Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Temmuz 2014

BAĞLI OLDUĞU HALDE BOŞ DURMUYOR.

Geçen haftaki makalemde sizlere kısaca özetlemiş ve sayılı günlerin göz açıp kapayıncaya kadar nasıl vızır vızır geçtiğinden bahisle bu günlerin kıymetine vurgu yapmıştım.Dostlarım sağ olsun.Makalemin oldukça ilgi görmesi beni mutlu etti. Bu manevi atmosfer kimimizi sevince boğarken kimimizde bir kaygı acaba bu sıcaklarda bu kadar uzun bir süre bu işi nasıl başaracağım.Nasıl dayanacağım .Halsiz bitkin yorgun düşer hastalanır miyim.İlaçlarım ne olacak.Uykusuzlukla nasıl baş ederim gibi nefasani hatta şeytani gel gitler.Dün bir hastam da sormaz mı başımın ağrısı tutarsa ne olacak diye.Kimi hastalar ise fetvası bol olan hekimlerimizden oruçla ilgili fetva koparma peşinde.

Hasat mevsiminin bereketinden yararlanmak varken neden kaçamak yolları arar insan bilemem.Olsa olsa işin içinde şeytan olabilir diye düşünüyorum.Çünkü o cennetten kovulurken bu işi nasıl başaracağının ip uçlarınıda vermişti.Bizim zaaflarımıza güveniyor.Nefsani ve hayvani dürtülerimizi kontrol etmede düştüğümüz tuzaklar en büyük güvencesi olsa gerek.

Şeytanın işimi yok ? Elbette herkes görevini yapacak.Her ne kadar bu ayda bağlansa da boş durmuyor ve boş durmayacak.Her hayrın başı aslında besmele niyet.Niyet aktini insan beyninde yaparak tüm doku ve organlarının kalibrasyonunu ona göre yeniden dizayn ediyor.Ramazan ayında yaptığımız bir aylık niyetle aslında biz sorunu beyinde çözmüş oluyoruz.Beyinde çözülmüş bir meseleyi evelemeye gevelemeye de ihtiyac yok.

Halsizlik bitkinlik yorgunluk gibi günümüz insanını tüketen şıkayetler oruçla birlikte ilk günler elbette artacak. Bu biyolojik yapımızın bir gerçeği . Basit önerilere uyularak bu süreci sorunsuz geçiştirebiliriz. Öncelikle zararlı olduğu aşıkar olan şekerli gazlı içecekler yerine su maden suyu ayran doğal meyve suları ve bitki çayları ile kaybettiğimiz mineral ve elektrolitler yerine konulabilir. Bununla birlikte sık yapılan beslenme hatalarından uzaklaşmakta bir çözüm yolu. Beyaz un ve beyaz şeker hamurlu gıdaların tüketimini asgariye indirebilirsek bu durumda da hücrelerimizin sıcaklara karşı direncini artırabiliriz. Aşırı yağlı gıdalar fast food kızartmalı yiyecekler ve ağır tatlıların tüketimini özellikle bu ayda çiddi olarak azaltmalıyız diye düşünüyorum.

Yediklerimizi ilaçlarımız haline getirebilirsek ki bu o kadar da zor değil çözüm kendiliğinden bizi rahatlatacaktır. Sebze ve meyveler taze olarak bol bulunduğundan elimizin altındaki büyük nimetler olarak kullanılmalı.Tembellikle mücadele uyku düzenimizi iğfal eden sebeplerden kaçınma ve biyolojik saatimizi bozan unsurlardan da kaçınmalıyız.

Aslında yaptığımız hatalar bedel olarak ödenir gerçeği burda daha öne çıkıyor.Beden dilimizin her işareti ve söylemi uyanmamıza sebep olmalı diyorum. Özellikle sıvı açığına karşı bol su bulantı ıshal gibi durumlara karşı temiz ve hijyen kurallarına uymaya gayret etmemız önemli .Sıcak yaz günleri kültürümüzde gaylule uykusu olarak bilinen kısa süreli öğle uykusuda ramazan ayı boyunca imdadımıza yetişebilir.

Hastalıklar gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmemiz ise ayrı bir vazifemiz.Sağlılıklı beslenme edebiyatı ağırlıklı bir yaşam tarzımız var.Aileden aldığımız bozuk damak tadlarımız nedeni ile beslenme kültürümüz oldukça bozuk. Basınımızda çıkan haberlerde bu yönden irdelendiğinde tezatlarla dolu.Hangisi doğru dedirtecek o kadar zıtlıklar karşısında bazen çaresiz kalmakta mümkün.Tuz şeker ve beyaz un ile ilgili sadece edebiyatını yapıyoruz desem haksızlık olmaz.Bu üçlü aslında günümüz insanının aynı zamanda ömür törpüsü.Sağlıklı zinde olmak ve hastalıklara karşı korunmak için bu basit tedbirde bile samımı değiliz.

Ramazan orucuna niyet ederken yukarda özetlediğim zararlılara karşıda niyetlerimizi tekrar tazeleyelim diyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle .