Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2396.47
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Nisan 2023

Burası dünya!

Burası dünya, burada işler hep yarım...

Kabirde yatanlar, bir şeyleri yarım bırakıp gittiler bu dünyadan.

Dünya, geçici heves ve bitirilmemiş işler mezarlığı. Erteledikçe, öteledikçe ulaşılması daha da zorlaşan bir mekân...

Ne sana, ne bana, ne de Sultan Süleyman'a kalmayan dünyaya bel bağlayanlar, boynu bükük kalktılar bu sofradan.

Umut etmek için kısa, mutlu olmak için değersiz olan dünya, hayaller kabristanının öteki adıdır.

Bu kadar yarım kalmışlığın içinde, en büyük yarım olarak kendisi kalan dünya, kime ne fayda sağladı ki, sana mutluluğu tam sunsun dostum? Tam olduğuna aldandığın dünya, yarısı gündüz iken öteki yarısı gece değil mi, yarısı aydınlık, öte yanı karanlık…

Kimse işini tamamlamış olarak göçüp gitmedi dünyadan.

Mezardakilerin pişmanlıkları için bu dünyada yaşayanlar hala kavga ediyor birbiriyle. Mezarın sesini duyabilseydi, belki akıllanırdı insanoğlu.

Burası dünya, kıymetlinin değersizleştirildiği, kıymetinin bilinmediği yer. İnsanlığın kıymetinin rakamlarla, makamlarla ölçüldüğü yer burası. İnsanlığın kıyafetle biçim bulduğunun zannedildiği mekân burası…

Üç günlük denilip, ebedi kalacaklarını zanneden bedbahtların, birazdan gözü aç kalkacakları sofra burası. Burası dünya, doymadan kalkılıyor bu sofradan. Karın doysa da göz doymuyor.

Ozanın yalan dediği, lakin ozanı dinleyenlerin yalakalık zannettikleri, suyunu içenlerin doymadığı, kana kana içtikçe kandıkları ve kandırıldıkları mekân burası…

Yaradan'dan başka herkese ve her şeye yaranmaya çalıştıkça işe yaramaz hale geldiğimiz yer burası…

Bir bataklık burası. Çamuruna kanıp içinde debelendikçe daha da battığımız dünya, baktığımız bütün pencerelerden fragmanlarına aldanıp, filmine daldığımız sahnedir aslında.

Yüzüne güler görünüp arkandan kuyu kazanların yeri burası. Sırtını dayadıklarının sırtından vurduğu yere verilen ad burası. Sırtındaki hançerlerin sahibinin, yüzüne gülenler olduğu yer burası…

Adaletin kılıcının kırıldığı ve terazinin şaştığı âlem burası. Saatin zembereği şaşınca zamanın anlamını yitirmesi gibi dünyanın adaleti de şaştığı gün yaşadıklarımız anlamsızlaştı.

Geçici olanı, ebedi olana tercih ederek yanılgılarımızı büyüttüğümüz, peşine tav olup günün sonundaki kazançlarından vazgeçtiğimiz ve perakende kaybedişlerle dolu dükkândır dünya.

***

Peki, bir ezan ile gelip, sala ile gideceğimiz bu dünyadan nasıl gitmek gerekiyor?

Gel sen, bu yarım dünyada, gönül kırma. Eskiler, “Yarım elma, gönül alma!” derken hatır bilmenin, hatırlamanın anlamını ne de güzel dile getirmişler. Gelin biz de “Yarım dünya, gönül kırma!” diyerek bir yürekte küçük de olsa bir hatırla hatırlanalım, bu fani dünyada.

Kırdığın gönüller, gün gelir de sana gönül koyarsa, boynunda ağır vebal ile göçersin öte âleme. Emin olun, değmez bu dünya, birbirimizi kırıp dökmeye...

Kendimizin geçici olduğumuz yerde kalıcı hasarlar bırakmak yerine, dualarda hayırla hatırlanmak daha güzel değil mi? Yüce Allah da öyle buyuruyor bize; “Size verilen şeyler, dünya hayatının geçici nimeti ve süsüdür. Allah katındaki nimetler ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?” (Kasas Suresi, 60. Ayet)

Aklını kullananlar için ibretlerle dolu olan dünya, nefsine aldananlar için bir aldatmacadan başka bir şey değil… Bir sirkte ip cambazı ustalığıyla üstünden geçip gidecekken içine düştüğümüz, ömrün eğlenceye feda edildiği yerde pişmanlıklarımızla ördüğümüz yerin adıdır dünya.

Her şey zıddı ile kaimdir dünyada. Dünyanın da zıddı olarak ahireti görebiliriz bir bakıma. Dünyadaki varlığımızın asıl sebebi, ahiretin var olduğunun hakikatidir. Aksi takdirde bu çileye katlanmak akla zor, ruha yük olurdu. Ki bu yüzdendir ki, Yüce Kitabımızda dünya ile ilgili ayetlerin genelinde ahiret de yer almaktadır.

Birini görürken ötekine kör olan insanoğlu, dünya ile ahiret arasında bir tercih ile mükelleftir. Birini seçerken ötekine terk etmesi gerekir. Gelin biz, ahireti seçenlerden olalım. “Kim ahiret kazancını isterse onun kazancını artırırız. Kim de ahireti bırakıp sadece dünya kazancını isterse ona da ondan bir parça veririz; fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.” (Şûrâ Suresi, 20. Ayet)

Bir ezan ile namaz arasındaki süre kalacağımız bu dünyada, hatırlarda hayırla hatırlanmak duasıyla… Vesselam.