Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2406.90
BIST 100
10274.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Ocak 2020

Bölgede Kürtlerin konumu ve geleceği

Dünya, İslam dünyası ve Türkiye’deki gelişmeler, Kürtleri de etkilemektedir.

Kürtler hem dünyada, hem yoğun olarak yaşadıkları (İran, Irak, Suriye) ülkelerde hem Türkiye’de bir arayış içerisindedir. Bu arayış, ya dört ülkeye (sahip) bağlı olmak ya da en az bir ulus devletle sonuçlanma ihtimali ile karşı karşıyadır.

Aslında İslam dünyasında klasik manada, Batı tarzı bir ulus devlet pek yoktur. Irkçılık akımı da gayrimüslimlerin çalışmalarıyla İslam dünyasında kısmen etkili olmuştur. İslam devletlerinin ulusçuluğu yapaydır. Çünkü İslam dini ulusçuluğa (ırkçılığa) karşıdır. Devletler, çağın bir gereği ve şekil olarak ulus devlettir. Buna Türkiye de dahildir. Türkiye hâlâ bir imparatorluktur. Şeklen ulus, sosyolojik olarak (Osmanlı) imparatorluktur. Hatta İslam dünyasındaki en ulus devlet İran, en ulus olmayan devlet ise Türkiye denebilir. İslam dünyasını bekleyen en büyük tehdit, ulus çatışmalarından ziyade mezhep çatışmalarıdır.

Kürtler (Kürtler için yapay da olsa), henüz ulus devlet evresini geçememiştir. Bu da beraberinde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Şeklen (ulus) de olsa Kürtler, birkaç ulus devletin vatandaşı olarak yaşamaktadır. Kürtlerdeki aidiyeti arttırmak için çabalayan tek ülke ise Türkiye’dir.

İran, Irak ve Suriye, Kürtleri kendisine daha çok cebren bağlamıştır. Türkiye’de ise, tek parti dönemi haricinde, ciddi bir zorlama yok denecek kadar azdır.

Irak’ta özerk bir ulus yapılanma, Irak Kürtlerini büyük ölçüde tatmin etmektedir.

İran ve Suriye Kürtleri daha çok PKK çatısı altında bir ulus temsiliyeti yaşamaktadır.

Türkiye’de de bu ulus evresi, HDP olarak kendisini göstermektedir.

Yani Kürtler (Kürtçüler), ne olursa olsun siyaseten (az çok Kürtçülük yapan bir yapı ile) temsil edilmek istiyor.

Bu temsil açlığının en temel sebebi, ulus devletlerin (yapay da olsa) vatandaşı olmaktan kaynaklanmaktadır.

Aslında Kürtler devletsiz değil, 4 ülkede yaşamaktadır. Kürtler 2 büyük (Türkiye ve İran), 2 de önemli (Irak ve Suriye) ülkeye sahiptir. Ama Kürtler, tek ulus (Kürdistan) devlete itiliyor.

Asıl konumuz olan Türkiye Kürtlerine dönersek, … Çünkü Kürtlerle ilgili hayati olan her konuda (devlet de dahil), büyük ölçüde Türkiye Kürtlerinin kararı etkili olacaktır.

Türkiye Kürtleri, Türkiye’yi büyük ölçüde Kürtlerin de devleti olarak görmektedir.

Batı (İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, …) illerindeki Kürtler (Türk milliyetçiliği ile etki-tepki) daha çok ırkçı (Kürt ırkçılığı) saiklerle hareket ederken, …

Doğu (Van, Diyarbakır, Mardin, Bingöl, …) illerindeki Kürtler daha çok milliyetçi (İslam kardeşliği, sıla-i rahim) saiklerle hareket ediyor.

Çocukları PKK’nın dağ kadrosunda (ölü ya da sağ fark etmez) olan ailelerin neredeyse tamamı ise; ırkçı saiklerle hareket ediyor.

Batı illerindeki Kürtlerde laik-seküler (ulusçu) etki görülürken

Doğu illerindeki Kürtlerde İslam (milli/milliyetçi) eğilimi daha yüksektir.

Doğu illerindeki Kürtler ile Batı illerindeki Kürtlerin etkileşimi çok yüksek düzeyde olduğu için, birbirlerini etkileme oranı çok yüksektir. Konjoktüre göre büyük değişimler/kırılmalar yaşanabiliyor. Bu da kullanılan oyları etkiliyor.

***

Kürtlerdeki PKK (HDP)’ya olan oy desteğinin en önemli sebepleri;

1. Milliyetçilik ve ırkçılık karışımı bir duygudur bu. Ne olursa olsun temsil edilme arzusu var. PKK’nın İslam dinine karşı olması bile bunu engelleyememektedir.

2. Kürtler, gelecekte hain olarak anılmak istemiyor. Bu ortalama her Kürt için büyük bir tehdit olarak durmaktadır. Gelecekte, ‘Kürtlere İHANET eden HAİN’ olarak anılma korkusu büyük bir tehdit olarak, hemen bütün Kürtlerin kararlarını etkilemektedir.

3. Her millette olduğu gibi, Kürtlerde de bir ulus devlet kurma isteği vardır. Bu ancak; Türkiye Kürtlerin de Türklerin de ortak, tek ve SON devletidir, anlayışıyla aşılabilir.

4. PKK (HDP)’nın silahlı olması bir korkusu vermektedir. Bu ancak; tam güvenliğin sağlanmasıyla aşılabilir.

5. Devletin Kürtleri tekrar ezeceği tehdidi/korkusu. Bu artık hiç kimseye haksızlık yapılmayacağı anlayışının yerleşmesiyle aşılabilir.

6. Kürtler, PKK’ya alternatif ve Kürtler içerisinden çıkan ciddi bir alternatif görmedikleri için, tek merkeze yönelmektedir. Bu ancak; Kürtler içerisinde yeni alternatif(lerin) çıkmasıyla aşılabilir.