Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Haziran 2015

Bir oy ülke kurtarır mı?

Herhangi bir olayı, bir işi, bir görevi küçük görmemek, kıymetli saymak ve önemle ele almak gerekir. Küçük görünen işler, olumlu veya olumsuz büyük sonuçlar doğurabilir. Bir çivi eksikliğinden bir nal düşer, bir nal eksikliğinden bir at koşamaz olur. Bir atın koşamaması, bir haberin yetişememesi, bir ordunun gafil avlanmasına, dolayısıyla bir ülkenin savaşı kaybetmesine sebep olabilir. Nasıl ki küçük bir vidası eksik olsa koca bir fabrika çalışamaz ise, önem verilmeyen küçük bir yaradan ötürü ölenler de çoktur. Küçük bir iyilik büyük mutluluklara, küçük bir kötülük te büyük felaketlere yol açabilir.

Dört veya beş yılda bir yapılan genel veya yerel seçimlerde vatandaş olarak bize düşen görev sandığa gidip demokratik bir şekilde tercih ettiğimiz siyasi parti veya kişilere oyumuzu vermektir. Ancak oyumuzu verirken önümüzdeki dört veya beş yıllar kadar geçmişi de düşünerek karar vermemiz gerekir. Çünkü tarihini ve geçmişini bilmeyen milletler gelecek için doğru karar veremez ve geleceğe emin adımlarla yürüyemezler. Tarihinden ders almayanların aynı hatalara düşmesi kaçınılmazdır. Tarihin tekerrür etmesi, ondan ders çıkarmadığımızdandır.
Hafızayı beşer, nisyan ile maluldür!... Geçmişi çok kolay unutuyoruz. Acısıyla, tatlısıyla yılları geride bırakıyoruz. Sandık başında verdiğimiz oylarla işbaşına gelen siyasilerin başarılarını veya başarısızlıklarını, bizim ve ülkemizin kalkınmasına verdikleri katkıyı veya başımıza ördükleri çorapları unutur olduk. Siyasi iktidarsızlık, tırmanan terör ve kargaşa ortamı, iflas eden vatandaş ve sosyal devlet, her köşe başında faili meçhul cinayetler, vesayetlerle idare edilen hükümet ve ekonomik krizlerden belini doğrultamayan millet. Bunun gibi her alandaki sıkıntılar maalesef bu ülkede on yıl gibi kısa bir süre önce yaşanmış olaylardı. On yılı aşkın bir zamandır, değil bunların yaşanması, esameleri bile okunmaz oldu artık o kötü günlerin. Ancak şimdilerde bunların hiç birisinin bu ülkede yaşanmamış olduğu gibi bir düşünceye kapılır olduk. Gözlerimizi kapatıp şöyle on beş yıl öncesine gittiğimizde, gözlerimizi açmaya mecalimizin olmayacağı o kötü günleri hatırlarız hepimiz. İşte o kötü günlere vesile olan da, o kötü günlerin bitmesine vesile olan da, sandık başına gittiğimizde kullandığımız oyumuzdur. Ya hatıra binaen, ya şahsi kırgınlıklar sebebiyle ya da siyasi çekişmeler gibi sebeplerle vermeyeceğimiz veya değiştireceğimiz oyumuzun ülkemizin geleceğini değiştireceğini bilmemiz gerekir.
Önümüzde üçüncüsü olmayan iki yol vardır. Ya istikrarın, gelişmenin, kalkınmanın devamından yana olacağız. Ya da eski kargaşa dolu günlerin geri geldiği ve yeniden kardeş kavgalarının toplumu sardığı, bayram sabahları şehit haberleriyle yüreklerimizin yandığı, halkın tasarruflarının bir gecede bankalarla batırıldığı, seçilmiş hükümetlere tanklarla ayar verildiği, post modern darbelerle hükümetlerin devrildiği, özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, milli iradeye kilit vurulduğu, kapalı kapılar ardında cumhurbaşkanları seçildiği, bir kitapçıkla ekonominin savrulduğu, insanların Türk- Kürt, Alevi-Sünni, laik-anti laik diye ayrıştırıldığı, kışkırtmalarla halkın sokaklara döküldüğü, suikastlarla darbelere zemin hazırlandığı, inancından dolayı vatandaşının hor görüldüğü, hastane koridorlarında sağlam insanların bile hasta olduğu, musluklarından su yerine tıs seslerinin geldiği, çöp dağlarından sokaklarda yürümenin mümkün olmadığı, üç kuruş için IMF kapılarında dilenci gibi beklenildiği günleri geri getireceğiz.
Evet, bir oy deyip geçmeyelim. Bütün bunlara sebep bir oydur. Başımızı iki elimizin arasına koyup hem geçmişimizi, hem kendi geleceğimizi, hem çocuklarımızın geleceğini ve hem de ülkemizin geleceğini düşünerek oyumuzu kullanalım.
Bir oy tarih demektir. Tarihini unutmamışsan Oy 'una sahip çıkarsın.
Bir oy gelecek demektir. Oy 'una sahip çıkarsan geleceğine sahip çıkarsın.
Bir oy onur demektir. Oyuna sahip çıkarsan onuruna sahip çıkarsın.
Bir oy oyunu bozmaktır. Oy 'una sahip çıkarsan oyunları bozarsın.
Bir oy bir ülke demektir. Oy 'una sahip çıkarsan ülkene sahip çıkarsın.
Bir oy deyip geçmeyin. Bir oy bir ülke kurtarır.

Kamil Çakır