Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2412.44
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Nisan 2024

​Çiplerin durdurulamaz yükselişi

Çipler!

Sosyal medyada ya da ana akım medyada zaman zaman adı geçen, çoğumuzun derinlemesine araştırmadığı ama teknoloji içeren her şey için ciddi önem taşıdığını bir ön bilgi olarak aklında tuttuğu önemli aygıtlar…

Çip dediğimiz şey aslında bir elektronik bileşen üzerine yerleştirilen özel bir devre kartı. Her birinin içerisinde binlerce minyatür transistör var. Bunlar içerisinde bulundukları cihazın görevini gerçekleştirmesi için gereken verileri işlemenin yanında kayıt işlemlerini de gerçekleştiriyorlar.

Dolayısıyla transistör sayısı ne kadar fazla olursa çipin kalitesi, değeri ve iş üretimi o kadar güçlü ve kıymetli oluyor.

Yani en basit tanımla çipler elektronik cihazların saniyede milyonlarca işlem gerçekleştirebilme kapasitesine sahip, transistatör sayısı arttıkça berecileri artan beyinleri olarak hayatımızda bulunuyorlar.

Bilgisayarlar, cep telefonları, tabletler, akıllı saatler, otomobiller, televizyonlar… Aklınıza gelebilecek her yerdeler… %62'si bilgisayarlar ve akıllı telefonda, %25’i otomotiv ve savunma sanayisi sektöründe, %13’si ise tüketici elektroniği cihazlarında kullanılıyor.

Çipler kullanılacakları sektörlere göre yukarıda bahsi geçen transistör hacmine (nanometre: metrenin milyarda biri) göre sınıflandırılıyorlar.

Nanometre değeri iki transistörün birbiri arasındaki mesafeyi ifade ediyor ve aralık ne kadar küçük olursa o alana daha fazla transistör yerleştirilebileceğinden ötürü buradaki işlem gücü o kadar yükseliyor. Yani çip de o kadar özel hale geliyor ve içinde bulunduğu varlık her neyse onun teknolojisini bir o kadar artırıyor.

Özetle bir çip ne kadar düşük “nm” birimindeyse o kadar değerli oluyor.

2021 yılında IBM tarafından 2 nm’lik üretilen ilk çipten buyana birçok firmanın ve devletin 1 nm’lik seri çip üretilmesi için çalışmaları devam ediyor. Fakat şu an için benim bildiğim işin zirvesi hala 2 nm’de.

Dönemin koca koca bilgisayarları hatıra getirilirse kolayca tahmin edileceği üzere ilk çipler de nanometre “nm” değil, mikrometre “µm” yani metrenin milyonda biri üzerinden ölçülmekteydi. 1971 yılında 10 µm ile başlayan süreç 1990’da 800 nm'lik durağa kadar geldi.

Onları da 15 sene içerisinde 60 nm’ye kadar ilerletmeyi başardılar. Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi ile TÜBİTAK BİLGEM arasındki mutabakat çerçevesinde ülkemiz de çip üretimine, dünya devlerinin takribi 2005 yılında ulaştıkları seviyeden, 65 nm’lik sınıftan başlayacak.

Bu sınıf başta otomotiv olmak üzere çok sayıda sektöre hitap ediyor. Her ne kadar dünya devleri ile arada uçurum da olsa başlangıç için çok önemli. Bir işe, hele ki teknoloji üretimi konulu bir işe başlamadan ilerlemek imkansız.

Daha küçük aralıklı çip üretmenin tekniği fizik-optik biliminde saklı. Bu alanda ilerleyip çip üretimi ekipmanlarında en önde gelenler şu an için Holandalılar. ASML Holding bu işin zirvesi.

TSMC, Intel, Qualcom, Broadcom, Nvidia, AMD, Samsung gibi firmalar dünyanın çip üretiminde bir numaraları. Üst sınıf akıllı telefonlar ve bilgisayarlar için bugün 5 nm ve 4 nm çipler kullanılıyor. Fakat içlerinde bir tanesi var ki hepsinden ayrı bir konumda. TMSC yani Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. çok özel bir üretici. Çünkü en ileri teknoloji olan 5nm ve altı çiplerin %90’ını bu firma üretiyor. Yukarı da bahsi geçen ASML’de bu firmanın ekipman tedarikçisi. Tüm dünya teknolojisi bu ikilinin elinde desek yalan olmaz.

Pandemide 90 nm’lik çiplerin bile bulunamayışını ve dolayısıyla yeni otomobil üretmekte çıkan zorlukları hatırlarsanız 5nm altı özel çiplerin üretilmesini sağlayan TMSC veya ASML’den herhangi birinin başına bir şey gelse neler olur diye düşünmek lazım.

Tayvan’daki TSMC bu açıdan yani Çin ve ABD arasındaki gerginlik açısından değerlendirildiğinde akıllarda başka pencereler açılıyor. Çin adayı işgal ederse neler olabileceğini, bu teknolojiyi eline geçirirlerse ABD’ye karşı neler başarabileceklerini, hele hele olası bir savaş senaryosunda küresel çapta çiplerin ne denli değerli hale geleceklerini kavramak önemli.

ASML elindeki teçhizatları güçlü manada Tayvan’dan başka bir de Güney Kore’ye paylaşıyor. İkisinin kendi alıcıları içindeki büyüklüğü %50 civarında. Güney Kore’de stratejik çip olarak değerlendirilen 5 nm altı çip üretiminse Samsung önde. Zaten dünya çapında da TMSC’den kalan %10’luk pay Samsung’un elinde.

Şimdi ABD-Çin arasındaki Tayvan mücadelesine bir de bu gözle bakacak olursak küçücük ada için Pasifik’te tüm dünyayı kana bulayacak bir savaşa iki tarafında neden bu kadar istekli olduğunu anlamak son derece kolaylaşıyor. Dünyanın üretim devi Çin Tayvan’ı ele geçirirse ABD’nin patron koltuğunda kalma ihtimali bir anda sıfıra iniyor.

Akıllara “o zaman ABD alsın çip fabrikalarını kendi ülkesine kursun” fikri gelmesi son derece doğal. Aslında Batı dünyası Biden başkan olur olmaz bu işe başladı fakat maliyetler öylesine artıyor ki hayatımızın her alanında kullanılan bu önemli varlıklar yüzünden tüm dünya ekonomisinin sarsılması işten bile değil. Yine de bir yolunu bulmak üzere çırpınıyorlar. Çiplerin küresel çapta 600 milyar dolarlık bir pazarı var. Son zamanlarda ABD’ 76 milyar dolarlık, Avrupa Birliği ise 47 milyar dolarlık teşvik ve destek paketleri ile ülkelerinde üretim için gaza basmış durumda. Fakat kuzu kurdun o kadar yakınındaki çoban yetişene kadar kötü şeyler olma ihtimali çok yüksek.

Gerçi ASML teçhizatları uzaktan imha edebileceğini iddia ediyor. Yine de daha önceki tarihlerde ASML’nin 5nm’lik olmasa da Çin’e ciddi teçhizat satışları gerçekleştirmesi ve hem ASML’nin hem de TSMC’nin sahiplerinin Çin’i 50 yıldır büyütüp bu günlere getiren küresel sermayenin örümcek ağlarını ören The Vanguard, Capital Research & Management, Fidelity Management gibi yatırım bankaları ve fonlar olunca bu kurtlar vadisinde kimsenin kimseye zerre güveni olmuyor. Özellikle de kral koltuğunda oturuyorsanız ve ensenizde erjderin nefesini hissediyorsanız…