Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2426.15
BIST 100
10164.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Haziran 2017

Çanakkale ve Doğu cephesi

Osmanlı devletinin son dönemlerinde başta İngilizler olmak üzere Osmanlıyı parçalamak ve sinsice hazırlanmış dehşetli bir planı hayata geçirmek için askeri bir harekata çoktan karar verilmişti. Yapılacak askeri harekatın bir başka maksadı ise İngiliz Lortlar kamarasında kabul edilen bir proje vardı. Bu projenin hedefi ise ya Müslümanların elinden Kur'an-ı almak veya onları Kur'an'dan uzaklaştırmak ve Alem-i İslam'ın kalbine öldürücü bir darbe vurmak için zayıf düşmüş Osmanlıyı ortadan kaldırmakla mümkün olacaktı.

Hilafetin merkezi olan Osmanlıyı yıktıktan sonra İngilizlerin kontrolü altında bir rejimi ikame etmek için harekete geç ildi. Osmanlı yıkıldığı takdirde ı Alemi İslam üzerinde de çok büyük bir olumsuzluk ve infial meydana gelecekti. . Bir başka ifadeyle Osmanlıyı teslim almak sahipsiz kalan Alem-i İslam'ı teslim almanın da yolu açılmış olacaktı.

Osmanlı payitahtını yıkmaya giden yol ise, öncelikli olarak Çanakkale'den geçiyordu. Onun için Çanakkale çok önemliydi ve adeta bir anahtar hükmündeydi.

Maalesef Çanakkale gibi destansı bir savaş savaşı tarih kitaplarında çok az anlatılmıştır. Bir vatandaş olarak Çanakkale de yapılan savaş alanlarını gezerken şunu müşahede ettim. İslam aleminin nerede ise her yerinden insanlar bu ölüm kalım savaşına iştirak etmek ve şehit olmak için koşarak gelmişler. Bir rakama göre 385.000 civarında şehit, belki bu sayıdan da fazla gazimiz vardı. Resmi kayıtların dışında ne kadar şehit ve gazi olduğunu ancak Allah bilir.

İngilizlerin ve sonrada bu savaşa iştirak eden Fransızların başta silah, mühimmat ve her sahadaki üstünlüğü kıyas kabul edilmez bir şekilde bilinmektedir. Araplar, Kürtler, Türkler Boşnaklar, Lazlar ve daha bir çok Müslüman milletlerin iştirakiyle, Arabistan'dan, Yemen'den, Ürdün'den, Suriye'den, Filistin'den ve daha bir çok ülkelerden ve ülkemizin de her yerinden gelerek bu savaşın bir ümmet savaşı olduğunu, o şehitlerin mezarlarını gezerken anlıyoruz.

Bu tarihi mekana Avusturalyalı Anzaklar, İngiliz ve Fransızlar boşuna Çanakkale'ye herhalde turistik bir gezi olsun diye binlerce km. öteden gelmiyorlar. Tarihini derinliğinden gelen bir dertleri var. Yeni nesillere tarih bilincini vermek istiyorlar. Çanakkale savaşını adeta günümüzde yaşanmış gibi canlı tutmaya gayret ediyorlar.

Daha yeni yeni ülkemizde de Çanakkale savaşının ehemmiyetini fark edenler oldu. Bazı devlet kurumları bu işe el atmaya başladı ve Çanakkale ye turlar düzenlemeye başladı.

Çanakkale savaşını görmeyen Mehmet Akif, dizelerinde harika bir şekilde dile getirdi ve o savaşa iştirak edenleri adeta 'Bedir Arslanları'na benzeterek bizlere çok derin ve anlamlı mesajlar verdi. Yüzbinlerce şehidin ve gazinin ruhunu şad edecek ve adeta gül destelerini andıran o muhteşem mısraları bizlere takdim etti.

Bir tarafta en modern imkanlara sahip olan İngiliz ve Fransızlar vardı. Diğer yanda yiyeceği, elbisesi, silah ve mühimmatı çok kısıtlı olan Osmanlı ordusu vardı. Çanakkale savaşında et ve kemikten örülen iman ve ibadetle bezenmiş duvarı gavurlar aşamadılar.

Çanakkale'ye gençleri, öğretmenleri, yazar ve çizerler başta olmak üzere her kesimi imkan nispetinde götürüp o tarihi gerçekleri bizzat görsünler ve ecdatlarının yapmış olduğu o şanlı mücadeleyi anlamaya çalışsınlar.

Çanakkale savaşı ne kadar önemli ise doğu cephesinde o kadar önemlidir. Ruslarla beraber hareket eden Ermenilerin yapmış olduğu vahşeti de göz önüne serip akıllara nakşetmek lazım. Bunun en canlı örneği Bediüzzaman Said-i Nurs'i, Ermenilere karşı talebeleriyle birlikte Van'ın Erek dağında verdiği mücadele ve Ruslara esir düşmesiyle yazdıkları çok önemli tarihi belgelerdir. O savaşta on binlerce Kürt ve Osmanlı vatandaşının katliamını bilmemiz gerekir. O bölgenin halkı çok kıt imkanlarla bu cephede de gavurlara karşı koymuşlardır. Eğer o cephede de başarı elde edilmeseydi belki Ruslar Doğu'yu tamamen işgal edeceklerdi.

Doğu cephesi de tarih kitaplarında fazla yer almaz. Doğu cephesinde de yazılan o tarihi destanı halkımıza anlatmak için tıpkı Çanakkale de olduğu gibi turlar düzenlenmek son derece önemlidir.

Çünkü: geçmişini bilmeyenler geleceğin kıymetini asla idrak edemezler. Tarih ne dostumuz nede düşmanımızdır. Tarihi doğru okumak kaybedilmez bir hafızadır.