CHP, MHP, yolun sonu..
CHP ve MHP, nin kökleri İttihat Terakki Partisi'(İTP) ne dayanır.
İTP nin 1909 da İlan ettiği Hürriyet Bayramı'nı, CHP 1937 ye kadar sürdürmüştür.
Laiklik, Harf devrimi, Dil reformu, Takvim değişikliği, Ağırlık ölçüleri değişikliği gibi reformlar öncelikle İttihat Terakki tarafından düşünülüp hayata geçirilmiş, 1923 sonrası CHP bunları tekrar etmiştir.
MHP de İTP' nin Türkçülüğünü devralmıştır.
CHP ve MHP nin kökleri aynı olunca, benzer tarafları da çoktur.
MHP, 70 li yıllarda CHP 'den hayli ayrışmış, hatta karşıt cephede yer almışsa da 90 lı yıllarda Taksim' de katıldığı laiklik mitingiyle aslına rücu etmiştir.
90 ların başlarında ANAP içinde liberaller-muhafazakarlar ayrışması oldu. Estirilen yalan rüzgarlarıyla liberallerin balonları şişirildi. Sanki Dünya ve Türkiye, milli, dini değerlerden uzaklaşıyormuş havası yaratıldı. Batı Çalışma Grubu bu atmosferde doğdu.
Bu yapay ortamı Turgut Özal bile doğru okuyamadı. Partisindeki muhafazakarları dışlayıp Mesut Yılmaz gibi insanların önünü açtı. Tabii ki bu ANAP' ın ve kendisinin sonu oldu.
Yalan rüzgarına aldanan MHP milliyetçilikten, ulusalcılığa evrildi, soluğu laiklik mitinglerinde aldı.
MHP, 28 Şubat döneminde Hatay Milletvekilleri Murat Sökmenoğlu' nu "28 Şubat Bin yıl yaşayacak" haykırtarak bu dönüşümün doruğuna ulaştı.
Milliyetçi-muhafazakar kadrolarının çile ve birikimleriyle Türkiye'nin önünü açması, Türkiye' ye hamleler yaptırması umulanken, MHP, bu kulvar değişikliği ile politik kısırlığa saplandı, tüm politikasını PKK ya indirgedi.
PKK nın gündemden düşmesi ile birlikte MHP nin ne ile meşgul olacağı merak konusudur.
Politika üretemeyen MHP nin oyları kemikleşti, ilk seçimde baraj sorunu yaşayabilir.
CHP de iflasın eşiğinde..
"Mış" gibi yaptığı Sosyal Demokratlığını AKP ye kaptırdı. Bu alanda söyleyecek sözü kalmadı.
Kemalist söylemleri milleti artık heyecanlandırmıyor, hatta ilgilendirmiyor. Kimse laikliğin tehlikede olduğuna inanmıyor.
CHP kendini güncelleyemedi, demode oldu, tıkandı, politik sermayesi tükendi.
Türk Demokrasisinin muhalefet alanı boşluk ve sorumsuzluk içinde bocalıyor.
CHP ve MHP nin ulaşımda, sağlıkta, eğitimde, üretimde, sanayide hiç bir sözleri, projeleri, vaatleri olamıyor, çünkü böyle hevesleri de, niyetleri de yok,
AKP yi tırmalamayı, muhalefet zannediyorlar.
AKP, milletin 10 yıl önce hayal bile edemeyeceği gelişmelere, imarlara imza attı.
Muhalefetten umulurdu ki, AKP projelerini aşan, otoyollar, hastaneler, hava alanları, ihracat hamleleri, enerji kaynakları, önerileri ile milletin önüne çıksınlar, AKP ile projeleri ile yarışsınlar.
Demokrasinin en büyük getirisi böyle bir yarış olacaktı.
CHP ve MHP nerelerdeler?
Çatı manevraları, anayasa kitapçığı fırlatmalar, ayakkabı atma tehditleri, Cumhurbaşkanına ayağa kalkmamak, meclis terk etmek, gibi ciddiyetsizliklerdeler.
Kendileri politika üretemedikleri için, "Gezi"nin, Esed'in, Cemaat' in, Yargı' nın, Basın'ın kuyruğundalar.
CHP ve MHP...
Ya kendilerini güncelleyecek, gündemi yakalayacak, statüko saplantısından, vazgeçip, hayata dönecekler
Ya da hayat onları tasfiye edecektir.
Yolun sonu.
