Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Nisan 2020

Birileri soykırım mı dedi?

Her Nisan ayında bir soykırım tartışmaları sürmekte. Batılılar, aylar Nisanı gösterince hemen teyakkuza geçiyor. Ülkemizi daralttıkça daraltmaya çalışıyorlar. Daha önce bu konuya bir kısmı ile değinmiştik. İlgilenenler şu adresten bakabilirler: https://www.milatgazetesi.com/aytekin-karadeniz/bugun-geldigimiz-durum-2/haber-228032

Ermeni soykırımı (!) iddiaları ve yapılanların mantığını anlamak için meseleyi tekrar değerlendirmekte fayda var. Bu değerlendirmeden sonra da diğer bazı ülke meselelerinin mantığını daha anlaşılabilir kılabiliriz.

Bir ülkenin maddi manevi güç seviyesi, kalitesi, her türden özellikleri; yaşadığı ve karşı karşıya kaldığı olaylara verdiği tepkilerden ve bu olaylarla ilgili değerlendirmelerden ölçülebilir.

Üç kişi bir yerde oturduğunuzu düşünün. O kişiler de Murat, Osman bey ve siz olun. Şimdi Murat Beye talimat verin.. vur bakalım Osman Beyin koluna deyin… Talimatı alan Murat Bey Osman beyin koluna vurur. Aslında asıl darbeyi vuran, gerçekte sizsiniz. Taşeron kullandınız. Azmettirici olan sizsiniz.

Bulunduğunuz yerin karşısındaki bölge Batı olsun. İçinde Amerika da var tabi ki. Bulunduğunuz yer de Türkiye olsun. Batının Türkiye’yi kontrollü büyütmek diye de bir hesabı olsun. Uslu çocuk olarak büyütmek isteyecekler. Hem kendi kontrollerinde hem de söz dinleyen uslu bir çocuk arzusundadırlar. Nihayetinde dediklerini şak diye yapan bir çocuk oluşturacaklar. O çocuğun yumuşak karınlarını bilmeleri ve o yumuşak karınları tutmaları lazım.

Yumuşak karın demek ne demek?

Yüz senedir bir Ermeni meselesi var.

Yüz seneyi aşkındır bir Doğu (bazılarına göre Kürt, bazılarına göre terör) meselesi var.

Batı diyor ki Ermeni’ye.. veya Asala terör örgütüne.. daha veya Fetöye, Pkk’ya.. ya da bir başkasına…

Vur bakalım Türkiye’ye. Onlar da vuruyorlar. Sonra siz de başlıyorsunuz tepki vermeye…

Aslında bu Ermeni meselesinde tehcir vardı da tehcir yoktu da… Zamanında bu Ermeniler öyle bir zulüm yaptı da şu vardı da bu vardı da…

Diğer bir sefer PKK terör örgütü vurunca... Siz Kürt değilsiniz de Türk’sünüz de. Karda yürürken kart, kurt diye ses çıkmış da… Vesaire…

Allah’ım Ya Rabbim… Kardeşim verdiğin tepki boşa gidiyor. Tepkini sen en fazla buraya, bu vurana veriyorsun. Kullanılan bir sefil bu.. emirle vuran bu.. taşeron… Esas iş, asıl iş, mesele.. asıl düşmanın azmettirici olarak yaptığında ve kendisinde.

Esas ne oluyor? Bir düşünün bakalım.

Yine şöyle sesli veya sessiz düşünelim. Hakikaten karşımızda sağlam bir aslan olsa yanına bile yanaşamayız da… Cesaretiniz varsa kuyruğunu bir çeksenize. Ondan sonra lütfen gülümseyin. Neticede aslan, seni bir güzel afiyetle yer. Kuyruğuna kadar yanaşılmaz da… Kuyruğuna yanaşıncaya kadar seni yemek için her türlü saldırır.

Ancak aslan, hastalanmış. Felç geçirmiş sağı solu. Kuyruğunu çekiyorsun. Bağırıp inliyor. Şurasına vuruyorsun. Bağırıp inliyor. Bakıyorsun tepki yok yeterince. Sonrasında vuruyorsun kafasına alıyorsun elindekilerini.

İşte sağlam aslan, hasta aslan misalinden ülkenin tepkilerini anlayabilirsiniz. Hangi meselelere nasıl bir tepki verildiğine bakabilirsiniz. Bir ülkenin iç ve dış olaylardaki tepkilerine bakabilirsiniz.

Batıdan emir alan sefile dönüp ona cevap yetiştirileceğine, taşeronla uğraşılacağına, daha çok asıl düşman ile ilgilenmek zamanıdır. Zayıflamış aslandan, iyi aslana kuvvetli aslana dönme zamanıdır.

Unutmayalım ki su uyur düşman uyumaz. Hak nizam kurulmadıkça, batıl ve zorba nizamlarına devam edip duracaktır Batı. Türkiye güçlü ve bağımsız olamadıkça da düşmanda taşeron bitmeyecektir.