Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.53
Gram Altın
2402.80
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Ekim 2014

Berkin Elvan, Yasin Börü ve ikiyüzlü entelijansiya!

Ölümün, ölüme üstünlüğü yok elbette, ya da acıları yarıştırmanın kimseye faydasıu2026

Lakin, Yasin Börü'nün hayatını kaybetmesi daha doğru ifadeyle hunharca katledilmesi ülkemizdeki ikiyüzlü okumuş güruhun deşifresi açısından önemli.

Yasin Börü'nün katledilmesinin gündeme getirilmesini bile "Berkin Elvan'ı ortada bıraktınız, buna niye sahip çıkıyorsunuz" savunusuyla engellemek isteyenlerin en çok da okumuş-yazmış, basında mühim köşelerde yer tutmuş kişiler olması bir tesadüf değil.

Daha 7-8 Eylül kanlı eylemlerin başlangıcında tevil edilemez bir tarafgirlikle "Diyarbakır'da yobaz Kürtler halka saldırıyor. Bu mücadele Türkiye'nin yobazlığa teslim olup olmama meselesidir." tweetini atarak halkı ajite etmeye, olayları körüklemeye çalışan şahıslar da meydana gelen olaylardan en az Kürtleri sokağa çağıranlar kadar suçlu!

Berkin Elvan'a en çok sahip çıkanlar Yasin Börü'yü en çok ortada bırakanlar olurken bunların kısmı da bu vandallıktan yeni bir kalkışma, ikinci bir Gezi çıkarma hülyasıyla provokatörlük yaptılar.

Bunlar, eylemleri Kobani'den uzaklaştırırken meseleyi yobazlıkla mücadele kalkanıyla kapatıp hükümeti hall'etmeye, en azından zayıf düşürmeye, zarar vermeye taşımakta hiçbir beis görmemişlerdi.

Zaten Selahattin Demirtaş'ın ABD ziyareti sonrası Kürtleri sokağa çağıran daveti meselenin Kobani olduğu konusundaki şüpheleri artırırken söz konusu zevatın büyük bir iştiha ile eylemleri desteklemesi, yanan ateşi alevlendirme çabaları da bu şaibeyi artıran önemli bir unsur olmuştur.

Eylemlerde halkın ve devletin uğradığı maddi zararın boyutu bir tarafa saldırıların okullar, belediyeler, kültür ve spor kompleksleri, Kızılay ve AFAD araçları, ambulanslara yönelik olması bile -tek başına- eylemlerin insani ve etik yönünü sorgulatmaya yetecek bir gerekçe!

Demirtaş'ın sokak çağrısını açıkça desteklemekte beis görmeyen bazı CHP teşkilatlarının amaçları nedir, neyi murat etmektedirler tartışılabilir. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, sözde halkı sağduyuya davet ederken kendi teşkilatı üzerinde denetim sağlayamadığı imajını çizdiğinin öte yandan da önerileriyle siyasi tarihimize siyasi beceriksizlik örneği olarak gireceğinin farkında değil.

Tezkereye hayır diyen Kılıçdaroğlu'nun "Kobani için tezkere çıkarıp şehri kurtarıp dönelim" önerisi ana muhalefet liderinin bölgeyi, konjonktürü, koşulları okumaktan ne kadar aciz olduğunu gösteren en yakın örnek oldu!

Bu durum bizleri hiç sevindirmiyor. Tam tersi, akıllı ve sağduyulu bir muhalefetin iktidar ve ülke üzerindeki olumlu etkilerinden yoksun olmasının verdiği üzüntü içerisindeyiz.

Ortalama bir vatandaşın bile bölgede yapılacak herhangi bir askeri operasyonun çok denklemli Ortadoğu savaşlarına girmek anlamına geldiğini bildiği ülkemizde ana muhalefet liderinin önerisi içler acısıu2026

Yazıktır, muhalefetin siyasi ve sivil kanadı ülkenin vandallıktan bir an önce kurtulması için çalışmak yerine kaosun uzaması, geniş bir alana yayılması için çaba göstermişlerdir.

Özellikle basın-yayın camiasının yönlendirmeleri halkı kışkırtmaktan başka bir amaca hizmet etmemiştir. Hatta Gezi eylemlerinde hevesleri kursaklarında kalan güruh bunu ikinci Geziye dönüştürme çabası içerisinde olmuşlardır.

Onları ne 38 insanın ölmüş olması ne de milli servetin zarar görmesi, esnafın işlerini kaybetmesi ilgilendirdi. Üstelik terörize eylemlerdeki ölümlerin simgesi haline gelen Yasin Börü için rahmet dilemek bir yana Berkin Elvan ile karşılaştırılmaya çalışılarak terörize eylemleri sorgulamaya çalışanlar susturulmak istendi.

"Berkin Elvan'da sustunuz, Yasin Börü'ye neden sahip çıkıyorsunuz" diyenlere öncelikle Berkin Elvan'ın bir gaz fişeğinin kazara başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatmakta fayda var.

Oysa Yasin Börü ve arkadaşları kurban eti dağıtmak için gittikleri dernekte kovalanınca bir eve sığınmış, eve gelen teröristler kurban bayramının dördüncü günü 16 yaşındaki Yasin Börü, 26 yaşındaki Hasan Gökgöz ve 19 yaşındaki Hüseyin Dakak'ı hunharca öldürmüşlerdi.

Teröristler sadece öldürmekle yetinmemiş, silah ve bıçaklarla saldırdıkları üç genci sığındıkları binanın 3. katından aşağı atmışlardır. Ayrıca cesetlere işkence yapılmış, bedenleri yakılmış/ezilmiş Börü'nün başının üzerinden arabayla geçilmişti. Bedenler parçalanmış, aileler çocuklarını teşhis etmekte zorlanmış, Börü'nün ailesi çocuklarını ayağındaki benden teşhis edebilmişlerdi!

Acıları yarıştırmaya çalışmadığımızı yazımızın başında söylemiştik zaten ama bu iki olaydaki ölüm şeklinin kıyaslanması bile ölümün verdiği acının şiddeti konusunda yeteri kadar aydınlatıcı olacaktır.

Her ölen genç bizim gencimiz, her ölen bizim ölümüz elbette! Ama vicdanlarını bahaneler arkasına saklayıp hapsedenlerin Berkin Elvan için ağlarken Yasin Börü'yü yok saydıklarını görmemeniz için vicdanlarınızın kör olması lazım!

Hamiş: Wikipedia'da Berkin Elvan maddesi olduğunu görünce Yasin Börü maddesi de olacak mı merak ettim doğrusu!

Twitter.com/sabihadogann