Dolar (USD)
32.20
Euro (EUR)
35.04
Gram Altın
2521.41
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Temmuz 2020

BBC ve LGBT

BBC Türkçe'nin muhabiri Diyarbakır'a gitmiş. 3 LGBT' li bulup onlarla söyleşi yapıp yayınlamış.

Birkaç sene önce Isfahan'a gittiğimde Nısf-ı Cihan Meydanı' nda etraftaki İranlı genç grupların her birinin içinde bir ya da bir kaç "Batılı ajan" dikkatimi çekmişti. İranlı gençleri kendi ülkelerine karşı kışkırtıyorlardı.

İranlılar rejimlerini değiştireceklerse bunu kendileri yapmalıydılar, başkalarının kışkırtması, yönlendirmesi olmamalıydı.

Diyarbakır’ daki “Luti” lerin derdi, BBC'yi neden pek germiş olabilirdi?

Neden çocuklarını PKK 'ya kaptıran anneler BBC' nin insancıllığını depreştirmiyor da, LGBT lilerin derdi, BBC' yi pek geriyordu?

Bu ülkede yerinden yurdundan edilmiş 4 milyon Suriyeli çoğu perişan insan var. BBC bu insanlara neden tek satır ayırmaz, tek muhabir göndermez?

Bu “Batılı” sözde gazeteci, özde ajanlar, kucağı bebekli mültecilere çelme atarken, neden “Luti” lere pek müşfiktirler?

Buna inanacak mıyız?

Isfahan'da gördüğüm, batılı ajanların, bizdeki LGBT çevrelerinde cirit attıklarını, hinlik üzerinde olduklarını elbette biliyoruz.

Bilmesi gerekenler de “biliyor” olmalı.

AKAVARYUM VATANDAŞLARI

Kuzey Kore’li çocuklara, Kuzey Kore’yi, Kim Jong-Un’ un yarattığı, varlıklarını Kim Jong-Un’a borçlu oldukları öğretilir. Her şey Kim Jong-Un sayesindedir, her şey Kim Jong-Un‘ un eseridir Bu eğitim öyle etkili, öyle zorlayıcı, öyle nüfuz edicidir ki, eğitimden ziyade bir “iman” verilir. Kim Jong-Un’ un babası öldüğünde bütün Kuzey Kore’ liler katıla katıla ağlamışlardı.

Benzer dogmatik eğitimler Sovyetler’ de Lenin, Irak’ta Saddam, Küba’da Castro, Yugoslavya’da Tito, Çin’ de Mao, Arnavutluk’ta Enver Hoca, Libya’da Kaddafi için verildi.

Sovyetler çatırdarken Sovyet gençliği Lenin marşlarıyla statları inletiyordu.

Bu ülkelerin insanları, bir gün, gerçeklerle yüzleştiklerinde ya yıkılıyor, ya da alabildiğine hırçınlaşıyorlar.

Totaliter rejimler kendi vatandaşlarını akvaryumda yaşatıyorlar.

Bu akvaryumlar er ya da geç ve illa ki çatlıyor, “akvaryum vatandaşları” doğal hayata karışıyorlar.

İnsanlık tarihi bunun örnekleri ile doludur.

Firavun da halkına “Sizin için benden başka tanrı tanımıyorum” demişti.

Roma İmparatorları, halklarının aynı zamanda ”Tanrı” ları idiler.

Ne var ki;

Ne Firavun, ne de Roma kaldı.

“Baki” olan “Allah” dır.

El Hamra’ nın her nakışında, her deseninde, her karışında tekrarlandığı gibi;

“La Galibe İllallah!”

MASKE-POŞET

Maskeler tabiatta 400 yılda çürüyor.

Poşetlerin, pet şişelerin doğada çürümeleri için 800 yıl gerekiyor.

Bunların kullanımını azaltmak için poşete 25 kuruş ücret kondu ki bir miktar poşet az kullanılıp atılsın, ağzı dili olmayan, Allah'ın bize emaneti denizler, dağlar, kırlar nefes alsın.

Pazartesi günleri bir piknik alanına gidin, pazar pikniğinden kalma poşetten, şişeden, peçeteden kusarsınız.

Kendiliğimizden tertipli olamadık.

30 saniyede suyunu içip fırlattığımız pet şişeyle, 2 saniyede buruşturup attığımız poşetle çevreye verdiğimiz zarar 800 yılda tamir edilebiliyor, düşünebiliyor musunuz?

25 kuruşa çıldırdık, maatteessüf, hükümet, marketleri zengin edecek dedik, vergi alma yolu dedik, sorumsuzluğumuzu görmezden geldik.

Acaba, poşetleri, maskeleri, pet şişeler her yere savurmasaydık "25 kuruş" gelir miydi?

Ağzımız açılınca, ülkeye canımızı vermiyoruz muyuz?

Can vermeye "evet", 25 kuruş vermeye "hayır".

Nasıl oluyor?

Acaba, bazılarımız, poşet, peçete, pet şişe, maskelerin ormanlara, çayırlara, tarlalara, denizlere çok yakıştığını mı sanıyor?

 
TDV kurban