Cumhur Frankfurt

Rahmetli Kemal Sunal’ın “çöpçüler Kralı”
isimli bir filmi vardı hatırlarsınız. O filimde Ayşen Gruda ile bir sahnesi var sonlara doğru. Kemal Sunal rol gereği ünlü olunca onu elinden kaçıran, evlenemeyen Ayşen Gruda bak şu çöpçünün yaptığına, diyor.

Bizim Kültür Bakanlığının işi de ona döndü..Bak şu bürokratın yaptığına.. Malum Sıla, karşı mahallenin sanatçısı ya.. Bizim Bakanlık yetkilileri düşünmüşler bu CHP’li gençlere nasıl hoş görünürüz diye, Temmuz ayındaki 15 Temmuz anma konserleri yapmaya karar vermişler.

Buraya kadar düşünce güzel olmasına güzel de Sıla hanım 15 Temmuz’a CHP lideri gibi mizansen diyen zihniyette olunca sosyal medyada kıyamet koptu pek tabii.. Bakan alelacele bir açıklama ile Temmuz’daki konserleri gözden geçireceğiz diye açıklama yaptı. Yaptı yapmasına da burada bir sorun var..

Memleket nasıl bir bürokratik yapı ile yönetiliyor, düşünebiliyor musunuz? Bunu son dönem sosyal medya fenomenleri güzel eleştirdi elbette.. Millete eğlence de lazım!!!
Cumhur Frankfurt isimli, benim de takip ettiğim bir genç, Ak Parti içindeki bürokratik yapıyı eleştiren bir video yayınladı, komik.. Ama acı bir durum..

Ülkemizin bir kısım yönetim kadroları o denli gayri milli kişilerce yönetiliyor ki Ak Partinin temsil ettiği değerlere adeta savaş açılmış durumda. Bu o kadar yaygınlaştı ki CHP belediyeleri Türk Aile Yapısını bitirme projesinin kutlama mesajlarını ardarda yayınlamaya başladı. Bahsettiğim şey LGBTİ denilen Allah’ın yasak ettiği fiiller ve toplumsal yapımıza da aykırı görülen sapkınlığı meşrulaştırma gayreti idi. Ve Anayasa hükümete açıkça Aile’yi koruma görevi verdiği halde, hakeza mahkemelerde Türk Milleti adına karar verdiği halde, hiçbiri re’sen soruşturma açamadı..

Bu yok oluşa hızla sürüklendiğimizin resmidir. Kültürel yok oluş. Milletleri ayakta tutan şey kendi değerleridir ve onun da temeli Aile ve Gençliktir. Sanatçı Sıla yabancı olduğumuz bir kültürü temsil eden karşı mahallenin gönüldaşı olabilir, ona sözümüz yok. Ya onu konser vermeğe davet eden kim, ya da kimler ?

251 şehidin anıldığı 15 Temmuz’da bunu komplo olarak gördüğünü söyleyen birini hangi akılla çağırırlar ? Aslında Ak Parti içindeki belli kesimlerin halktan hızla uzaklaşmakta olduğunun resmidir bu hadise.
Buna benzer sayısız örnek bulunmakta. Bakınız, seversiniz sevmezsiniz, okursunuz okumazsınız fakat Abdurrahman Dilipak’a soruşturma açmaya sürükleyen o psikoloji içine düştüğümüz açmazın da bir yansımasıdır aslında..

Biz referans aldığımız değerlere göre inşa etmekten aciz kaldığımız için artık dışımızda tehdit eden bir dünya kuruluyor.
Buna şu an’a kadar izin vermemeliydik.
Ekonomik, Kültürel, Sosyal, Eğitim alanlarında geç kalınmışlığa son vermek için Sayın Cumhurbaşkanımızın olaya ciddiyetle el atması gerekmektedir. Yönetim kadrolarını acilen temsil ettiği fikriyata uygun ehliyet sahibi kişilerden oluşturmalıdır..

Bu tedbirleri geciktirmek belki bizi 2023 yılına yetiştirebilir ama sonrası ne olur çok da bilinmez değil.. Hukukun temel kavramlarının yanında yeniden evrensel hakları gözeten ama Millilikten kopmamış yeni kadrolara ihtiyaç vardır.

Son seçimler çok şey söylüyor. Hiçbir izaha ihtiyaç yok. Seçim günü Levent Beşiktaş hattında dolaşan bir sıradan vatandaş sonuçları zaten görüyordu..

Memleket her şeyi ile bir bütündür, yarın çok geç olmadan “ bak şu çöpçü’nün yaptığına” dememek için herkesin aklını başına alması lazım.. Vesselam.