Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2464.46
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Şubat 2017

Cumhurbaşkanlığı Sistemini Nasıl Mükemmelleştiririz?

Türkiye, sistem değişikliğini tartışıyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminin nasıl işleyeceği, kuvvetler ayrımının nasıl sağlanacağı, bu sisteminin başkanlık sisteminden farkı yanları, yürütmenin, yargı ve yasama ile ilişkisinin nasıl olacağı bu tartışmaların fay hatlarını oluşturuyor.

Öncelikle bu sistem değişikliğini hedef alan anayasa değişimi, Türkiye'nin sivil iradesinin ortaya koymuş olduğu bir tercihtir; bunun yanı sıra, demokratik ve millidir. Demokratiktir; çünkü başkanlık sistemi veya partili cumhurbaşkanlığı sistemi tıpkı parlamenter sistem gibi demokratik dünyanın bir parçasıdır. Başkanlık sistemi, parlamentarizm veya yarı parlamentarizm arasındaki fark, sistemin işleyişine dairdir.

Parlamentarizm Aşısı Tutmadı

Unutmayalım ki, Türkiye'nin demokrasi arayışı ve sistem değiştirme macerası Tanzimat dönemine kadar gitmektedir. Gelenin son aşama, bu sürecin devamı niteliğindedir. Mesele bu ülkenin nasıl birinci lige çıkarılabileceği ile ilgilidir. Uzuz zamandan beri uğraşısını verdiğimiz meclisin ve başbakanın merkezde olduğu parlamentarizm aşısı maalesef tutmamıştır.

Aslında devletlerin anayasa süreci ile ilgili olan macerası oldukça eskilere dayanmaktadır. Ancak 20. Yüzyılın son çeyreğinde, Batı Avrupa'da liberal demokratik rejimler pekişirken, Ortadoğu'da üçüncü demokrasi dalgası başladı. Üçüncü dalgayla birlikte bugüne kadar otoriter rejimlerle yönetilen pek çok ülke demokrasiye geçmeye başladı. Bu demokrasiye geçiş süreci, 1974 yılında Portekiz Karanfiller Devrimi ile başlayıp İspanya ve Yunanistan'da otoriter rejimlerin yıkılmasıyla devam etti. Üçüncü dalga, Güney Avrupa'nın ardından Latin Amerika, Sovyetler Birliği ve nihayet Doğu Avrupa'ya ulaştı. Bu bölgelerdeki devletler, tek tek demokrasiye geçmeye ve liberal demokratik anayasal modeller üzerine anayasalarını inşa etmeye başladılar. Arap baharı sürecinde yaşanan demokrasi arayışı bu sürecin devamıdır aslında.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi Demokratiktir

Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin, parlamenter sistemden en temel farklılığı cumhurbaşkanının meşruiyetini doğrudan milletten alması ve halka karşı sorumlu olmasıdır. Bu çerçevede bu sistem, meşruiyetini bizatihi ve doğrudan halktan alır. Bu sistem, 1960 anayasasından beri devam eden vesayet düzenini de bitirmektedir. Artık siyasetin odağında halkın kendisi olacaktır. Bu başlı başına büyük başarıdır.

Ancak bir hatırlatmayı yapmalıyım; bir toplum sizleşmesi olan Anayasalar mükemmel değildir. Ya da şöyle açıklayayım; kabul edildikleri haliyle anayasalar mükemmel metinler değildir. Tıpkı canlı bir organizma gibi, zamanla kendi eksikliklerini tamamlar ve mükemmelleşir. Muhtemeldir ki, partili cumhurbaşkanlığı sistemi de bazı eksiklikleri veya boşlukları kendi içinde taşımaktadır, taşıyabilir. Zamanla bu eksiklikler giderilmelidir.

Altı yüz milletvekilinin nasıl seçileceği, hangi sistemin geçerli olacağı on sekiz maddelik değişim paketinin içinde bulunmamaktadır. Milletvekili seçimi sisteminin nasıl olacağı bu geçiş sürecinde belirlenmelidir. Dar veya daraltılmış bölge tartışması bitirilmeli, seçim sisteminin adı konulmalıdır. Hatırlayınız, hepimizin övgüyle bahsettiği ABD'nin Anayasası, 1787 yılında Philadelphia, Pennsylvania'da Anayasa Konvansiyonunca ve her bir eyalet konvansiyonu tarafından halk adına kabul edilmiş ve tam yirmi yedi kez değiştirilmiştir. Anayasalar veya sistemler, değişerek mükemmelleşir.