Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Kasım 2014

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm süreci üzerine çok şey yazıldı çok şey söylendi. Bu konuda yazılıp konuşulmaya da devam edilecek. Kardeşlik projesi adı ile başlatılan ve birçok yol kazasına rağmen ağır aksakta olsa ilerleyen bir sürecin adı çözüm süreci.

Bu süreç ile ilgili birçok eleştiri getirilebilir. Hatalar, yanlışlar sıralanabilir. Ancak en kötüsü ve de bu süreci baltalayan nokta şehitler ve dökülen kanın üzerinden yapılan yorumlar. İşte bu nedenle de en önemli nokta silahsızlandırmak. Silahları ortadan kaldırmak. Silah varsa konuşulacak fazla bir şey kalmıyor. Zira kanın üzerine konuşulabilecek fazla söz yok. Ve en başa dönülüyor. Her şey tekrar tekrar sorgulanıyor. Yeni adım atılamıyor. Oysa bizim geçtiğimiz süreçleri tekrar sorgulamak değil yeni adımlara ihtiyacımız bulunmakta. Eğer yeni adımlar atamazsak o takdirde attığımız adımların hiçbir anlamı kalmıyor. Yine yeniden atılan adımlar sorgulanıyor.

Şu son dönemde atılan adımlar tekrar sorgulanır oldu. Herkes kendi zaviyesinden atılan adımları sorguluyor. Muhatabını ya da karşı görüşte gördüğü kişileri ve yaptıklarını tekrar tekrar inceleyip yaptığı yanlışları bulmaya çalışıyor. Bu da zaten çok çetrefilli ve de çok taraflı nazik olan yüzyılın belki de en önemli konusunu daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Oysa fotoğrafın tamamını görebilsek sorun azalacak. Bizden istenen fotoğraftaki her kareye ayrı ayrı bakmamız ayrı ayrı konuşmamız. Bu büne kadar yaptığımız zaten bu olmadı mı? Her acı üzerinden bu olayı tekrar konuşmak. Her olayı tekrar konuşmak hiçbirimize bir şey kazandırmıyor. Kazanan kesinlikle biz olmuyoruz.

Burada isim yazmayacağım zira eksik yazılan her isim yeni tartışma konusu oluyor. Bizim yaşatmamız gerektiği halde şu an hayatta olmayan kişiler nedeni ile devleti yaşatamıyoruz. Eğer yaşatabilseydik o insanlarımızı şimdi bu sorunda olmayacaktı. Bu nedenle de olması gereken önce silah bırakmak. Bunun olmazsa olmaz olduğunu anlamak anlatmak gerekiyor.

Unutulmaması gereken bir konuda Irak Suriye topraklarında eğer bir devlet olsaydı bugün IŞİD olmazdı. Veya Afganistan'da bir devlet olsaydı orada El-Kaide olmazdı. Filistin devleti olsaydı İsrail terörü olmazdı.

Unutmamamız gereken ve bir çizgi çizeceksek bu kırmızı çizgilerin devletin birliği ve de silahın bırakılması olduğu hususudur. Bundan sonrasını halletmek ise siyaset kurumunun ve de elini taşın altına sokacak olan sivil toplumun işidir. İçimizde huzursuz olan, kendini eşit hissetmeyen sorun yaşayan varsa bunlar çözülür. Çözeriz. Ancak devletin tartışıldığı kanın aktığı yerde hiçbir şeyi konuşamayız. O zaman da hiçbir şeyi çözemez senin kanın mı benim kanım mı üstün noktasına geliriz.

Hiçbir sorun yoktur ki çözülemesin. Fransa-Almanya, İngiltere-İralnda sorunları çözülebiliyorsa İran-Irak (suni savaşı) bitebiliyorsa bizim kendi iç sorunumuzu çözmememiz için hiçbir neden yok ve olamaz. Yeter ki fotoğrafın tamamına bakıp silahları susturabilelim.@CavitTatli