CHP ve HDP (PKK)’de Alevi-Sünni çatışması
CHP ve HDP birer mezhep partisi görüntüsü veriyor. Delegelerden, il ve ilçe başkanlarından belediye başkanlarına, parti üst yönetiminden milletvekillerine… Bu durum açıkça görülmektedir. Parti üyelerinin iddiaları bu yönde. CHP’liler de, HDP’liler de partilerinin adeta birer Cemevi’ne dönüştüğünü söylüyorlar. CHP tabanı da HDP tabanı da bundan rahatsız.
*
İftira mı iddia mı?
Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın, Talat Atilla’ya, Atilla’nın da CHP’ye dayandırdığı iddia (iftira), geçen haftanın en önemli gündem olaylarından biriydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP’yi dizayn etmek için, Muharrem İnce ile gizli görüştüğü iftirası, CHP ve yönetimi tarafından çok kullanıldı. Cumhurbaşkanı bu iddiayı (iftirayı) sert bir şekilde yalanladı. Hem de rest çekip, cumhurbaşkanlığını ortaya koyarak.
Muharrem İnce ise bu iddiaya, ‘CHP içindeki bir çetenin komplosu’ dedi.
Aslında olanlar, CHP içindeki bir mezhep çatışması. Muharrem İnce (Sünni) ve ekibi ile Kemal Kılıçdaroğlu (Alevi) ve ekibi arasında bir çatışma. Bu çatışma daha da büyüyecek gibi görünüyor.
*
HDP’de hem Alevi-Sünni hem Öcalancılar-Bayıkçılar çatışması var
Gelelim HDP’ye. HDP’ye bir parti muamelesi yapmamakla birlikte, fiili durum maalesef budur. HDP’deki Alevi-Sünni çatışması daha büyük. PKK tepesindekilerin çoğu Marksist (komünist) olduğu için, PKK yönetiminde ciddi bir çatışma yok. PKK tepesinde daha çok; Bayıkçılar ve Öcalancılar çatışması var.
Ama, HDP’de ve HDP destekli Avrupa’daki kurumlar, diğer oluşumlarda (DTK), tam bir mezhep çatışması var.
HDP tabanı da bundan rahatsız. Belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, milletvekilleri, parti yönetimi çoğunlukla bir mezhepten oluşuyor. HDP üyelerinin iddiası bu yönde. HDP tabanı şimdilik buna, Türk solunun hakimiyeti diyor. Ama asıl gerçek mezhepsel.
*
Çetelerin tasfiyesi
AK Parti, kendi içinde oluşan FETÖ ve AKP’li çeteyi zamanla büyük ölçüde tasfiye etti ve yoluna devam ediyor.
Cemaat (toplumsal taban), tepesinde oluşan FETÖ çetesini tasfiye edemedi ve bu FETÖ çetesi, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunarak, memleketi neredeyse iç savaşa sürükleyip dış güçlere işgal ettirecekti.
HDP, PKK (Bayıkçılar) çetesine direnemedi ve çözüm sürecini bitirerek, belediyelerin kazdığı hendeklerle, Suriye iç savaşını Türkiye’ye çekip, Türkiye’yi Suriye gibi parçalamaya çalıştı. Kürt halkı destek vermediği için bu tehlike şimdilik atlatılmış durumda.
CHP şu anda (Erdoğan’ı ne olursa olsun devirmek amacıyla), PKK’yı da yanına alarak, Alevi-Sünni, Türk-Kürt çatışması çıkarabilecek bir çeteyle karşı karşıya.
Hiç kimse bu olaylara, bir partinin içişidir karışmayalım diyemez.
Zamanla bu durum, bütün ülkeyi etkileyecek bir duruma gelebilir.
CHP (İnce-Kılıçdaroğlu) ve HDP (PKK)’deki bu Alevi-Sünni çatışması, zamanla bütün Türkiye’ye yayılabilir.
Her oluşum, kendi içinde oluşan çetelerle mücadele etmek zorundadır. Aksi halde bu çetelerin bedelini hepimiz öderiz.
Geçmişte Ermeniler, Hınçak-Taşnak gibi çetelerin bedelini ödedi.
Bugün Kürtler, PKK çetesinin bedelini ödüyor.
Çete deyip geçmemek lazım. Bütün çetelerle mücadele etmek lazım. Her şey şeffaf olmalıdır. Türkiye bir mezhep çatışmasına sürükleniyor. Şimdiden önlem alınmalıdır.
*
Kambersiz (Ekrem Bey) düğün olur mu?
Ekrem bey bu (Muharrem İnce’ye çetenin yaptığı komplo) işin neresinde peki. Tam göbeğinde mi yoksa dışında mı? Bütün bu hengamede kamber olmazsa olur mu? Alevi-Sünni çatışmasını bitirecek biri lazım. Ekrem beyin planı yürüyor. Artık bu plan Cananlı mı Canansız mı bunu ileride göreceğiz.
*
Ali Koç mu Ekrem Bey mi?
Ali Koç’un Chatham House’a kurumsal ortak olması ve ardından Ekrem Beyin (derin devletimiz, İngiltere’nin Türkiye hakkındaki planlarını öğrenmek için göndermediyse) Chatham House ziyareti. Acaba Ali Koç’u mu Erdoğan sonrasına hazırlıyorlar yoksa Ekrem beyi mi? Ali ile Ekrem rekabeti mi söz konusu yoksa birlikteliği mi? Bunu da zamanla göreceğiz. Ama Türkiye’yi KOÇ (Ekrem) gibi bir kriz bekliyor.
***
Türkiye tam bir dengeler ülkesidir.
Türkiye; Hem ABD ile iyi ilişkiler içinde, hem ABD ordusunun Suriye tugayı olan PKK ile savaşıyor.
Türkiye; Hem Rusya ile iyi ilişkiler içinde, hem Rusya'nın destek verdiği ESED ve rejimi ile savaşıyor
*
***
Faizle mücadele (Faizsiz Kar Sistemi- FKS)
Türkiye, faizle mücadelede de bütün dünyaya örnek olmalıdır. Faizsiz (İslam Adil Ekonomi) sistem, Türkiye öncülüğünde bütün dünyaya hakim olmalıdır. Bunun mekanizmaları kurulmalıdır. Bunun için ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Türkiye’nin büyük firmaları, İslam kavramlarına uygun bir ad altında, bankacılığa benzer yeni (faizsiz) sistemler kurmalıdır. Ülker, BİM, A101,… gibi büyük firmalar, faizsiz katılım bankalarıyla çalışmaya teşvik edilmelidir. Bu firmaların buna dikkat etmediğini görüyoruz.
