Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Temmuz 2020

Bir aradayız İdlib’in yanındayız

Geçtiğimiz hafta (İHH) İnsani Yardım Vakfı aracılığı ile İdlib’e geçerek orada yaşanan insani dramı ve Türkiye’nin yaptıklarını yerinde görme fırsatım oldu. Hatay ilimiz ile 130 kilometrelik sınır komşuluğu olan geniş verimli arazilere ve zeytin bahçelerine sahip Suriye'nin kuzeybatısında bulunan şirin güzel bir kent İdlib. Doğusunda Halep, kuzeyinde Halep'in Afrin ilçesi, güneyinde Hama, batısında ise Lazkiye illeri bulunuyor.

İç savaştan kaçan sivil halk İdlib’i güvenli bir liman olarak görüp buraya sığınmış olsa da Rusya'nın Ekim 2015'te iç savaşa dâhil olmasının ardından çok şiddetli hava saldırılarına ve bombardımanlara maruz kalmış. Tüm bu saldırılara rağmen İdlib Türkiye sınırında yer alması ve sınır hattının nispeten güvenli gözükmesi nedeniyle bugün bile göç almaya devam ediyor. Esed rejimi ve destekçilerinin ülke genelindeki saldırıları ve zorunlu göçler nedeniyle yaklaşık 4 milyon sivilin sığındığı bir vilayet haline gelmiş İdlib.

İdlib’teki insani drama çözüm bulmak amacıyla Astana süreci adı verilen toplantılar ile 3-4 Mayıs 2017 tarihlerinde Türkiye, İran ve Rusya, Astana süreci çerçevesinde Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına karar vermişti. Buna göre Suriye’nin çeşitli bölgelerinde çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması kararlaştırılmıştı. Ancak Esed rejiminin saldırıları nedeniyle, çatışmasızlık bölgesi olarak belirlenen Doğu Guta, Dera ve Kuneytra’dan muhalifler peyderpey İdlib’e tahliye edilmek durumunda kalmıştı.

Bu defa Soçi süreci adı verilen yeni görüşmeler başlamış, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018’de İdlib’de insani bir kriz yaşanmaması için burada bir gerginliği azaltma bölgesi kurulması için mutabakata varmışlardı. Buna göre bölgenin çatışmalardan arındırılması, göçün önlenmesi öngörülmüştü. Ancak Esed rejimi ve destekçileri, Astana ve Soçi anlaşmalarını hiçe sayarak saldırılarına devam ettiler. Rejim ve destekçileri 2019 yılı Mayısından itibaren İdlib'in bazı büyük ilçelerinin yanı sıra, güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşim yerini yoğun topçu ve hava saldırıları neticesinde ele geçirdi ve buradaki insanlar evlerini terk ederek kuzeye doğru göç etmek zorunda kaldı.

Bölgede çalışan insanı yardım kuruluşları Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısının 1 milyon 900 bini aştığını bilgisini veriyor. Türkiye bu insanlık dışı saldırıları ve bu nedenle yaşanan yoğun göç dalgasını durdurmak için 2020 Şubat’ında Bahar Kalkanı harekâtını başlatmış, Rejim ve destekçilerinin ilerleyişini durdurmuştu. İHH ve AFAD ekipleri ile birlikte bölgeyi ve yaşanan insanı dramı bizzat yerinde görme fırsatı buldum. Saldırılar şimdilik durmuş gibi gözükse de insanlık dramı devam ediyor. Milyonlarla ifade edilen insanlar çadırlarda ve zeytin ağaçlarının altında yaşıyor.

Bölgeyi gezerken hiçbir vicdana sığmayacak bir dramın bölgede devam ettiğini gördüm. Yerinden yurdundan kaçmak zorunda kalmış, malları ellerinden alınmış, aile bireylerinin çoğunu kaybetmiş bu insanların son sığındıkları yer İdlib olmuş. Ne yazık ki sözler verilmesine rağmen Avrupa Birliği ve Batılı ülkeler bu drama karşı verilen mücadelede Türkiye’nin yanında değiller. Türkiye bu duruma da kayıtsız kalmamış ve bu insanlara en azından sırtlarını yaslayacakları bir duvar yapmak için büyük bir seferberlik başlatılmış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan kampanya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bizzat kontrol ve denetiminde sürdürülüyor. Bakan soylu Haziran ayında İdlib’e geçerek burada yürütülen çalışmaları da yerinde incelemişti, Bakan düzeyinde bölgeye yapılan bu ziyaret mazlum sığınmacılar üzerinde büyük moral etkisi yapmış. Mültecilerin Türkiye’ye olan ilgi ve sevgisi görülmeye değer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi geçtiğinde küçücük çocukların bile gözlerinin güldüğünü hissedebiliyoruz.

13 Ocak 2020’de başlatılan ve Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen "Bir Aradayız, İdlip'in Yanındayız" projesine Türk Kızılayı, Türkiye Diyanet Vakfı, Beşir Derneği, Deniz Feneri Derneği, Hayrat Yardım Derneği, Hüdayi Vakfı, İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Sadakataşı Derneği üzerinden nakdi ve ayni bağışlarla yapılıyor. Şu an 13 alanda devam ettiğini öğrendiğimiz çalışmalarda hedef 20 binken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile hedef 50 bin briket eve çıkarılmış. Şu ana kadar tamamlanıp teslim edilen ev sayısı 13 bin civarında. Kampanyaya Cumhurbaşkanı Erdoğan 50, İçişleri Bakanı Soylu ise 20 adet briket ev bağışlamış durumda. Biz de bu kampanya için tüm dostlarımızı desteğe davet ediyoruz.

Hatay Valiliğine bağlı AFAD ekiplerince briket evlerin yapılacağı yerlerin alt yapısı hazırlanmış, su sondajı ve kanalizasyon gibi işleri de yapılmaya başlanılmış, bölgede hummalı bir çalışma var. Burada Hatay Valiliğini de kutlamak gerekiyor, sınır güvenliği ve düzensiz göçün önlenmesi konusunda büyük ilerlemeler kaydedilmiş, sınır kapıları şimdi insani yardım faaliyetlerinin koordine edildiği yerler haline gelmiş. Sadece İdlib bölgesinde yürütülen faaliyetler değil Zeytin Dalı Harekatı’nın yapıldığı Afrin bölgesi Hatay Valiliği tarafından yaşanılabilir güvenli bir bölge haline getirilmiş.