Dolar (USD)
32.94
Euro (EUR)
35.70
Gram Altın
2528.18
BIST 100
10891.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Ağustos 2023

​Cinsiyet değiştirme masası!

Okuyucum nasıl infiale kapılmasın?

Habere bakın siz:

18 yaş altı 28 çocuğa cinsiyet değişimi için ergenlik baskılayıcı ilaç ve çapraz hormon uygulandı!’

“Çocuklardan 7’si 17 yaşına geldiğinde ameliyat masasına yatırıldı, çocukların ses telleriyle oynandı, yüzlerine kadınlaşmaları için operasyon yapıldı, bazılarının memeleri alındı!”

Aydınlık Gazetesi, bu ifadelerin yer aldığı manşet haberinde, “LGBT dayatmasının Türkiye’yi getirdiği nokta!” demiş ve eklemiş:

“Türkiye cinsiyet değiştirme masasında!”

Haberdeki ifadeler böyleyken…

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’ten , Üniversite’nin akademik kadrosunda yer alan doktorların, 18 yaş altındaki 22 çocuğun cinsiyetlerini değiştirdiği iddiasına dair “maalesef”li bir açıklama gelmiş.

Şöyle diyor:

“Çalışmada ifade edilen mastektomi olguları da maalesef dışarıda ameliyatı yapılıp bizim kurulumuza başvuran hastalardır. Kurulumuz da bu hastalar için bilim, tıp ve yasalar çerçevesinde hareket ederek aileler ile birlikte en doğru kararı vermeye çalışmıştır.”

“Hastaların” ameliyatları dışarıda yapılmış ve kendilerine daha sonra başvurulmuş Sayın Dekan’ın açıklamasına göre.

Çocukların ameliyatları “maalesef” dışarıda yapılmış!..

Kimler yapıyor bunları?

Çok mu yaygın?

Neler oluyor?

Konu iyice aydınlatılmaya muhtaç.

İyice bilmediğimiz hususlarda ahkâm kesmektense…

Yargının kararını beklemeden “suçlu, suçsuz” demektense…

Süreci bekleyelim.

Ve kamuoyundaki tepkilere bakalım:

Bu “çarpıcı” haberden etkilenen okuyucularımızdan bazıları şöyle yazmış:

-Eyyy, uzun yıllar evvel 18 yaşının altında evlilik yaptıkları için koca koca insanların sürüm süründürülmelerine…

Yaşlarını başlarını almış insanların çocuklarından kopartılarak hapislere atılmalarına aldırmayanlar!

İyi okuyun!

Eyyy, milyarlarca dolarlık küresel “itsektörü”nün uzantılarını yüksek yüksek tepelerde ağırlayanlar…

Torunları, evlatları, dedeleri, nineleri, anneleri, babaları sokak köpekleri tarafından parçalananların feryatlarına kulak tıkayanlar!..

Bu vahşetin durdurulmasını “kanunla” zorlaştıranlar!..

İyi okuyun!”

Vatandaş, tepkisini dile getirecek yer arıyor.

O yerlerden bizi de biziz malûm.

Mühim insanlara nasıl ulaşsın!

CİNSİYET DEĞİŞTİRME İŞLERİ!

Uzun süredir “kamu destekli” cinsiyet değiştirme ameliyatlarına dair ikazlar gündeme geliyordu.

Bizim de bazılarına katıldığımız hassas sivil toplum örgütleri toplantılarında bu konu ele alınıyor, “Beka meselesi mi, işte beka meselesi! Aile karşıtı akımlar her tarafta yayılıyor… RTÜK denetimindeki televizyonlarda bile sürekli olarak sapkınlık propagandası yapılıyor! Memleketin zeminini kaydırmaya matuf operasyonlar büyük destek görüyor!” muhtevalı uyarılar dile getiriliyordu.

Getiriliyordu ama, bunlara kulak veren yok gibiydi.

Mesele, “çocuklar” olunca, umarız ki, “ yetkililerimiz” bu işlerin üzerinde hassasiyetle durur.

Meclis Anayasa Komisyonu’nda “sapkın akımlar” konusunda sunum yapan Ürolog Profesör Zeki Bayraktar’ın sosyal medya adresinde, dikkat çekici bir “suç duyurusu” metni var.

Diyor ki Bayraktar:

“Bu Savcılıklara suç duyurusu, TBMM’ye çağrıdır!

Ülkemizde cinsiyet değiştirme ameliyatlarını yasalara aykırı biçimde yapan, başlatan (18 yaşından önce, 15-16 yaşındaki çocuklarda) merkezler ve doktorlar var!”

Suç duyurusu tamam…

Konu artık yargının konusu.

*

Prof.Dr. Bayraktar’ın altını çizdiği hususlar:

Medeni Kanun’a göre, cinsiyet değişikliği talebinde bulunabilmek için aranan ilk şart 19 yaşından gün almış olmak.

19 yaşından gün alınmış olsa bile, ilgili uzmanlardan oluşan bir heyet vak’ayı değerlendirecek…

Şahıs uzun süre takip altında tutulacak…

Bu, dört beş yıllık bir süreç demek.

Yani, 19 yaşında bu işe karar veren kişi, ancak 24, 25 yaşında cinsiyet değiştirebiliyor.”

xxx

Sosyal medya hesabından suç duyurusunda bulunan Profesör Bayraktar, TCK’nın ilgili maddelerine atıfla, taksirle yaralama, çocuklar üzerinde deney yapma, görevi kötüye kullanma, kamu zararına sebep olma suçlarının işlendiğini iddia ediyor.

Ayrıca, “reşit olmayan bireylerin kısırlığına neden olan kombinasyonun bilim dışı bir ideolojiye dayandığı”nı, bilimsel kanıtlara dayanmadığını, “Önce zarar verme!” etik ilkesinin ihlal edildiğini savunuyor.

*

Prof.Dr. Bayraktar’ın üzerinde durduğu hususlardan biri de..

Çocuk endokronoloji kliniğinde “transseksüel ergen” takibini ele alan ilk çalışma, hakemli dergi Journal of Clinical Research'ün Pediatric Endocrinology’de çevrimiçi yayınlanmış.

Prof.Dr. Bayraktar’ın iddiasına göre,

Hakemlerin incelemesi tamamlanmadan, talepleri yerine getirilmeden!

Bu tür uygulamalara çok acil durumlarda rastlanabilirmiş yalnızca.

Mesela, kovid19 pandemisi, yani aslında “plandemisi/tezgâhı” oldu ya…

O sıralarda, (aşılar hayata geçirilsin diye) “acil durum” denilerek bu işler halledilmiş.

Zeki Bayraktar’ın Aydınlık’ta yer verilen sorusu:

“Cinsiyet değiştirme ile ilgili nasıl bir aciliyet olabilir ki, çalışmanın incelemesi tamamlanmadan yayınlanıyor!

Ürolog Profesör Zeki Bayraktar, bunları sorguluyor ve yetkililerden bu işlere derhal el atmalarını talep ediyor…

Prof.Dr. Bayraktar’ın Meclis’ten beklentisi,“tatilden sonra” yasal düzenleme…

Sağlık Bakanlığı’ndan beklentisi ise gerekli tedbirleri acilen alması.

Kulak verelim:

“Yasalara aykırı bir şekilde yapılan bu işlemler, muhtelif TCK maddelerine göre suç ise de bu fiilin/suçun TCK’da müstakil olarak tanımlanması da gerekir, ki uygulamada daha net sonuçlar alınabilsin. Ergenliği durduran ilaçlar maalesef reçetesiz olarak da alınabiliyor, cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan bazı çocuklar/ergenler Günümüzde ergenlik yaşının özellikle ruhsal açıdan birkaç yıl ötelendiğini bildiren bilimsel verilere dayanarak mevcut yasal yaş sınırı aynı oranda yükseltilebilir, takip ve onay süreçleri daha somut ilkelere bunu internetten öğreniyor ve bunları alıp kullanabiliyorlar, bu çok vahim bir durumdur, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda acil bir düzenleme/uygulama yapması gerekir.”

Evet, yasal düzenlemeler, acil tedbirler talebi…

Profesör Bayraktar’ın iddiaları ortada.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’ten , Üniversite’nin akademik kadrosunda yer alan doktorların, 18 yaş altındaki 22 çocuğun cinsiyetlerini değiştirdiği iddiasına dair “maalesef”li bir açıklama geldiğini yukarıda belirtmiştik.

Tekrar edelim:

“Çalışmada ifade edilen mastektomi olguları da maalesef dışarıda ameliyatı yapılıp bizim kurulumuza başvuran hastalardır. Kurulumuz da bu hastalar için bilim, tıp ve yasalar çerçevesinde hareket ederek aileler ile birlikte en doğru kararı vermeye çalışmıştır.”

Sayın Tükek, “Konu hakkında detaylı inceleme yapılacağını” ve sonucun kamuoyu ile paylaşılacağını” da açıklamış.

Konu çok mühim bir konu.

Umarım, akıllarda hiçbir soru işareti bırakmayacak bir izah getirilir duruma!

Konunun bilimsel yönünü tartışmak, bizi çok aşar…

Konu madem yargıya intikal sürecindedir…

Bize düşen süreci yakından takip etmektir.

Buradan “kamuoyu”nun hassasiyetine ve “cinsiyet değiştirme” işlerinin ne büyük infiale yol açtığına vurgu yapmakla yetinelim.

Bu infial görmezden gelinirse, netice hiç de iyi olmaz!

Vatandaşın hassasiyeti ve sesinin duyulmamasına tepkisi iyice artıyor.

İyi biline!

 
VF kat sağ