Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2404.10
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Ağustos 2023

Biat alınan bahçede

Bir şehrin cazibe merkezi olmasını belirleyenler içinde şehrin mimari yapıları, meydanları, sokakları, caddeleri ile birlikte akla ilk gelenlerden birisi de şehrin sakinlerinin nefes alabilecekleri, gezebilecekleri ortamlar olan yeşil alanları zikretmeliyiz. Bahçe toplumda yeri olan bir unsurdur ki atalarımız yaşayacakları yeri seçtikten sonra önce bahçeyi düzenler ve bahçeye göre yapıyı inşa ederdi. Buradan hareketle kültürümüzde bahçeler seyretmek için değil yaşamak içindir ama öte yandan yetişen bitkilere bakarak yaratan ve koruyan Allah’a hoş gelen işler olduğuna da inanırız. Medine’de hurma kurutmak gibi işlerde ve toplantılar için ortaklaşa kullanılan bu mekânlar olduğunu tarihçilerimiz ifade ediyor.

Bunlardan birisi ‘Sakîfetü Benî Sâide’ adıyla bilinen bahçedir. Sakîfe sözlükte ‘gölgelik, çardak’ anlamına gelmektedir. Hazrec kabilesinin kollarından Sâideoğulları’na ait olan bu gölgelik İslâm tarihinde Hz. Ebu Bekir’in halife seçiminin yapıldığı yer olmasından ötürü önemlidir. Hz. Peygamber’in zaman zaman bu bahçeliğe uğradığı ve dinlendiği rivayet edilmektedir.

Medine’ye gidenlerinizin fırsat bulup Mescid-i Nebevî’nin 500 metre kuzeybatısına düşen bu güzel bahçede daha önce kimlerin gelip geçtiğini, çiçekler arasında tefekkürle vakit geçirmelerinin güzel olacağını söylemeliyim. Bazı rivayetlere göre Hz. Ebu Bekir’e biat alınmasının sıhhatine yönelik Şia’nın şüphelerine bakmaksızın bu mekânda oturmalarının anlamlı olacağını düşünüyorum.

Sakîfetü Benî Sâide, Hz. Peygamber’in vefatından hemen sonra Ensar’ın ileri gelenlerinden bazılarının efendimizin naaşı defnedilmeden toplanıp, Hz. Ebu Bekir’i halife seçtikleri hadisenin geçtiği mekân olduğundan bizim açımızdan önemlidir. Sahabelerden bazılarının Medine’nin yerlisi oldukları ve muhacirlere ev sahipliği yaptıkları için başkanlığı kendilerinin hak ettiği düşüncesiyle içlerinden birini devlet başkanlığına getirmek istediklerini tarihçilerimizden öğreniyoruz.

Ebu Ubeyde b. Cerrâh ile karşılaşan Hz. Ömer ile Hz. Ebu Bekir’in de olayı oraya giderken yolda öğrendikleri rivayetler arasındadır. Ensar ile muhacir arasındaki ilk ihtilâf olarak kayıtlara geçen ve Ensar’ın İslâmiyet’e verdiği hizmetleri, Hz. Ömer ve arkadaşları ise Kureyş’in Araplar arasındaki nüfuz ve otoritesini, muhacirlerin İslâm’a girişteki önceliklerini ve İslâm’a hizmetlerini gerekçe göstererek hilâfete daha lâyık olduklarını kaynaklardan okuyoruz. Bahçedeki heyecanlı tartışmalardan sonra Sa‘d b. Ubâde hariç toplantıda bulunanların tamamının Hz. Ebu Bekir’e biat edilmesi konusunda anlaştıkları açıktır. İslâm tarihi ve medeniyetinin şekillenmesini etkileyen olayların başında yer alan, hilâfet kurumunun ortaya çıkışını sağlayan Sakîfetü Benî Sâide toplantısına katılmayanların sayısının çok olması, Hz. Ebu Bekir’e sadece belli sayıda kişi biat etmesinden dolayı tartışmaların olduğunu da yine tarihçilerimizden öğreniyoruz.

Sakîfetü Benî Sâide’nin günümüze kadar geçirdiği değişiklikler ve yeri konusunda farklı görüşlerin ileri sürülmüş olsa da bahçenin gelişen şehir hayatı ile işlevini kaybettiğini söyleyebiliriz.

Kaldı ki, sahih nakillere göre, Sakîfe’de biat işlemi bittikten sonra Hz. Ebu Bekir’e biat alındığının altını çizerek tarihî gerçekliğiyle o günü ve o anı yaşayanları tartışmadan duamıza ortak etmeliyiz.