Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.01
Gram Altın
2468.84
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Çocuklar neden mahrum?

Çocuklar, her dönemde insanlığın vicdanının temel göstergeleri olarak işlev görürler şahsi kanaatimce. İnsanlığın vicdanının görünür olduğu farklı noktalar vardır. Çocuklar da, herhangi bir dönemde bu vicdanın hangi seviyelerde seyrettiğinin önemli bir resmini verirler. Çocuk yetiştirme yurtları, sokak çocukları, savaşlarda ölen çocuklar, dilendirilen, suistimal edilen çocuklar bunlara sadece birkaç örnektir.

Hakeder Derneğinin ev sahipliğini yaptığı, Üsküdar, Zeytinburnu, Beykoz belediyeleri ile İstanbul Üniversitesi'nin katkı sağladığı "Çocuklar ve Mahrumiyetleri" isimli bir sempozyum İnşaallah 26-27 Nisan 2013 tarihlerinde Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde icra edilecek. Bu sempozyumda çocukların madde bağımlılığı, engelli çocuklar, yoksulluk ve yoksunluk, savaş ve çocuk, fuhşa itilen ve suistimal edilen çocuklar, sokak çocukları, kimliksiz ve hanesiz çocuklar, göç ve çocuk, çocuk işçiler, cezaevlerinde büyüyen çocuklar, çocuk hakları, değer mahrumiyeti yaşayan çocuklar gibi başlıklarda toplam 27 bildiri sunulacak. Bildiriler, konunun uzmanı, daha önce bu işe kafa yormuş ve en önemlisi dert edinmiş bilim insanları tarafından sunulacak.

Sempozyum heyetine ilk defa konuyu teklif ettiğim zaman, doğrusu süreç içerisinde beni bugünkü ufuklara taşıyacağını hesap etmemiştim. Böyle bir sorunun Türkiye'de pek ele alınmadığı; dolayısıyla çocuklarla ilgili çalışmaların arttırılması ve belli bir kaliteye kavuşturulması arzusundan hereketle ilk sempozyum önerisini hazırladık. Hakeder'de çalışan diğer arkadaşlarla birlikte temel gayemiz, sempozyumda kaliteli tebliğlerin sunulması ve sunulan bu tebliğler içerisinde belki tespit edilen sorunların belli noktalarına odaklanarak gelecekte üzerinde çalışabileceğimiz projeler üretmekti.

Bu konuda titiz çalışmalar sonucu, tebliğ sunacaklara ulaşmaya çalıştık. Konuyla ilgili daha önce akademik çalışmalar yapmış isimleri tespit ederek onlarla kontak kurduk. Onlar da bizi kırmayarak, bu konuda tebliğ sunmayı kabul ettiler. Bu açıdan hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabii sempozyum hazırlıklarının devam ettiği yedi ay süresince en az iki öğrencimi bu konuda lisans üstü çalışma yapmaya ikna etmem, benim için ayrı bir verim ve bereket oldu diyebilirim. Bu da sempozyumun benim açımdan bir başka getirisi.

Hakikaten çocuk ve mahrumiyetler konusuna odaklandığımızda, istişare ve konuşmalarımızda çocuklara dair bir çok modern zamanların getirdiği mahrumiyetler karşımıza çıktı. Bunlar içerisinde iki önemli başlığı ben kendi zaviyemden, değerler mahrumiyeti ve diğeri de refahın ya da varlığın getirdiği mahrumiyetler olarak ifade edebilirim. Değerlerlerden mahrumiyet, belki bugün tüm ailelerin çocuklarla ilgili şikayetlerinin önemli bir noktasına tekabül ediyor. Dini, geleneksel vb. tüm değerlerimiz yeni yaratılmaya çalışılan tüketim toplumu ve kalıplarının içerisinde giderek eriyor. Hissiz, yarış ve rekabete odaklanmış mekanik çocuklar üretimi, daha baskın bir karakter olarak ortaya çıkıyor.

Diğer yandan Türkiye'nin refah seviyesi yükseldikçe, varlıklı olmanın çocukları nelerden mahrum edeceği gibi bir konu daha çok önem kazanmaya başladı. Artık sahip oldukları artmasına rağmen, bir türlü mutlu olamayan tatminsiz çocuklar çoğalıyor ve bunlar zor koşullara hiçbir şekilde hazır değiller. Bu da bir başka mahrumiyeti oluşturmaktadır. Belki tüm bunları ve daha fazlasını İnşaallah sempozyumda bulacaksınız.

Ben bu vesileyle sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, herkesi 26-27 Nisan tarihlerinde sempozyumun icra edileceği bağlarbaşı Kültür merkezi'ne bekliyorum.