Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Haziran 2015

Balıkla Darbe

Kıssadan hisse...

Çiftçilikle geçinen bir aile varmış. Adamcağız, çalışkan, işinde gücünde, namuslu, mert, biriymiş, karısı ise, hilekar, gözü dışarıda, düzenbazmış.
Kadın kocasından ayrılmayı, bir nadanla evlenmeyi, kocasıyla yollarını ayırmayı, kafasına koymuş.
Hain planını yapmış...
Birkaç kilo balık almış, gidip kocasının tarlasına gömmüş. Ertesi gün kocası tarlasında çalışırken, sabanın ucuna takılan balıklar toprağın üzerine saçılmışlar. Adamcağız merak ve heyecanla balıkları toplayıp eve getirmiş.
Karısına;
-Hanım hiç sorma! Bugün tuhaf bir şey oldu, bizim tarladan balık çıktı! İşte bak onları aldım getirdim!
demiş.
Adamın bu sözü üzerine kadın, feryat-figan çığlıklar koparmaya başlamış:
-Eyvah yandım! Eyvah yandım! Yetişin!
-Beni kurtarın! Kocam delirdi!
-Tarladan balık çıktı diyor!
- Hiç tarladan balık çıkar mı?
Kadının çığlık ve feryatlarına etraftaki komşular gelip, toplanmışlar;
-Biz kocanı biliriz aklı başında adamdır, böyle saçmalık yapmaz, bir yanlışlık olmalı,
demişler.
Kocaya dönüp; Bu ne iştir? Nasıl olur? Hiç tarladan balık çıkar mı? Gerçekten öyle mi söylüyorsun?
Adam çaresiz elindeki balıkları gösteriyor, yeminler ediyor, gerçekten bu balıklar bizim tarladan çıktı! diyormuş.
Köylüler, bir adama bir balıklara bakmışlar, adamın delirdiğine kanaat getirmişler, olay mahkemeye intikal etmiş. Balıklar aleyhte delil sayılmış, onları tek celsede boşamışlar.
Kadın muradına ermiş.
Kadının yöntemi, son yaşadığımız darbe girişimlerine ne kadar benziyor değil mi?
Ama her zaman murada erilmiyor, bazen ayağa dolaşıyor...
...............................
Tarihten ders:
İspanya toprakları 800 yıl Müslümanlara vatan oldu. İspanya'daki Müslüman devletin adı Endülüs'tü.
Endülüs, başlangıçta Avrupa'nın en güçlü devleti idi. Endülüslüler, III. Abdurrahman gibi kudretli liderler etrafında kenetleniyor, kalpleri birlikte çarpıyor, İslam ideali etrafında kenetleniyorlardı.
Zamanla cahiliye döneminin "asabiye" geleneğine dönüş yaptılar.
"Asabiye" Araplarda cahiliye döneminde yaygın ve köklü bir gelenekti. "Asabiye" kendi ırkını, kabilesini, aşiretini üstün tutma, diğerlerine karşı övünme, başkasına tercih etme, bunu bir ideoloji haline getirmeydi. Bu gelenek nedeniyle Araplar hep bölünür, kudretli bir lider etrafında toplanamaz, güçlü devlet olamazlardı.
Hz. Peygamber (s.a.v.) "asabiye" anlayışını reddederek, İslam'ın kuşatıcı, kucaklayıcı, cihanşümul "ümmet" anlayışını getirdi.
Endülüslüler, "asabiye" bataklığına yeniden dönünce, aşiret, kabile, kavimlere bölündüler, birbirleriyle didişip, boğuştular, enerjilerini iç kavgalarda tükettiler. İspanyollarla savaşacak güçleri kalmadı. Hatta birbirlerine karşı İspanyollarla işbirliği yaptılar. Sonunda 8 asır yaşadıkları İspanya' yı kaybedip, helak oldular.
O zamanın Akdeniz'inin üzeri şimdiki Suriyeliler gibi, Endülüslü sığınmacılarla doldu. Bizim Barbaros onlardan 80.000 ini Afrika sahillerine taşıyıp kurtarmıştı.
Biz de Anadolu' ya geleli sadece 9 asır oldu.
Su uyur, düşman uyumaz!