Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Ocak 2022

​Bir Ali Kurt Hoca geçti bu dünyadan

Kıvılcımlar saçar aşkın, felâhın geldi ey Âli

Yiter ömrün, nedir ferman, kıdemlenmiş cefâkâre

Prof. Dr. Ali KURT

Hayatın en büyük gerçeği ölümdür. Faniliğin girdabında can çekişir yaratılmış her şey. Muvakkat bir ömrün anlarını soluruz aslında nefes yerine. Kum saatinin taneleri gibi tükenir ecel saatine hapsedilen bu nefesler… Son kum tanesinin hazneye düşmesi gibi son nefesi veririz ve biter bu dünya gurbetimiz.

Ali Kurt Hoca da 1953 yılında İstanbul’da başladığı dünya gurbetini, ömrünün neredeyse tamamını yaşadığı Erzurum’da sonlandırdı. Geride; ailesi, öğrencileri, mesai arkadaşları ve sevenleri olarak yetimane bir hüzünle gönlü kırık, gözleri yaşlı bir halde kalakaldık.

Malum salgın sürecinde birçok faaliyet internet üzerinden yapılmaya başlanmıştı. Şanlıurfa’dan arkadaşımız Eyyüb Azlal’ın Zoom üzerinden yürüttüğü Osmanlıca Safahat Okumaları gurubumuzun müdavimleri arasında Prof. Dr. Ali Kurt Hocamız da vardı. Ben ilk önce onu edebiyat profesörü sanmıştım. Ancak Eyyüp Bey bizi tanıştırınca onun bir Tıp Profesörü olduğunu öğrendim. Hatta onun Erzurum Ziraat Fakültesinden hocam olan Prof. Dr. Ahmet Kurt’un oğlu olduğunu da…

O ilk tanıştığımız gün bana babası hakkında neler hatırladığımı sordu. Ben de merhum Ahmet Kurt Hoca hakkında aklımda kalan bazı hatıralarımı anlattım. Bunun üzerine Ali Bey, babası hakkında bir kitap hazırladığını benden de bu anlattıklarımı yazıp göndermemi istedi. Ben de hocaya bir metin yazıp gönderdim.

Hoca sadece hekimlik ile iştigal etmiyordu. Felsefe alanında doktora yapıyordu. Sosyoloji, iktisat, hastane yönetimi bölümlerini bitirmişti. Halen Açık Öğretim Fakültesinde Tarih okuyordu. O aynı zamanda Erzurum Tarihini Tanıtma ve Araştırma Derneği başkanlığını yürütüyordu. Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube yönetiminde de bulunmuştu. Osmanlıcasını ilerletmek için Safahat Mektebi’ne katılıyordu. Gazetelerde köşe yazarlığı yapıyordu. Çok yönlü, bilgili, donanımlı bir insandı.

Hoca ile her hafta yaptığımız Safahat Mektebi toplantılarından sonra uzun uzun sohbetler ettik. Ona, malum hastalık sürecinden, aşı çalışmalarına, salgının hangi seviyelere çıkacağına kadar çok şey hakkında sorular sorduk, onun açıklamaları ile bilgilendik. Sonra da en girift tarihi meseleleri tartışırdık. Mesela onunla Sarıkamış üzerine bir program da yapmıştık. Hoca bu meseleyi de bilinmeyen yönleriyle araştırmış, okumuş bir insandı. Bu programda da ondan çok şey öğrendik.

Onunla Zoom üzerinden birkaç gün Osmanlıcadaki Arapça unsurlar üzerine çalışmıştık. Benim Ankara’ya tayin olmam sürecindeki Çorum – Ankara arasındaki gelgitlerim yüzünden bunu devam ettiremedik. Bu yüzden ona karşı çok mahcubum. Hoca son olarak benden babası hakkında yazdığı kitabın ikinci baskısını yapacağı için kitabı yeniden okumamı ve düzeltilecek yerler varsa tespit etmemi istemişti. Kitabı baştan sona tekrar okumuş, düzeltme yapılması gereken birkaç hususu not almıştım. Hoca ile bu hususları görüşmek nasip olmadı. Geniş bir zamanda görüşelim diye erteledik. Lakin o zaman bir türlü gelmedi.

Hocanın hastaneye kaldırıldığı, peşinden yoğun bakımda olduğu ve nihayet vefat ettiği haberleri peş peşe geldi. Şok olmuştum. Çok sevdiğim bir ağabeyimi kaybetmiştim. Gözlerimden yaşlar boşaldı. Hayat böyleydi işte. Bu güzel insanı tanıdık, nasibimiz miktarınca hasbihal ettik, sesini duyduk, internet aracılığıyla da olsa canlı yayınlarda yüzünü gördük, yazıştık. Bir buçuk yıl kadar süren arkadaşlığımız bu vefat ile noktalandı.

Erzurum çok önemli bir evladını kaybetmişti. Sosyal medyada Şeref Akbaba, Selami Şimşek, Rıdvan Canım, Hanefi İspirli, Yusuf Kotan, Mehmet Yaşar Genç, Murat Ertaş ve Cahit Hınıslıoğlu gibi tanıdığımız Erzurumlu hocalarımızın, dostlarımızın buruk mesajlarındaki ifadeler de hep bu yöndeydi. Safahat Mektebi gurubumuzda Eyyüp Azlal, Mehmet Tanrıverdi ve Mehmet Pektaş hocalarımız da üzüntülerini dile getiren dostlardandı.

Ağabeyimize, hocamıza rahmet, kederli ailesine, Erzurum’a ve sağlık camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekânın cennet olsun Ali abi… Senden razı idik, Rabbim de razı olsun. Hakkını helal eyle gönlü güzel insan… Varsa bir hakkımız bizden yana helal olsun.