Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2466.63
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Kasım 2016

Bombalar Neyi Hedefliyor?

Şu sıralar Narkos dizisini izliyorum. Gerçek hayat hikayesinden uyarlanmış olan dizide, uyuşturucu baronu olan Pablo Escobar ve Medelin kartelinin yaşadıkları anlatılıyor. Merkezinde uyuşturucunun olduğu uluslar arası ilişkiler ve siyaset dizisiu2026 Çarpıcı repliklerle doluu2026

Dizide, Nixon döneminde uyuşturucunun Amerikan halkını istila etmesi ve Amerika Birleşik Devletleri'nin uyuşturucu ile mücadele etme kararı da anlatılıyor. Ancak mücadele kararı, ABD ile Kolombiya'yı karşı karşıya getirir. Öyle ki, "Kolombiya hayallerin ve gerçeklerin birleştiği bir ülkedir. İnsanların kafalarının İcarus kadar güzel olduğu bir ülke."

Burada bir noktalı virgül koyuyorum ve hızlıca Türkiye'nin 1970'li yıllarına gidiyorum; Dönemin en önemli sorunlarından birisi haşhaş ekimidir.

12 Mart Muhtırasından sonra uyuşturucu salgınını bahane eden ABD, Maliye Bakanı Mesut Erzen'in, uçak satın almak için yaptığı kredi başvurusunu "haşhaş ekimi"ni gerekçe göstererek reddetmişti.

12 Mart Muhtırası'ndan sonra Erim hükümetinin ilk işi de haşhaş ekimini yasaklamak olmuştu...

Türkiye'de haşhaş ekimi, 1 Temmuz 1974'te Bülent Ecevit'in Başbakan, Necmettin Erbakan'ın Başbakan Yardımcısı olduğu CHP-MSP koalisyonu döneminde yeniden başlatılmıştı.

ABD, Bülent Ecevit'ten afyon ekimini yasaklamasını ister. Ecevit, Türkiye'nin yirmi ilinde ekimi yapılan ve ekonomik değeri olan afyonun ekimine engel olmaz ve 12 Eylül'e giden darbe sürecinde iktidarda uzaklaştırılır.

Daha sonra Demirel hükümet kurar; Demirel hükümetinin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, ABD Büyükelçisinin darbe tehdidini "Anılarım" kitabında şöyle anlatıyor;

"Ben Dışişleri Bakanı'ydım. Amerikan Büyükelçisi bana geldi. 'Sayın Demirel'e lütfen söyleyiniz. Sizde nerede ne kadar haşhaş ekiliyorsa, biz onun parasını peşin verelim, ekimi durdursunlar' dedi. 'Peki, söylerim' dedim. Sayın Demirel'e söyledim. Aldığım cevap şöyleydi: 'Bizim 20 ilimiz ve çevresinde haşhaş ekliyor. Bizde ismini afyondan alan il var. Bunu yapamayız. Ama ekim alanlarını giderek daraltabiliriz.' Gittim, Amerikan elçisine söyledim. Bana, 'Beni bir kere de bu konuda başbakanınızla görüştürebilir misiniz?' dedi. 'Peki, söylerim' dedim. Gittim Sayın Demirel'e yine söyledim. Demirel kabul etti. Görüşüldü. Aynı cevabı verdi, Sayın Demirel. Bu görüşmeden sonra Amerikan Büyükelçisi 'Çok yazık, bundan çok fena neticeler doğacak' dedi. Çok fena neticeler belli oldu. Üç ay sonra bizim hükümetimiz düşürüldü."

Neyse biz tekrar Eskobar'a, noktalı virgül koyduğumuz yere dönelim. Escobar, Kolombiya devleti ile anlaşmaya karar verir. Çünkü Escobar'a göre; Amerika'da bir hücrede yaşamaktansa Kolombiya'da mezarda olmak, ölmek daha evladır. Ve Escobar, Amerikancı hükümeti köşeye sıkıştırmak için bombalı eylemler yapmaya karar verir. Şehrin bazı yerlerinde ardı sıra bombalar patlar.

Gerekçesi de oldukça ilginçtir; bir ülke dıştan gelen baskılara göğüs gerebilir, dayanabilir; ancak içeriden, kendi halkından gelen baskılara dayanamaz. Bombalar halkın barış istemesine yol açar. Halkın isteği de siyasetçilerde baskı oluşturur.

Türkiye son dönemde bombalı saldırıların kuşatması altındau2026 Hedef, baskı oluşturmak ve Türkiye'yi dize getirmektir. Adana'daki bombalı saldırının hedefi de budur, Mardin'deki saldırının hedefi de budur. Uyanık olmalı, baskıya gelmemeliu2026