Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 May 2015

Çanakkale'den Ergenekon yaratmak

Çanakkale son yıllarda artan bir ivmeyle ilgi odağı haline getirilip, kutsallar kervanına katılıyor.

Refah seviyesiyle birlikte iç turizm de artırıyor, inanç turizmi de bundan nasibini alıyor.

Çanakkale, inanç turizmi zincirinin önemli bir halkası haline geldi. Gerek devlet politikası olsun, gerekse turizm şirketlerinin gayretiyle olsun, vazgeçilmez uğrak yeri olarak kutsallar zincirine katıldı.

"Çanakkale Zaferi" yalın anlamından saptırılıp-soyutlanarak bir "mit" ve "efsane" haline getiriliyor.

Çanakkale, cephede çok büyük bir zafer kazanıldığı, fakat aynı zamanda, ağır bir dramın da yaşandığı yerdir. Cephede verilen kayıplarla, alınan sonucun orantısı soru işaretleri ile doludur.

Çanakkale Harbine nasıl sürüklendiğimizi ve zaferden alınan sonucu abartısız anlamak durumundayız. Aksi taktirde "Çanakkale" lerin tekrarı kaçınılmaz olacaktır.

Çanakkale, I. Dünya savaşı cephelerinden biridir.

I. Dünya Savaşı, Emperyalist Batılı güçlerin kendi aralarında dünyayı paylaşım savaşıdır. Bizim savaşımız değildir. Ülkemiz, bu savaşa, yöneticilerimizin basiretsizlikleri nedeniyle sürüklenmiştir.

O savaşa girmenin faturalarını "Ermeni Sorunu" nda olduğu gibi hala ödemeye devam ediyoruz.

Türkiye, o savaşın dışında kalabilirdi. En azından böyle bir tercih o zamanki yöneticilerin masasında hiç olmadı. Dünya'nın kodlarını doğru okuyamadılar. Maceracı kişilikleri, "kurtarıcılık" fantazi ve saplantıları nedeniyle hem kendilerini hem ülkeyi mahvettiler.

Savaşın baş aktörlerinden Enver Paşa'yı dış güçler "Kızgın Demir", "Ölüm Meleği", "Enerji Kaynağı", "Korkulan Adam", Ziya Gökalp ise "melekler bu memleketin kurtulacağını ona fısıldadılar" sözleriyle pohpohluyorlardı.

CHP nin ve MHP nin halef-selef durumunda oldukları İttihat Terakki Partisi ve kadroları Kemal Tahir' in tabiri ile "Kurtlar boğuşmasına girmiş ve yenik düşmüşlerdi".

"Kurtlukta yenik düşeni yemek kanundu".

Kendilerini "Kurt" zannedenler kendileri ile birlikte ülkeyi de yedirdiler.

I. Dünya Savaşına girmekle ağır kayıplara uğradık. Toprak kaybımız milyonlarca kilometre kareyi buldu.

Asya' da; Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Yemen, Filistin, Kudüs,

Afrika' da; Kongo'yu Sudan'ı, Eritre'yi, Somali, Tunus, Fas, Tunus, Mısır, Kıbrıs, Trablusgarp, Bingazi, Fizan vilayeti ve müstakil sancakları, Cezayir ve bağlı bütün adalar,

Avrupa' da; Kosova, Manastır, İşkodra, Yanya vilayetlerinin tamamı.

Üzerlerindeki yaklaşık 25 milyon nüfusla birlikte kaybedildiler.

Çanakkale Savaşını kazanmamız bu kayıpları durduramadı.

Vatan, sadece"düşmanlarımızın bizden henüz almadıkları yerler" değildi.

Çanakkale'yi destanlaştırırken bu gerçekleri gözlerden uzak tutmak, hatta farkında olmamak, rüyalarda yaşamaktır.

Hamasi söylemler, kahramanlık şiirleri, savaş menkıbeleriyle dolu hayattan ve realiteden kopuk tarih algısı, telafisi mümkün olmayan yıkımlara yanılgılara gebedir.

Çanakkale'deki "300.000" gibi çok ağır kayba rağmen düşmanın İstanbul'a girmesi sadece "3 yıl" ertelenebilmiştir. 1919 da İngilizler ve Fransızlar bu kez tek kurşun atmadan Çanakkale Boğazını geçmişlerdir.

Çanakkale'den, "Ergenekon" yaratılmamalıdır.