Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2400.59
BIST 100
10336.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 May 2020

Çok parçalı siyaset lazım mı?

Yüz tane partinin olması sanki çok daha demokratikmiş gibi görünüyor. Bu durum son derece aldatıcıdır.

Dünya hızla şehirleşmekte ve şehirler çok daha büyük bir hızla homojenleşmektedir. Ayrıca ihtiyaçlar her gün çoğalıp çeşitlenmekte. Bu durum, şehir ve ülke yöneticilerini hayli zorlamakta ve amansız bir maddi ihtiyaç doğurmaktadır.

Son derece karmaşık yapılı olan şehirler, yoğun nüfus ve çok çeşitli iş-hizmet yapısından dolayı karmaşık (iç içe geçmiş, birbiri ile pek çok konuda bağlantılı)tır.

Burada farklı siyasi görüşlerden çok sistemli olarak çalışan siyasi yapılar, şehir sorunlarını çözecek ve şehirlere yeni vizyon kazandırabilecektir.

Hayli karmaşık yapılarına rağmen bu şehirler, yüksek sayıda ortak çıkarlara ve ortak sorunlara sahiptir.

Bireysel yaşamında birbirleriyle taban tabana zıt insanlar, üretim ve ticaret alanlarında isteyerek veya zorunlu olarak ortak çalışmaktadırlar.

Bu yapıya, siyaset olarak hizmet edecek partiler, nasıl olacak da çok ayrı fikir ve uygulamalarla yardımcı olabilecekler?

Bu asla mümkün değildir.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki iki partili sistem lüksten değil ihtiyaçtan doğmuştur. Birçok parti olmasına rağmen doğru partiler adeta bir fikir kulübü gibi çalışmaktadır. Avrupa da ister istemez bu yöne dönecek ve daha hızlı yol alabilecektir. Ülkemiz için iki partili bir siyasi yapı her bakımdan idealdir kanaatindeyiz.

Belki de bir ülkede bireye, topluma düşen en önemli görev, doğru ve yeterli sayıda siyasetçiler seçmektir. Burada kastettiğimiz birkaç siyasetçi değil kurumlara, ülkeye lazım olan tüm siyasi kadrolardır.

Hâlihazırda muhalefet partileri, iktidarı zayıflatmak ve iktidardan düşürmek üzerine bir siyaset geliştirirler ve ne yazık ki doğru yaptıklarına sonuna kadar inanmaktalar.

İktidarları zayıflatmak demek aslında ülke birliğini zayıflatmak demektir.

Hangi iktidar olursa olsun bir iktidar, hatalar yapabilir, yeterince becerikli davranmayabilir ama belli bir iktidar süresi vardır. Ve seçmen, iyi ile kötüyü rahatlıkla görecek, beceriksiz olanın yerine daha becerikli olduğuna inandıklarını iktidara getireceklerdir.

Muhalefet partileri, daima ve her koşulda iktidar alternatifi olarak gözükmelidir. Seçmen, buna dair büyük bir güven beslemelidir. Eğer muhalefet, iktidarın alternatifi gözükmüyorsa, ülkedeki siyasi kültür kesinlikle gelişmemiş demektir.

Bu görev, iktidardan önce muhalefete düşer. Kendini yeteri kadar güçlü, güvenli ve yeterli gösteremeyen bir muhalefet, iktidar olsa ne olur olmasa ne olur? Sadece ülkesine zarar verir.

Bu yazdıklarımız döneminde, belli bir iktidar ve muhalefet partileri vardır. Bunların kurumsal kimliklerini kast ederek yazmamız, elbette düşünülmemelidir. Onlarca yıl önce kaçıncı iktidar, kaçıncı muhalefet vardı. Onlarca yıl sonra da kim bilir kaçıncı iktidar, kaçıncı muhalefet partileri yerlerini alacaklardır. Tek gayemiz vardır ve hepimizin ortak hedefidir. O da güçlü, tam bağımsız Yeniden Büyük Türkiye’dir. Adaletin gölgesinde, ülkemiz liderliğinde Yeni Bir Dünya’dır.