Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.07
Gram Altın
2467.07
BIST 100
10319.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Temmuz 2018

Balkanlar'da Avrupa'nın Türkiye hazımsızlığı

Balkanlar; Türkçede dağlık anlamına gelen bir bölgeye verilen isimdir. Coğrafi konumu ise; Batı'da Adriyatik, Güney'de Akdeniz, Doğu'da Ege Denizi ve Karadeniz, Kuzey'de ise Sava nehrinin Belgrat yakınlarında birleştiği yerden itibaren Tuna nehri ile çevrelenen alanı kapsamaktadır.

Balkanlar'da hangi ülkeler var diye baktığımızda, topraklarının tamamı ile topraklarının bir kısmı Balkanlar'da olmak üzere iki grup karşımıza çıkar.

Matematikte öğretilen A kümesi, B kümesi, C kümesi bir de kesişen küme elemanları olur ya işte ''Balkanlar da'' birçok ülkenin kesişen kümesi gibidir.

Tarih boyunca Balkan yarımadası kadar, işgale uğramış başka bir Avrupa bölgesi yoktur. Persler, Makedonyalılar, Arnavutlar, Romalılar, Hunlar, Avarlar, Bulgarlar, Sırplar, Avusturyalılar gibi pek çok ulus tarafından yönetilmişti.

Osmanlı İmparatorluğu ise; yaklaşık 550 yıl bu bölgeyi idare etmişti. Bu dönemde birçok ırk ve din barış içinde birlikte yaşadılar. Dönemin sömürgeci devletleri olan İngiltere, Fransa ve Rusya'nın müdahaleleriyle milliyetçi akımların da etkisiyle Balkanlar, kum taneleri gibi dağıldı ve birçok acılar yaşandı.

Kısaca bu temel bilgileri hatırlattıktan sonra, bugüne baktığımızda, bir tarafta; Balkanlar'ı güç mücadelesi alanı görüp, yeni acılara zemin hazırlayacak küresel güçlerin çabalarını görüyoruz, diğer tarafta ise; yaşanmış acıları hafifletecek eğitim, ekonomi ve tahrip olmuş tarihi eserleri aslına uygun bir şekilde restore etmek isteyen Türkiye'nin gayretleri dikkat çekiyor.

TİKA'nın Balkanlar'daki bu insani çabalarının ne yazık ki, gelişmiş kuzey Avrupa ülkelerinin bazı siyasetçilerini rahatsız ettiğini görüyoruz.

Daha üç ay önce Norveç'in başkenti Oslo'da '' Avrupa kendi güvenliğini kurmalı'' başlığıyla bir araya gelen bazı Avrupalı liderler güvenlikle ilgili konuları konuşurlarken, Balkanlar'da TİKA'nın faaliyetlerine atıf yaparak '' Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa'daki amaçları dikkatle izlenmelidir.'' dediler.

Fransa'nın yayın kuruluşu France 24'te demeç veren Cumhurbaşkanları Emmanuel Macron, Balkanları kast ederek '' Avrupa Birliği Güneydoğusunu Türkiye'ye kaptırmamalıdır.'' diyerek rahatsızlıklarını bir kez daha göstermiş oldu.

Dünyaca ''Balkanlar''olarak bilinen bölgeye ''Güneydoğu Avrupa'' denmesinin sebebi, zihinlerinde sakladıkları bir stratejinin ipuçlarını veriyor bize.

Strateji şudur; ''Balkanlar'' yerine ''Güneydoğu Avrupa'' diyerek uzun vadede Türkiye'nin izini bu bölgede silmek istiyorlar. Ancak TİKA'nın Balkan halkına yaptığı hizmetler bu stratejiyi bozduğu için her fırsatta Türkiye'yi hedef alıyorlar.

Türkiye, hem kendi milli menfaatlerini koruyor, hem de söz konusu ülkelerin menfaatlerini gözetiyor. Başkan Erdoğan'ın zaman, zaman vurguladığı '' Kazan, kazan'' ilkesinden hareket etmesi '' Hep ben kazanayım.'' anlayışına alışmış bazı Avrupalı siyasetçileri rahatsız ediyor.

Balkanlar'da bazı Avrupalı siyasetçilerin Türkiye hazımsızlığı, Balkanlar'a yeni acılara zemin hazırlayacak emperyalist emelleri olduğunu gösteriyor. Türkiye, Balkanlı dostlarına bunu iyi anlatmalıdır.

Türkiye'nin bu bölgelerde daha etkin olabilmesi için, toplumsal barışını güçlendirecek kuşatıcı bir dile, sorunlarını doğru teşhis edecek bir basirete, farklılıklarını zenginlik görebilecek bir anlayışa, çevresiyle doğru ilişki kurabilecek bir samimiyete, bölgesindeki gelişmeleri doğru görecek bir sezgiye sahip olmalı. Türkiye bunları sağladığı zaman Balkanlar'da, Ortadoğu'da istikrarı sağlayan ülke olur.

Haftaya Çarşamba görüşmek üzere.