütlü bir din istismarı'...

Devlet gücünü kullandılar. Allah ve ahlak kelimesini ysakladılar. Tüm darbelerin gerekçesi: 'İrtica ile mücadele'... 28 Şubat Post Modern Darbecilerin gerekçesi de irtica. 27 Nisan 2007 muhtırası da aynı terane üzerine verildi.

Laikliği din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayıcı, tahakkümcü bir zihniyete dönüştürenler FETÖ / PKK ile paslaştılar. Azgın Laiklik, sıkıştırdı, toplumu terör örğütlerinin tuzağına düşürdü. Biri laikliği gerekçe göstererek diğeri cemaat/ özgürlük savaşçısı kisvesi adı altında istismarcılık yaptılar.

FETÖ elebaşının 28 Şubatçıları müçtehit ilan etmesi boşuna değil. "Başörtüsü füruattır." zulmün katmerleştirilmesi için söylemiştir. 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim adı altında milletin değerleri ayaklar altına alınırken, kılık- kıyafetleri bahane edilerek toplum kesimleri okullarından işlerinden ayılırken FETÖ elebaşı fırsatın kendisine gelmesi, milletin tuzaga düşürülmesi için Batı Çalışma Grubu'nun fetvacısı olarak 17 Nisan 1997'de Kanal D'de şu açıklamayı yapıyor ve hedef gösteriyordu.:" Şu anda İmam Hatip'lerde ihtiyacın çok üzerinde bir yığılma görülmektedir. Bu ihtiyaç fazlası farklı merkezlere yönelerek rejim için tehlike arz edebilir."

Müslüm Gündüz, Fatma Şahin ve Ali Kalkancı gibilerin üzerinden millet, zulme ve yokluğa mahkum edildi. Ekonomik siyasi ve sosyal alanda tam bir yıkımın eşiğine sürüklendi. Yasakçılık, cinnete dönüştü. Bugün FETÖ''den yargılanan bazı emniyet mensuplarının o melun süreçteki mizansen baskınlarda rol almaları olayın derinliğini göstermesi açısından dikkate şayandır..

Kur'an öğretimi, 12 yaşın altındakilere yasaklandı. İmam- Hatip okullarının orta kısımları kapatıldı. Bu okul ( Diğer meslek lisesi mezunları da buna dahildir.) mezunlarına " katsayı uygulaması getirilerek üniversite kapıları yüzlerine kapatıldı. Başörtüsü yasağı peruk takmayı da yasaklamaya dönüştü. Okullarda ve devletin diğer dairelerinde müfettişler peruk kontrollerine çıktılar. Vatandaşlar, hastanelere, adliyelere, kışlalara alınmadılar. TBMM'de milletvekili yemini ettirmediler. Partiler, " Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan" kapatıldı. Bu planı 2008'de iktidar partisi AK Parti'ye de uyguladılar, partiyi para cezasına çarptırdılar. Suçlama başörtüsü serbestlik getirmek ve Başbakan'ın " "Hamdolsun." demesiydi.

FETÖ, azgın laiklerin desteğiyle altın çağını yaşadı. Vatikan'da Papa ile görüştürülerek 'Kainat İmamlığı' payesini verdiler.

15 Temmuz Darbe / İşgal Girişimini bu defa FETÖ'ye ihale ettiler.

"15 Temmuz Kontrollü darbedir. " diyenlerin 'Herolara' sahip çıkmaları ezeli şer ittifakın göstergesi değil mi?

Ma'lum zihniyetin okullarda mescit açılmasını, Kur'an ve Siyer-i Nebi'nin öğretilmesini "laiklik ilkesinin aşındırılması "olarak görmeleri örgütlü istismarcılığın, azgın laikçiliğin devam ettiğini gösteriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, "Örgütlü Bir Din İstismarı" başlıklı çalışmalası yerinde ama çok geç kalınmış bir çalışma.

Devam etmeli...