Dolar (USD)
32.23
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2444.57
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Şubat 2016

ÇARESİZ DERT, VATANSIZLIK

Üç tarafı denizle, dört tarafı hainlerle çevrili bir memleketiz. Eskiden hainler hainlik yaparken gizliden gizliye yaparmış bu faaliyetlerini. Şimdi her şey ortada. Yanar döner siyasiler, kendi ülkesinin kuyusunu kazan parti liderleri, ülkeye ayar vermeye çalışan iki yüzlüler ve daha niceleri.

Birlik ve beraberlik temalı cümleler artık çok da rağbet görmüyor. İçimizi rahatlatmak için bile olsa böyle cümleler kurmak içimizden gelmiyor.

İçte terörle mücadele, mecliste terörün temsilcilerinin utanıp sıkılmadan terörü desteklemesi, dışta görünen ve gizli tehditler devam ederken muhalefet partilerine bakıyoruz ki aleni olarak teröre, ABD'ye, Suriye'ye, Rusya'ya şirin görünen açıklamaları yapmaktan geri durmuyorlar.

Rus uçağı düşürülünce "Uçak neden düşürüldü? Rusya ile aramız bozulacak." diyen ana muhalefet, geçen hafta hava sahamızı ihlal eden Rus uçağı için "Niçin düşürülmedi?" diyebildi. Ülke menfaatine göre değil, iktidara karşı takınacağı tavra göre açıklama yapmaya devam etti muhalefet.

Tek başına bir ülkeyiz, çare de biziz, yüzyıllık ağrılarımıza şifa olacak bütün dermanlar da bizde.

Bazılarının zihinleri öyle bir kuşatma altında ki hiç huzurlu bir hayat süremiyorlar. Yaşanan her olaydan kendilerine istedikleri sonucu çıkarma uğraşındalar. Şunu unutmamak gerek; Cizre temizlendi demekle Ak Partili olunmaz. Terörün belini kırdık demekle kimse iktidar yanlısı olarak adlandırılmaz.

Bir zamanların paşası eski milletvekili diyor ki; "Cizre'nin temizlendiği falan yok. Siz baharı bekleyin de görün." Bu cümle kime hizmet eder diye düşündü mü eski paşa acaba?

Düşünmesi bile abes diyeceğim ama durum şudur; Terör sona erdirilip, doğu tamamen temizlendiğinde bunun Ak Parti'nin işine yarayacağını düşünüp de terör bitmesin diye kendi çapında teröre arka çıkanlar var bu memlekette. Nerden mi biliyorum; Terörün bitmesini isteyen, meclisi teröre destek verenlere zindan ederdi.

Plan Bütçe Komisyon Toplantısı'nda Süleyman Soylu'nun Hdp milletvekillerinin yüzlerine asıl katilin kim olduğunu haykırdığı gibi bir yürekliliğe ihtiyacımız var.

Her fırsatta katil Erdoğan diye bağıranların karşısında asıl katilin kim olduğunu söylemek kimseyi Erdoğancı yapmaz. Savunulacak kişi ülkenin Cumhurbaşkanı. Korkmaya, çekinmeye ne hacet.

Bu memleketin her karışı hepimizin. Hamasi bir söz değil bu. Ülkemi seviyorum, terörü lanetliyorum demekle kimse Ak Partili olmaz.

Duble yolları, hastaneleri, iletişimdeki atakları, modern çağa ayak uyduran okullarımızı, sanayideki, ekonomideki gelişmeleri görmek ve takdir etmek kimseyi Ak Partili yapmaz.

Cumhurbaşkanı sigarayı bıraktırıyor diye inatla sigarayı savunuyor birileri. Hem de sigara içen mensuplarına akla gelmeyecek baskılar uygulayanlar bunu yapıyor. Korkuyorum ki
Cumhurbaşkanının inadına içkiyi de savunup şişenin dibini bulmaya çalışanlar olursa bu kötü işte.

Kimse kimsenin aklını ipotek altına almaya çalışmasın boşuna. Göz var görüyor, gönül var anlıyor olup biteni. Her seçim öncesi Erdoğan kaçacak diyenler şimdi dünyanın dört bir yanına çoktan yayıldı bile. Erdoğan hala aramızda. Vatan sevgisi; kaçarak, ülkeye kim düşmansa onunla sarmaş dolaş olarak anlaşılmıyor ne yazık ki.

Her gün renkten renge girerek Suriyeci, İrancı, Rusyacı, Amerikancı olanlar var. Ülkemize kim düşmansa onunla dost olma yarışına girenler, keşke biraz da Türkiyeci olsalardı en azından onların da bir vatanı var diyebilirdik. Günü gününe uymayan aklı karışıklarla yola çıksak bile yarı yolda kalacağımız kesin. Yaka cebinde pasaportunu hazır tutan vatansızlardan Allah hepimizi korusun.