CHP'nin yedinci oku: HDP
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu güya muhalefet partisinin başkanı. Ancak konuşmalarında ölçü, izan, idrak, tutarlılık yok. Bir konuyu eleştirmek yerine sürekli olarak suçlamalar yapıyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ediyor. Erdoğan da kararlı bir şekilde hukuk yoluyla bunun hesabını soruyor. Şimdiye kadar kaç kez maddi ve manevi tazminat ödedi, çetelesini biz bile tutamıyoruz.
Kılıçdaroğlu, delile dayanmayan, ayakları yere basmayan söylentilerle çamur attıkça da tazminat ödemeye mahkûm oluyor. 2017 yılında Erdoğan ve yakınlarının Man Adaları’na para kaçırdığını elindeki koçanlarla iddia etmişti, yargılandı ve 197 bin TL manevi tazminat ödedi. Önceki gün tank – palet fabrikası yalanlarından dolayı da 100 bin TL tazminata mahkûm edildi.
Erdoğan’a “Sözde Cumhurbaşkanı” dediği için de hakkında bir milyon liralık manevi tazminat davası açıldı. O, milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınarak atıp tutmaya devam ediyor. Verilen tazminat cezaları ise CHP içinde oluşturulan bir fondan ödeniyor. Bu fona kimler destek oluyor açıklansa da öğrensek iyi olacak.
***
Ermeni Komitacıların Osmanlı Devleti’ne karşı 19. yüzyılın sonlarında başlattıkları isyanları günümüzde HDP organize etmeye başladı. Önceki gün İstanbul Kadıköy’de yol kestiler, trafiği tıkadılar ve izinsiz yürüyüş yaptılar. Dokunulmazlığı olan HDP vekilleri kendilerini araçların önüne attı. PKK’nın siyasi kolu olan HDP’yi ise resmi olmasa da açık bir şekilde CHP destekleyip yüreklendiriyor.
CHP, devletçiliği ilke edinmiş bir parti. Amblemindeki altı oktan biri devletçilik, özel sektör için de bu okun dibinde küçük bir çentik açmışlar. Özel sektöre verdikleri değer o kadar. Son üç yıldır partinin altı okuna görünmez bir yedinci ok daha eklendi. Bu da FETÖ’nün gizlilik ilkesini esas alan HDP ile işbirliği oku.
Şu anda tutuklu olan HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, son seçimlerde partisinin kararını şöyle duyurmuştu: “Bazı kritik büyükşehirlerde, demokrasinin gelişmesi amacıyla, tek taraflı olarak CHP adaylarının desteklenmesi kararı alınmıştır.”
CHP, seçimlerde desteğini alıp kazandığı illerde HDP militanlarını da belediye kadrolarına yerleştiriyor. Militarist zihniyetli kişilerin yaptığı icraatlar da zaman zaman dışarı sızıyor. En basit işbirliği örneği şu: CHP’li Veli Ağbaba, terörist Özge Aydın’ı (kod adı Ceren Güneş) Meclis’e getirip eylem yaptırmıştı. Aydın, Barış Pınarı Harekâtı’nda Mehmetçiğe karşı savaşırken öldürüldü.
***
CHP’nin başörtüsü konusundaki takiyye ve saplantıları da devam ediyor. Her konuda bol keseden atıp tutan Kılıçdaroğlu seçim meydanlarında “Başörtüsü yasağını biz kaldırdık” deyivermişti! İmamoğlu ise “Benim annem de başörtülü” diye açıklamalar yapmıştı. Tabii her şey iktidara gelinceye kadardı.
Büyük şehirlerde iktidarı alınca Kadıköy’de başörtülü iki kıza Semahat Yolcu isimli kadın tokadı basıverdi. Beşiktaş’ta ise öğretmen Şüheda E. başörtülü olduğu için saldırıya uğradı. En bariz örneği ise İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli’nin hakaretleri oldu. Şişli, konuşmaları ile gerçek CHP zihniyetini açığa vurdu.
İğrenerek baktığı İSMEK’te çalışanı başörtülülere “Kokuyorsunuz” deme cüretini gösteren Şişli, bekâr başörtülüler için itfaiyecilerle kaynaşma partisi düzenlenme fantezisini ortaya atmıştı. Başörtüsü zulmünün zirveye ulaştığı 28 Şubat sürecinde dahi bu tür fantezi ve suçlamalar duyulmamıştı. Nur Serter’in ikna odalarında bile bu kadar çirkin laflar edilmemişti. Bir ithamlar bir kadın tarafından kadınlık onuruna yapılmış en büyük hakaretti.
Yeşim Meltem Şişli’nin hakaret ettiği 20 İSMEK bölge sorumlusundan 19’u, 2020’nin Ocak ayında işten çıkarıldı. CHP’nin başörtü karşısındaki tutumu işte buydu. Şişli’ye hakaretinden dolayı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu 10 bin TL idari para cezası verdi. Mahkemede ise 3 yıldan 9 yıla kadar mahkûmiyet ile yargılaması devam ediyor. Dileğimiz, çarpık CHP zihniyetinin Türk seçmeni tarafından artık temelli mahkûm edilmesi.
