Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Şubat 2021

Ben olmak!

Birlik kurmak, insanoğlunun yeryüzünde başarabileceği en zor iştir.

Hangi yönlerinden bakarsanız bakın geçmiş milletlerin kurduğu örneklerden de görebileceğiniz gibi gerçekten en zor iş, BİRLİK KURMAKTIR. İsterseniz olumlu yönlerinden bakın durum yine de böyledir.

Bildirildiğine göre ilk insanlara bakalım. Âdem ve Havva’nın iki çocuğu vardır. Biri Habil diğeri Kabil’dir. Bir olmak yerine ben olmayı tercih eden Kabil kardeşini öldürerek dünyadaki ilk katil olmuştur. Kabil kardeşi Habil ile anlaşamamış ve “Biz olmayı, birlik olmayı” değil ben olmayı seçmiştir. Bunu yaparken de aklını değil nefsini kullanmıştır.

Birlik kurmak dünyanın en kolay işidir.

Neler oluyor? Hani birlik kurmak dünyanın en zor işiydi?

Gerçekten de birlik kurmak dünyanın en kolay işidir. Ama hangi konularda?

İnsanlar gözüyle görebildikleri, eliyle tutabildikleri bütün somut konularda, bütün fiziki konularda çok rahat bir şekilde birlik oluşturabilirler.

Mesela et üretilecek, süt üretilecek, taşımacılık gibi tarım gibi kooperatiflerde işler yapılacak… Bu konularda insanlar hızlı bir şekilde bir araya gelip birlik kurabilirler. Hatta bu konularda kurdukları birliklerin çoğu da kurumsaldır.

En önemli olanı da buralarda sorun çıktığında el birliğiyle sorunun üzerine gidip meseleleri hemen çözerler. Çok fazla bir sıkıntı ile karşılaşmazlar. Genel olarak bu birliği oluşturanlar rahat bir şekilde anlaşabilir ve işlerinde ilerler.

Dünya, bu tür birliklerle ağzına kadar doludur. Çünkü bu tür birlikler maddi fiziki ihtiyaçları karşılamak için kurulmuşlardır. Dolayısıyla insanlar burada saf akıl kullanırlar. Bu birliklerin hızlı bir şekilde kurulması ve iş görmesinin en önemli sebebi saf aklın kullanılmasıdır. Doğrudan doğruya akıl kullanılır ve birlikler rahat bir şekilde kurulup işletilir.

Saf akıl kullanmakta dünyanın en güçlü (iyi olanı kastetmiyoruz) örneklerini, Rönesans ve Reformla başlayan hareketle Batıda görmemiz mümkündür. Batıda kurulmuş sayısız birlik örneklerini sayabiliriz. Muhteşem makineler yapıp muhteşem üretim tesisleri kurmuşlardır. Kendi aralarında muhteşem bir birlik ilişkisine girip bu birliklerle büyük işler başarmışlardır.

Hani kolaydı, hani zordu? Peki, ne zaman birlik kurmak zorlaşmaya başlar?

İnsan nefsinin konuya girmesi ile beraber birlikleri kurmak ve devam ettirmek zorlaşmaya başlar. Bir konunun, bir alanın, bir uğraşın içerisine nefs ne kadar müdahil olursa birlik kurmak ve devam ettirmek o kadar zorlaşır. Nefsin doğrudan müdahalesi olan birlikleri kurmak zordur.

Nefs nedir?

İnsanların büyük bir kısmı maalesef “nefs nedir” sorusunun cevabını bilmiyorlar… keşke bilselerdi. O zaman NEFS NEDİR?

Nefs, insanın ben’idir. İnsanın ego’sudur. Bunun Hak Din’deki adı nefstir. Psikolojideki yarım yamalak adı, ego’dur. Ego, hiçbir zaman nefsin tam olarak karşılığı değildir.

İnsanların ben merkezli düşünmek gibi bir özelliği vardır. Ben merkezli düşünmenin de en büyük özelliği; kendisini doğru, kendisini haklı, kendisini yanılmaz görmesidir. Dolayısıyla kendisi doğru, haklı ve yanılmaz ise karşısındakiler bunun tam tersi olarak yanlış yapmaktadırlar.

İnsanlar dünyanın kendi etrafında dönmesini isterler. Ama her insan bunu istediği için birlik kurmak zorlaşır. Yazının başında bahsettiğimiz iki kişinin anlaşamadığı bir yerde beş, on, elli, yüz, bin veya milyonlarca kişinin anlaşabilmesi nasıl mümkün olacaktır? Zaten de mümkün olmamıştır. Tarihi süreçlere bakıldığında özellikle Din ve Siyaset alanlarında birlik kurmaktan çok birliklerin yok edilmesi söz konusudur.