Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.59
Gram Altın
2396.49
BIST 100
10249.69
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Haziran 2017

Çocuklarımız Kimlere Emanet?

Yazı ve konuşmalarımızı ilgiyle takip ettiğini, özellikle "eğitim ve kültür" alanlarındaki korkunç sıkıntılara sık sık dikkat çekmemizi takdirle karşıladığını söyleyen hanımefendi, "Öğretmen arkadaşlarımızla birlikte gelmiştik. Çok yakındalar, çağırsam yarım saatinizi ayırabilir misiniz?" dedi.

Bir programımız vardı, iptal ettik.

Geldiler.

Konuştuk.

Hanımefendilerden biri, "Ben (u2026) Kız İmam Hatip Kız Lisesi'nde rehberlik öğretmeniyim!" dedikten sonrau2026

Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız "Asım'ın Nesli Gümbür Gümbür Geliyor!" muhtevalı yazıya dikkat çekti.

"Kusura bakmayınız lütfen!" diyerek devam etti:

"Kusura bakmayınız ama biraz abartmışsınız! 'İmam Hatip Okulları'nı bir çatı altında toplamayı hedefleyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan imzalı 'İMAM HATİP OKULLARI PLATFORMU'na destek veren sivil toplum örgütleri arasında büyük sorunlar var, birbirlerinin ayağına basıyor, öne çıkma kavgası veriyorlar! Biraz bakın, görürsünüz!"

Mevzu hoşuma gitmedi;

"Bunlara girmiyorum, fitne zamanlarında ihtilafları öne çıkarmak doğru değil!" dedim.

Saygı gösterdiğini ifade etti.

Bir başka hanımefendiu2026

O da "rehberlik" öğretmeniymiş.

"Kız İmam Hatip"ten.

Öğrencilerden oluşturdukları bir "grup" hakkında bilgi verdi.

"Grup"un özel bir ismi var.

O ismi yazsam, hangi okul olduğu belli olacak.

Bu da sıkıntı meydana getirecek.

Ana fikre gelelim.

Dedi ki Hoca Hanım:

"O grup sorunlu çocukların ağırlıklı olduğu bir grup.

Aralarında sigara bağımlıları var, hatta uyuşturucu bağımlılığı noktasına gelenler var!"

"Allah, Allah" dedim;

"Böyle bir okulda bile, öyle mi?"

"Aynen öyle!" dedi Hoca Hanım:

"Görseniz tereddüt etmeden oğlunuza gelin olsun istersiniz. Öyle çocuklar. Ama ne yazık ki, bir şekilde sigara ve hatta uyuşturucu işine bulaşmışlar. Biz, onları kırmadan, zorlamadan, uzman yardımı da alarak vazgeçirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de en fazla okul dışı sosyal etkinliklerden faydalanıyoruz. Çocuklar, toplumun içinde 'iyilik' merkezli faaliyetler yapınca rahatlıyor, motive oluyor ve başkalarının derdiyle ilgilenirken kendilerini buluyor."

Bu program sayesinde kötü alışkanlıklarını terk eden çocuklar olmuş İmam Hatip'te.

Yaniu2026

Bir Kız İmam Hatip'te bile bunlar oluyorsau2026

O çocuklar bile "bataklığa" adım atmışsau2026

Durum çok çok fena!..

Böyle düşündümu2026

Ben Devlet'in ve özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu işlere fazla kafa yorduğunu zannetmiyorum.

Zannetmemekten öte, aradığımda şöyle "akıllı-uslu-planlı-programlı" çalışmalar yapılıyor mu diye baktığımda, kayda değer bir şeyler bulamıyorum.

Bu, bugünkü yönetimin, bugünkü Sayın Bakan'ın eksikliği değil, hepimizin eksikliği!

Politikanın özü slogan; gençliğe ilgimiz de "slogan"dan öteye geçmiyor!..

YAŞLILAR "EVET", GENÇLER "HAYIR"!..

Siyasi tercihler üç aşağı beş yukarı biliniyor.

İlk defa oy kullanan gençlerin kabaca "dörtte biri", "EVET" tarafında.

Yüzde yetmiş beşi "HAYIR"cı!

Malu00fbm;

"EVET-HAYIR" mevzuunda kahir ekseriyet bilinçsiz bir şekilde oy kullandı.

Kabacau2026

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 'EVET' diyenler 'EVET' oyu kullandı, 'HAYIR' diyenler 'HAYIR' oyu!..

Seçmenlerin tamamı dikkate alındığında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 'EVET' diyenler, yarıyı biraz geçiyor.

Orta yaşlı ve yaşlılarda, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 'EVET' diyenler açık ara önde.

Seçmenlerin en genç grubu dikkate alındığında ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 'HAYIR' diyenler, fark atıyor!

Bu bir sinyal:

"18 yaş", Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın aleyhine işliyor!

"Yeni Türkiye"nin aleyhine işliyor!

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu gidişi değiştirmek için var gücüyle mesaj veriyor amau2026

Mevzuyla ilgilenen çok az.

Bakar mısınız "bizim" ekranlara, "bizim" sütunlarau2026

Bu "hayati" gençlik meselesi ne kadar yer buluyor?

Yok arkadaş;

Dert başka.

Varsa yoksa rant, varsa yoksa koltuk!..

Memleketmiş, gençlikmiş, Recep Tayyip Erdoğan'mış ne gam AKP'lilerde! (AK Partililer üzerlerine alınmasın!)

Geleneağaaaamu2026

Gelene Paşam!..

Bir darbe olsa Allah Muhafazau2026

Çileyi "AK Partili"ler çekeru2026

AKP'liler yine olur ön safta!..

ANNE VE BABALARI EĞİTMEK!..

Bu da eğitimin bir parçası.

Anne ve babalar olarak, çocuklarımızı tüketiyoruz!..

Her anne ve baba çocuğu için en iyisini ister.

İster ama, çoğu da iyi niyetle zarar verir!..

Meselau2026

Çocuğa, "Otur kalkma, dur yapma!" modelini uyguladığınızdau2026

Onu "insan" olarak değil de, her hattına şekil verebileceğiniz bir "taş" olarak gördüğünüzde, elde edebileceğiniz ürün "heykel" kıvamlı olur.

Hareketsiz, donuk!..

Onca çabanıza rağmen şekil vermeyi başaramazsanız eğer, bu sefer de karşınıza "isyankar" bir "tip" çıkar.

Uğraşır durursunuz!..

Çocukları "zorlamamak" gerek.

Mesele, "sevdirmek"te.

Peki, neyiu2026

Neyi sevdireceğiz?

"Kendimizin hiçe saydığı değerleri" mi?

Çocuklara evde ne verebileceğiz, bizi misal almalarında ne gibi faydalar var?

Onlar için iyi birer misal miyiz?

Şahsiyetini ezdiğimiz çocuklardan evlilik ve iş hayatlarında başarılı bireyler olmalarını mı bekliyoruz?

"Sen beni gençliğimde görecektin ki!"

Breh, breh, breeeh!..

Hepimiz birer kahramandık genç iken!

Sonradan böyle olduk!..

Yalan!.

Fantezi!..

Çocuk, bizim ezikliğimizi giderecek bir vasıta; o başarılı olacak biz hava atacağız!

Çocuğu "başarıya" yönlendirmek için deu2026

Sürekli olarak:

"Biz bir kurşun kalemi sonuna kadar kullanırdık, size kalem dayanmıyor, yediğiniz önünüzde yemediğiniz ardınızda!"filan diyeceğiz!

Çocuk için ayırdığımız bir "oda"yı bile başına kakacağız!"nankörlük"le suçlayacağız!..

Şahsiyetini ezeceğiz!..

Sonra da "geri kalışımızın sebepleri"ni dışarılarda arayacağız!..

Yoku2026

Böyle olmaz!

"Aile içi eğitim"in sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için -biz- ana ve babaları eğitime almak lazım.

Bunu belediyeler mi yapar, sivil toplum örgütleri mi yapar, bilemem.

Birileri yapsın.

Anne ve babaların çocukları ile ilişkilerinde "neler yapmaları" ve daha da önemlisi "neler yapmamaları" gerektiğini, bilenler bilmeyenlere anlatsın!..

KATAR-SAAT MESELESİ

Amaaaaan, ne küçük adamlar, ne sığ beyinler, ne pis hesaplar!..

"Katar Krizi" gündemde yau2026

Bir takım sefil tipler, "Serdar Arseven Katar Şeyhi'nden 5-6 bin dolarlık saat aldı!" yaygarası yapmakta.

Önce "Şunlara isim isim, şöyle bir sert çıkayım, çok fena giydireyim!" dedim.

Sonrau2026

"Amaaan, kaç karatlık adamlar!" diye düşündüm.

Yumuşattım!

Bu bölüm, o aylak takımına cevap değilu2026

Okuyucuma bilgi arzı:

Efendim, bundan 10 sene evvelu2026

Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanı ikenu2026

Katar Seyahati'ne davet etti.

Katar ülkemize büyük yatırımlar yapacak, memleketimize kaynak geleceku2026

Önemli bir seyahat.

On, on beş kadar gazeteciu2026

Saymadım, belki de yirmiu2026

Gidiş yolunda Sayın Cumhurbaşkanı ile sohbet ettik.

Aslında bizim sohbetimiz değil.

Sayın Cumhurbaşkanı, Zaman Temsilcisi ile sohbet etti!

Sayın Cumhurbaşkanı, onca gazeteci arasında Zaman'ın Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal'ı seçti.

Ona özel ilgi gösterdi.

"Zaman" gazetesini ne kadar beğendiğini söyledi.

Uzun uzun.

Ben gıcık oldum.

Sustum.

Sonrau2026

Seyahatin son günüu2026

Son saatiu2026

Eşyalarımı toplamak için odaya çıktım.

Yatağın kenarında kırmızı bir "paket" ilişti gözüme.

Ufak bir paket.

Dağınık adamım, odayı iyice dağıtmışım.

Hızla toparlanırken o paketi de çantaya attım.

Lobiye indim.

Resepsiyona gidip, otel parasını ödeyeceğim.

Baktım, aşağıda toplanan gazeteciler kavga ediyor.

Bir tarafta "Cumhuriyet-Sözcü" zihniyetli olanlar var, bir tarafta da,"muhafazakar" takımı.

Birkaç adet de "her devrim adamı."

Cumhuriyet-Sözcü grubu, muhafazakarları tehdit ediyor;

"O saatleri iade etmezseniz, yazarız!" filan.

Muhafazakar takımı her zaman olduğu gibi korkuyor!..

Ben girdim mevzuya:

"Ne saati oğlum!"

Dedi ki biri;

"Odalara hediye olarak saat bırakılmış, bu mesele!"

Vay, o kutudaki saatmiş.

Çıkarttım baktım, bir saat.

"E, dedim ne var bunda!"

"Katar Şeyhi'nden hediye kabul etmek rüşvete girer!"

"Yürüyün gidin işinize, yılbaşı hediyelerini lüpleten herifler!" diye geçirdim içimden.

"Neyse" dedim;

"Şu parayı ödeyeyim önce, otelin hesabını kapatayım!"

Gittim.

Resepsiyona "checkout" dedim.

Otel paralarımız"Şeyh" tarafından ödenmiş!

Hışımla geri döndümu2026

Cumhuriyet-Sözcü zihniyetli gruba yönelerek sert çıktım:

"Şeyh'in otel paralarını ödemesine laf etmiyorsunuz, tuvalet paranızı bile Şeyh ödemiş ama bir saate laf ediyorsunuz! Sizin niyetiniz kötü, yılbaşlarında şaraplar viskiler gelir, MAKKO'lar gelir, ses çıkartmazsınız. Katar Şeyhi bir şey hediye edince vız, vız, vız! O vakit hadi, hepimiz otel paralarını ödeyelim!"

Buna kimse yanaşmadı!

Şeyh'in otel parasını ödemesi zorlarına gitmiyordu!

Onlar tehdit etmeye,"muhafazakar takımı"korkmaya devam etti.

"Zaman Ekibi" ise sinsice köşeye çekildi.

O sıradau2026

Sayın Gül'ün Başdanışmanı Bahattin CebeciBeyefendi geldi yanıma.

"Sayın Cumhurbaşkanımızın selamı var. Türk basınının hediyeyi reddetmesi büyük sıkıntı olur. Siz duruma el koysanız!" dedi.

Ben de,"Sayın Cumhurbaşkanımız, mesajlarını uçakta çok övdüğü Zaman Temsilcisi'ne versinler!" dedim.

Bahattin Bey, sakin insan.

"Böyle yapmayın siz bari!" dedi, "Memleket meselesi bu!" diye de ekledi.

Ben orada dik durdum.

Muhafazakarlar bana yanaşıp fıslayarak,"Haklısın ama bunlar şerli adamlar, bize saldırırlar, gazete yönetimleri de sahip çıkmaz bize" dedi.

Ben bir teklifte bulundum:

"Saatleri Şeyh'e iade etmeyelim. Bu iki ülke ilişkilerine zarar verir. İyisi mi bir sivil toplum örgütüne verelim."

Ben "Deniz Feneri" dedim.

Biri,"Mehmetçik Vakfı!"

Köşeye sinmiş Zamancı takımına bakarak, (Bir de Samonyolu'ndan oğlan vardı) "Kimse Yok mu Derneği" diye sataştım!.

"Hep birlikte basın toplantısı düzenleyip, saatleri bir hayır kurumuna vereceğimizi ilan edelim!" dedim.

Yalnız kaldım.

Sonunda iade eden etti.

Zaman takımı, iade edeceğini söyledi ama etmedi.

"Çantanın derinlerinde, sonra teslim ederiz!" filan diyerek uyuttu!..

Ben teslim etmedim.

Hattau2026

"Bütün saatleri bana verin ve gidin, ne yazacaksanız yazabildiğiniz kadar yazın! Sizden korkan sizin gibi olsun!" diye de dalgamı geçtim.

Bu arada sıkıntı çıkıyordu, taraflardan birinin koluna girip, uzaklaştırdım.

Uzaklaştırırken de,"lafları üzerine alınma, sana söylemedi" filan diyerek ortalığı yatıştırdım.

Hani 'gazeteciler yumruklaştı' filan mevzuu ülke imajına zarar vermesin!

Saat mevzuu bu!..

O saat mi?

"Katar Hatırası" olarak bende duruyor.

Vitrin fiyatı öyle 5-6 bin dolar filan değil, bin beş yüz lira!

Katar Devlet Başkanı'nın "Aziz Hatırası" olarak muhafaza ediyorum!

Meraklısı koluma baksın!..

ABDULLAH GÜL DEMİŞKENu2026

O da yanlış yaptı.

Ancaku2026

Bazı hatalarından hareketle, ona olmadık ithamlarda bulunmak da asla doğru olmaz.

Sayın Cumhurbaşkanı "BÜYÜK DOĞU" kökenlidir.

Merhum Babası'nın ve diğer yakınlarının halleri, yaşam tarzları bellidir.

Sayın Gül'ün kaynak kodları FETÖ ile asla uyuşmaz!..

Etrafında bazı zararlı tipler vardı, onların tezgahına geldiği oldu.

Yanlış yönlendirildiği oldu ama Sayın Eski Cumhurbaşkanı'nı olmadık şeylerle itham etmek de yakışıksız olur.

O beni -galiba- sevmez, ben O'nu severim.

Hiç kimse haksızlığa uğramasın, sevdiklerim de uğramasın.

BÜLENT ARINÇ VE DAMATLAR KRİZİ

"Damat" meselesi yine gündemde.

Damatların seri halde serbest bırakılması yani.

Bu "Damat" işleri çok can sıkıcı ve FETÖ ile mücadeleye büyük zarar verir hale geldi.

Ortalık kaynıyor.

Fitne kazanı kaynıyor.

Bülent Arınç da çok üzgündür elbet.

Yüce Allah kimsenin başına vermesin.

Ne diyeyim;

"Bülent Arınç FETÖcüdür!" gibi yaklaşımlar çok yaralayıcı.

Taaa, 30 yıl evvelu2026

Manisa'daydı.

Konuşmuştuk.

Ondan sonra defalarca konuştuk.

Kaynağını bilirim.

Merhum Erbakan "Bülent Bey iyi adamdır." derdi.

Onu Saadet Partisi'nin başına getirmemesinin sebebi, "güven duymaması"ndan değildi.

Sayın Bülent Arınç'ın da çok iyi bildiği "başka bir şeyden"di.

Sayın Arınç, 15 Temmuz darbe girişimin ardından çıktı ve, FETÖ hakkındaki yanılgıları için "ahmaklık" kelimesini kullandı.

Yaniu2026

"Kasıt yok, asla olamaz!"

Buna inanırım.

Sayın Arınç, kötü niyetli olamaz.

Bazı konularda yanılabilir, fazlasıyla yanılabilir; "fevri"dir, "duygusal"dıru2026

Duygularının seline kapılıp gitmiş olabilir.

Amau2026

Ona "FETÖcü" demek çok yanlış olur.

Hesap var, Kitap var.

Kul hakkı denen bir şey var!..

Beni hedef almış olsa dau2026

Bana haksızlık yapmış olsa dau2026

Ben aynı şekilde karşılık vermem.

Bir "damat" mevzuunu fırsat bilip yüklenmeku2026

Kime yakışır bilemem amau2026

Bana yakışmaz!..