Cumhurbaşkanlığı Sistemini Anlamak
Hareketli günler yaşıyoruz. Terör saldırıları, doların frenlenemeyen yükselişi, şehit haberleri ve Anayasa değişimi gündemin parametrelerini belirliyor. Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı'na geçişin aşamalarından biri olan Meclis oylamasında vekillerin tansiyonu oldukça yükseklerdeu2026
Gerilim had safhadau2026 Kemal Kılıçdaroğlu'nun buyurduğu gibi, kan dökülmeden(!) değişimi gerçekleştirmek oldukça zor görünüyor. Sıkıntı büyüku2026 Bıçak sırtında politika üretilmeye çalışılıyor. Türkiye, tüm sıkıntılarına rağmen sistemini değiştiriyor. Adım adım cumhurbaşkanlığı sistemine doğru ilerliyoruz.
Türk siyaseti lider odaklıdır
Öncelikle, Türk siyaseti lider odaklıdır. Ne demeye çalıştığımı kısaca açıklayayım. Sadece cumhuriyet tarihi boyunca değil, Türk tarihi boyunca bizde siyaset lider odaklı olmuştur. Toplum, siyasi partilerden çok liderini tanır ve ona oy verir. Öyle ki, günümüzde bile liderlik sadece partilerde değil, bütün modern örgütlenmelerde hayati işlevlere sahiptir.
Türk tarihini gözlerinizin önüne şöyle bir getirin ve kimleri hatırladığınızı düşünün. Bakınız, aklınıza kimler gelecek, kimler hücum edecek beyninizin kıvrımlarından. Alparslan, Selahattin Eyyübi, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, Mustafa Kemal, Adnan Menderes, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan vsu2026 Belirtmeyim ki, tarih boyunca bu toplum güçlü liderini bulmuşsa destan yazmıştır. Çünkü güçlü lider, toplumu arkasından sürüklemiş veya sürüklemeyi bilmiştir. Onun için lider merkezli cumhurbaşkanlığı sistemi konusunda enseyi fazla karartmaya gerek yok.
Türkiye'de liderler, siyasetin motorudurlar. Bunun yanı sıra, liderlerin belirleyiciliği yalnız Türkiye için değil, diğer pek çok ülke için de geçerlidir. Artık siyasetin temel aktörü, partiler değil liderlerdir. Bu gerçeklik, siyasal sistemden bile bağımsızdır. Öyle ki, Türkiye'de liderin kabul etmediği veya onay vermediği bir kimsenin milletvekili seçilmesi bile pek mümkün değildir.
CHP'nin Göremediği Gerçek
Ayrıca Türkiye'nin siyasal hafızası lider odaklı bir siyasallığa da uygundur. Bu ülke Osmanlı'nın bakiyesidir. Bu Cumhuriyet, Türk devlet geleneğini kendi derin hafızasında bilinçli veya bilinçsiz barındırmaktadır. Hem imparatorluk deneyimi hem de ardından yaşanan Cumhuriyet tecrübesi, lider ağırlıklı bir siyasal yaşamın geçmişten beri var olduğunu gösterir. Bununla beraber, Türkiye'nin çok partili siyasal yaşama geçmesi var olan lider odaklı siyasal kültür havzasında gerçekleşmiştir. Lider, Türk tarihi boyunca ağırlığını ve belirleyiciliğini daima korumuştur.
Anayasa görüşmelerinde CHP'nin Meclis'i tıkamaya çalışmasının pek bir anlamı yoktur. Diktatörlük söylemi de gerçeklikten uzaktır. Türkiye'nin demokrasi tecrübesi diktatörlüğün önündeki en güçlü engeldir. Diktatörlük söylemi üzerinden Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirmek veya engellemeye çalışmak, havanda su dövmeye benzer. Boşa kürek sallıyorlar. CHP ve muhalefet, biraz daha irtifa kaybediyor. Bakalım, bu uçak ne zaman çakılacak?
