Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Ocak 2024

​Çocuklarımızı küresel sapkınların elinden kurtarmalıyız

Yeryüzünde öylesine zalim bir sistem inşa edildi ki bundan en çok zarar gören çocuklar oluyor. Çünkü bu acımasız sistemin hedefinde çocuklar var.

Bugün Gazze'de hayatını kaybedenlerin yüzde 40'ından fazlasını çocuklar oluşturuyor. Amerika, Körfez savaşında Irak'ta 300 tondan fazla arındırılmış uranyum ve çeşitli kitle imha silahları kullandı.

Yüzbinlerce çocuk öldü ve hala sakat doğumlar devam ediyor. Cesedi kıyıya vuran Aylan bebek hala gözümüzün önünden gitmez.

Daha yakın bir zamanda bebekler üzerinde mRNA aşı deneyi yapan doktorları bile gördük. Hangi birini anlatalım.

Bakın size PKK’nın Berxwedan adlı yayın organından bir paragraf aktarayım.

“Henüz on ikisinde bir general, içi içine sığmayan küçük bir savaşçı... Silahına sarılmış, ayakta. Oyun çağında, okul çağında bir kavga adamı olmuş Reşo. Boynuna geçirdiği ince kayıştan bir dürbün sarkıyor. Raxtını beline dolamış, belli, savaşı içselleştirmiş, büyümeyi bekleyemez.”

Oyun çağındaki bir çocuğu dağa kaldıran, öldükten sonra da ona general rütbesi veren, küçücük çocuktan bir savaşçı gibi bahseden zalim bir zihniyet bu!

Epstein adasında istismar edilen çocuklardan ne farkı var bunun.

Neticede dünya, çocuklar için kötü bir yer haline getirildi. Onlar her türlü istismar ediliyor.

Henüz üç yaşındaki çocukları, ailelerinden kopartarak, onları zorunlu eğitime tabi tutan düzeneği de bu kapsamda değerlendiriyorum. Küçücük bir çocuğu tek bir anlayış ve ideoloji ile yetiştirmeye kalkmak az bir işkence midir?

Dünyadaki tüm çocuklar aynı merkez tarafından aynı politikalarla ve okullar aracı edilerek yeni dünya düzeni sistemine entegre edilmek üzere eğitiliyor. Bu az bir şey midir?

İşte daha da kötüsü, Epstein sapkınlığı olarak karşımıza çıktı. Birçok ülkeden kaçırılan çocukları bir adaya yerleştirerek onları şantaj amaçlı seks kölesi olarak kullanmışlar.

İstatistiklere göre senede 4 milyon kişi kaçırılıyor bu 4 milyon kişinin iki buçuk milyonunu çocuklar oluşturuyor.

Kaçırılan çocukların yaklaşık 1 milyon 100 bin kadarı fuhuş mafyaları tarafından kullanılıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizde de 9 yılda kaybolan çocuk sayısı 104 bin 531 kişi. Buna göre yılda ortalama 10 bin, günde ise 32 çocuk kayboluyor.

Avrupa Birliği Polis Teşkilatı’na göre 63 bin mülteci çocuğun 10 bin kadarı kayıptı. Hala ses seda yok!

Dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,2 milyon dolayında çocuk, kaçakçılar ve suç çetelerinin eline düşüyor. Bu çocukların büyük bir kısmı İngiltere, ABD ve Almanya genelindeki pedofililere 15 ila 150 bin dolar karşılığında satılıyor ve uzun yıllar seks kölesi olarak kullanılıyor.

Örneğin İsveç’te çoğunluğu Suriyeli olan ve ortadan kaybolan çocuk sayısı 2 bin civarında!

Almanya'da her gün yaklaşık 250 çocuk kayboluyor. Türkiye’den de kaybolan çocuklar var. Peki, nereye gitti bu çocuklar?

Daha yakın bir zamanda Hollanda'nın güneyindeki Masstricht kentinde depremzede olduğunu söyleyen 5 yaşındaki bir çocuk yalnız halde bulunmuştu. Sonradan çocuğun Suriye uyruklu olduğu söylendi.

Bu çocuk oraya kadar nasıl gitti? Akıbeti nedir? Bu tür kayıplarda iz sürülmelidir.

Kısacası, küresel elitler, çocuklarımızı öldürüyor, yetim bırakıyor, göçe zorluyor, zenginlerin tecavüz etmesi için satıyor, sapkın ayinlerinde toplu tecavüzlere maruz bırakıyor, ezoterik, mason örgütlerin ayinlerinde kurban ediyor.

Yetmedi laboratuvarlarda üzerlerinde deneyler yapıyor, ilaç kobayı olarak kullanıyor, dilencilik yaptırıyor ve uyuşturucu kaçakçılığında kullanıyor!

Çocuklarımızı bu zalim düzenekten korumalıyız. Bakın son yıllarda çocuklarımızın fıtratını bozmak için hemen her yolu deniyorlar. Dünyanın tüm vicdanlı insanları bir araya gelip bu sapkınlarla mücadele etmelidir. Bunun başka yolu, yöntemi yok!