Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2402.47
BIST 100
10268.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Temmuz 2016

Buruk bayram ve güzel gelecek

Türkiye son bir yıldır terör olayları ile boğuşuyor. Bir dönem Afganistan-Pakistan ve uzun süre Irak'tan gelen haberlerde duyduğumuz bombalı intihar saldırıları son bir yıldır dünyada rutin olaylar haline geldi.

Irak'ta 2003'ten bu yana devam eden ve hayatın bir parçası haline gelen intihar saldırılarının bize ve dünyaya sıçramayacağını zannettik. Fakat yanılmışız. Hem ülkemizde hem de dünyanın her hangi bir yerinde terör olaylarının meydana gelmesi sıradanlaştı.

'Bunun nedeni nedir?' diye sormak lazım. Afganistan'da Irak'ta son 5 yıldır da Suriye'de devam eden olaylara seyirci kalmanın bedeli midir? Yoksa bize dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışının cezası mıdır?

Atatürk Havaalanı'nda meydana gelen saldırı sonrası bugüne kadar Türkiye'deki olaylara seyirci kalan Batı ve ABD'nin gösterdiği sert tepki dikkatimi çekti. Dünya'da bayrakların yarıya indirilmesi, Türk Büyükelçiliklerine teröre karşı destek için karanfiller bırakılması ayrı bir gelişme. Batı ülkelerinin Parlamentolarında saygı duruşları. Tüm bunlar acımızı dünyanın paylaşması adına güzel gelişmeler. Normalde şaşırmamamız gereken olaylar. Ama duruma bakın ki şaşırıyoruz. Neden?

Anlayamadığımız nokta ABD ve Batının bundan önceki davranışları mı samimi idi? Yoksa şu an geldikleri nokta mı samimi? Yoksa her an ülkelerine sıçrayacak terör olaylarını düşünerek mi bu tepkileri ortaya koyuyorlar. Bana sorarsanız başlarına gelecek terör olaylarına karşı bir refleks.

Şu net olarak bilinmelidir? Hiçbir terör olmasın ki her hangi bir ülkenin çıkar savaşının adı değildir. Dünyada hiçbir terör örgütü himaye bulmadan yaşayamaz. Kaldı ki bugün dünyadaki terör örgütleri büyük devletlerin istihbarat teşkilatlarının gayri nizami yan kuruluşları formatlarındadır. Yaşadığımız 3. Dünya savaşı orduların savaşı değil, terör örgütleri üzerinden yürütülen maşa savaşlarıdır. Bu savaş Ortadoğu'da bizim topraklar üzerinde yapılmaktadır. Bu savaş bize karşı yapılmaktadır. Yoksa bir taraftan DAEŞ bir taraftan PKK, bir taraftan DHPK-C aynı ağızla aynı dille Türkiye'de niye eylem yapsınlar.

PKK'yı ele alalım. 3 yıl süren çözüm süreci neden bozuldu? Rahat mı battı? Devletin bu süre içinde gösterdiği müsamaha ve sabrı hangi ülke, hangi devlet gösterir? Son bir yıldır yaşanan olaylar da görülen zarar kime yarıyor? Bu süreç başladığında Güneydoğu'da vatandaşların ne kadar umutlu oldukları, ne kadar sevindiklerini hep birlikte gördük. Bu süre içinde müthiş bir kardeşlik ortamı oluşmuştu. Hatta 30 yıldır yaşanan terör olaylarının müsebbibi PKK'nın uzantısı HDP'nin siyasi çözümcü üslubu bile Türkiye partisi olma yolunda benimseme gördü. Ama bu fırsatı teptiler.

Ama bir el bütün bu gizemi bozdu. Biz mi bozduk? Hayır. Güneydoğu'da yaşayan halk mı bozdu? Hayır. Kim bozdu? Ortadoğu'da çıkar savaşına girenler bozdu. Olan kime oldu? Türkiye'ye bölgeye bölge halkına yüzlerce ateş düşen ocaklara oldu. Öyleyse ilk önce bu çıkar savaşına girenlerin elleri ve elleri ile tuttuğu maşalar kırılmalıdır. En büyük bayram o zaman olacaktır.

İki gün sonra Bayram. Ramazan'ı idrak ettik. Acısı ile tatlısı ile. Terör gölgesinde. Şimdi burukta olsa Bayram yaşayacağız. İnşallah Bayram zindan olmadan kutlarız. İnşallah gelecek günlerimiz bayram sevincinde olur. Şahsen gelecekle ilgili hiçbir kaygım yok. Derseniz ki ne biliyorsun da böyle konuşuyorsun? Sizlere izah edebilecek bir belgem yok. Ama güzel olacak. Çünkü geçmiş dönemlerde yaşananlar, bugün bölgede yaşananlar ve bu yaşananlara karşı ortaya koyduğumuz refleksler, bugünkü durumu görüp de tepki koyan eleştiren hatta umutsuzluğun bayraktarlığını yapan insanlarımızın bakış açıları gelecekle ilgili iyimserliğimin işaretleridir.

Son bir yıldır yaşanan olaylar nedeniyle şehit düşen güvenlik güçlerimize, saldırılarda şehit düşen vatandaşlarımıza Allah'tan Rahmet diliyorum. Onların geride bıraktığı yetimler, öksüzler bu millete emanettir. O emanetlere çevremizde sahip çıkalım. Bayramın burukluğunu bir nebze olsa da böyle giderelim.

Gönüllerinizde, yüreklerinizde bayram sevinç hiç eksik olması