'Biz Gazze'de İyiyiz, İçiniz Rahat Olsun !'
Daha önce yazdığım bir yazıda Baudrillard'ın 'kökten ötekilik' olarak kullandığı bir kavrama atıf yaparak Batı'nın gözünde Müslümanların kökten öteki olarak görüldüğünü belirtmiştim. Bu ise Batı'nın Müslümanları insan-dışılaştırmasının hem psikolojik alt yapısını hem de siyasal gerekçesini oluşturuyor.
Müslümanları kökten ötekilik parantezine almak, 'mutlak benzemez' olanın yok edilerek ortadan kaldırılması ve bunu mümkün kılacak her failin ve kullanılacak her türlü aracın da meşrulaştırılması ile neticeleniyor. Böylece Batı, Müslümanları sadece insan-dışılaştırmakla kalmıyor ya da sadece bununla yetinmiyor; bir de kökten öteki olarak gördüğü Müslümanların yok edilmesini de bir görev biliyor. Bu görevi ifa eden İsrail gibi bir terör teşkilatı ortaya çıkınca da onu görevi başındayken desteklemek Batı'ya düşüyor.
Ancak bu günah artık taşınamaz bir noktaya geldi.
Batı kendi günahı ile yüzleşmeli.
Mazlumların kanı ellerinde ve ne kadar denerse denesin hiçbir 'günah çıkarma' seansı ile de bunun üstesinden gelemeyecek.
*
İslam Ebu Huveysil...
6 yaşında.
Gazzeli.
Şehit olmadan 45 dakika önce, böyle seslenmiş Arap liderlere ve tüm dünyaya.
'Biz Gazze'de İyiyiz, İçiniz Rahat Olsun !'
Adeta kapısını çalmış herkesin.
O video kaydını izlerken Nazım Hikmet'in Hiroşima'da öldürülen çocuklar için yazdığı 'Kız Çocuğu' şiiri geliyor aklıma.
Nazım'ın şiirindeki çocuk da şöyle sesleniyordu tüm dünyaya,
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediği yok.
Şeker bile yiyemez ki
kağıt gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
*
İslam Ebu Huveysil ve nice Gazzeli çocuğun şehadet haberleriyle girdik bayrama.
Bayram, ümit edelim ki uyanışı tutuştursun, dirilişi muştulasın tüm dünyaya.
Hayırlara vesile olması temennisiyle hepinizin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.
@_aydinali