Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2405.39
BIST 100
10193.78
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Temmuz 2023

CHP'de Zoom kaçamağı patladı

Seçimden sonra muhalefet partilerinde yaşanan travmanın devam ettiği, özellikle ana muhalefet partisi CHP’de genel başkana ve genel merkez yönetimine karşı tepkilerin arttığı bir dönem yaşanıyor. Kurultayın aylar sürecek uzun bir sürece yayılması ve bazı organlar ile yetkililerin görevine son verilmesinin de etkisiyle hizipleşme daha da hız kazandı.

CHP’nin tarihi, kurultaylar öncesinde hiziplerin yaptığı toplantılarla doludur. Otellerde, çeşitli kapalı mekânlarda, evlerde yapılan buluşmalar gibi, artık teknolojinin olanaklarını kullanarak dijital platformlarda da toplantılar yapılabiliyor. Pandemi‘den sonra en yaygın dijital platform Zoom, gizli kapaklı bir toplantıya ev sahipliği yapmış bulunuyor. Toplantı CHP‘nin içindeki sessiz muhalif cephenin Kılıçdaroğlu’na karşı yaptığı belki de ilk veya son toplantı değildi. Bu toplantı bir şekilde dışarıya servis edildi. Toplantıya katılanlar evlatlar ve Brütüsler olarak ifade edebiliriz.

Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği toplantı bir saat kadar sürmüş. Muhalif imzalarla Kılıçdaroğlu’nu PM’yi olağanüstü toplamaya zorlamanın yollarının arandığı ve “alternatif bir kurultay sürecinin” de ele alındığı toplantıda, Kılıçdaroğlu’na şok etkisi yapacak isimler vardı. Bunlar arasında mevcut yönetimden CHP Grup Başkanı Özgür Özel ile CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın. Kılıçdaroğlu’nun eski kurmayları Engin Altay, Bülent Tezcan, Muharrem Erkek ve Tekin Bingöl de toplantıya katılırken, katılan isimler arasında Murat Emir ile Veli Ağbaba’nın da adı geçiyor. İsimlerin içinde bakanlık bekleyenler ve Kılıçdaroğlu‘nun evlat kontenjanında olanların olması ayrı bir trajedi.

Bu toplantı, Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığında, Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP Genel Başkanlığı’ndan indirme planlarının yapıldığı ve konuşulduğu darbe toplantısı gibi tertiplenen bu gizli zirve, Değişim Gerçeği adlı YouTube kanalından sızdırıldı. Sızdırma belki de bu zirvenin amacı olabilir. Kamuoyu ve partilileri bu fikre hazırlama süreci de diyebiliriz.

Kapalı kapılar ardında yapılmış olsa da ifşa olma ihtimali yüksek olduğu için, ben bunun çok ta gizli saklı bir toplantı olduğuna inanmıyorum… Birilerinin kulağına “kar suyu kaçırmak” diyelim…

CHP’de değişim manifestosu, kaset savaşlarını beraberinde getirdi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ses kaydını yayınlamasından sonra, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, "Kılıçdaroğlu seçimi kazansaydı üç bakanlık ve MİT bize verilecekti" iddiası patladı. Öncelikle Parti sözcüsü Faik Öztrak bu iddiayı ret etti. Daha sonra Kılıçdaroğlu, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Protokolde Özdağ'a İçişleri Bakanlığı dahil iki bakanlık sözü verip vermediği sorulan Kılıçdaroğlu, "O protokolle ilgili konuşmam doğru değil. İki kişi arasında yapılan ve iki kişinin namusuna teslim edilen bir protokoldür. Benim bu konuda konuşmam en azından ahlaki olarak doğru değil. Protokol evet var, ikimizin arasında imzalandı. Bu protokol kamuoyuna açık bir protokol değil. Dolayısıyla ikimizin namusuna teslim edilmiş bir protokoldür” dedi ve bambaşka bir polemik sürecini başlattı.

CHP’de değişim isteyenler, Kılıçdaroğlu’nun eski takımıyla bu sorunları çözemez. Kendileri de yıllardır parti yönetiminde olanlar, seçim sırasında sahnede yer alanlar seçimin kaybedilmesinin sorumluları arasındadır ve bugüne kadar yürütülen politikaları onlar da onaylamıştır.

CHP’deki sorun, ideolojik savrulmadır. Bu sorunun isimlerle, programla ve izlenen yanlış politikalarla ilgili olduğu aşikar.

Muhalefetin görevi, parti içi koltuk yarışına odaklanmak yerine, toplumun; siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarına alternatif politika ve çözüm arayışında olması gerekirken her biri Brütüs olma yarışındalar.